Günümüzde her başarının altında empati duygusunun yattığını görüyoruz. Dünya üzerinde başarılı liderleri incelediğimizde büyük bir kısmının, empati konusunda başarılı olduğunu gözlemliyoruz. 

Bireyin empati duygusu gelişmişse daha sağlıklı iletişim kurabiliyor.

Empatiyi kısaca başkasıyla iletişim kurduğumuz o an içinde karşımızdaki kişinin duygularını, düşüncelerini anlayabilme yeteneği olarak tanımlayabiliriz.

Empati duygusunu başlatan en büyük unsur karşımızdaki kişinin tamamlanmamış olan ihtiyaçlarını fark etmemizdir.

Olaylar karşısında tek taraflı düşünmeden objektif şekilde durumu analiz etmemizi sağlar.

Bireyin empati yapabilmesi için öncelikle kendini çok iyi tanımalıdır.

Duygu ve düşüncelerini farkında olması gerekir.

Duygu ve düşüncülerini iyi tanımlayamıyorsa olaylar sırasında dürtülerini kontrol edemeyip ani tepkiler gösteriyorsa bunun farkına varıp kendini geliştirmeli, değiştirmelidir.

Günümüzde insanlar arasında olan iletişimde empati yapamamanın en büyük korkusu prestij kaybına ve  ‘’ Aman altta kalmayayım ‘’ düşüncesidir.

Bu sebepten, yeterince kendini tanıyan, kendiyle barışık olan, kendisine şefkat besleyen, öz güveni yerinde insanların, çevresiyle kurdukları iletişimde daha çok empati göstermesi muhtemeldir.

Kendisine şefkati olmayan bir insanın, bu duyguyu başkasına göstermesi de olanaksızdır.

"Empati öfkenin merhemidir.’’