Aslında ne kadar da zorlu bir yaşam sürüyoruz yaşadığımız bu kentte ve bu ülkede… Hatta bu dünyada… Değil mi?..
Çevremizi bu günlerde çepeçevre saran; geçim sıkıntısı, siyasi gerginlikler ve belirsizlik kaosu hepimizi ne kadar çok yoruyor değil mi?..
Bir de üstüne üstlük tüm dünyayı veba salgını gibi sarıp-sarmalamaya başlayan COVİD-19 vakaları…
Bunlarla da bitmiyor ki sıkıntılarımız… Dahası da var.
Küresel ekonomik krizler, giderek kötüleşen siyasi üslup, kalp krizi ve kanser tedirginlikleri, işsiz kalma endişesi, trafik ve iş kazaları, kadına şiddet, korkunç cinayetler ve kimseye muhtaç olmadan geçinebilme kaygıları…
Bazen “yanılgıya mı düşüyorum” veya “yanlış mı yorumluyorum bu yaşamı” diye kafamı kaldırıp etrafıma bakıyorum… Çevremde içten, doğal ve ağız dolusu gülen/gülebilen insanlar arıyorum bıkmadan usanmadan… Bu arayışlarım ne yazık ki; hep hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor.
Ne kadar çok yorulmuş insanlar böyle?..
Bursa caddeleri; uzayda yürür gibi amaçsız ve kararsız yürüyen insanlarla dolu… 2001’den başlayarak son 20 yılda yaşanan yoğun ekonomik-siyasi krizlerin doğurduğu toplumsal gerginlik, mart ayının bu son günlerinde bile çoğalırken, işsizlik de bir karabasan gibi çöküyor toplumsal hayatın içlerine…Ve de bu Ramazan ayı öncesinde; kısıtlamalar, bulaşıcı hastalık artışları ve siyasi gerginlikler de, bu işin tuzu-biberi oluyor ne yazık ki…
BASİT VE MUTLU BİR YAŞAM İÇİN 4 ÖNERİ!..
Yaşadığımız bu zorlu günlerde bize rehber olabilecek ve sıkıntılı yaşamımıza anlam katabilecek birkaç ipucuna ulaşmıştım yıllar önce… DÜNYA Gazetesi’nden kesip dosyaladığım ve zaman-zaman tekrar okuyarak yaşama sevincimi kazandığım bir görüşü sizlere de sunmak istiyorum bugün...
KALDER Eski Genel Sekreteri Hakan Kilitçioğlu’nun “Geleceğinizi tasarlayın” başlıklı yazısından yapacağım bu alıntılar, daha basit ve mutlu bir yaşam için bir anahtar özelliği de taşıyor. İşte adeta piyangodan çıkmışçasına sizlere sunduğum 4 temel öneri… Umarım geleceğinizi bugünden tasarlamak, çok zor gelmez size…
1- Bireysel bakış açınızı geliştirmek için 3 alternatif sunuyorum. Öncelikle 3 yıl içinde aile hayatınızda neleri daha iyiye götürmek istediğiniz belirleyin. Yakın çevreniz, zamanınız, mali durumunuz ve ailenizin tercihlerini dikkate alarak 3 yıl sonra “Nasıl bir siz olmak istiyorsunuz?” sorusunu yanıtlayın ve bunun ilk 6 ay hedefini koyun. 15 günde bir kısa muhasebeler yaparak, nerede olduğunuz görün.
2-İş yaşamınızla ilgili de 3 yıllık planlamayı yapın. Kendinizi geliştirmek, işinizi faydalı ve verimli yapabilecek ve de mutlu/huzurlu bir şekilde çalışabilecek şekilde planlamalar yapın.
3-Yaşam kalitenizin artması, toplumsal kalitemizin de artması ile bağlantılıdır. 3 yıllık hedefleriniz içinde mutlaka topluma katkı sağlayacak uğraşları da koyun. Bu işlemler toplumun gelişimine katkı sağlarken, size de iç huzur verecek ve hayattan aldığınız mutluluğu artıracaktır.
4-Mutlaka yeni bir şey öğrenin ve kolaylıkla ölçebileceğiniz ve 15 günlük değerlendirmelerde bulunabileceğiniz hedefleriniz olsun. Unutmayın ölçemediğiniz şeyi, geliştiremezsiniz.
BÜYÜK ZAFERİ KAZANMAK İÇİN
KÜÇÜK YENİLGİLERE RAZI OLUN
Bugünkü yazımın ilk bölümünde; ülkemizin önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan KALDER’in eski yöneticilerinden Hakan Kilitçioğlu’nun sıra dışı önerilerini okudunuz. Bu anlamlı ve yaşamsal önem taşıyan ipuçlarına, kendi dağarcığımdan yenilerini de eklemek istiyorum. Bilindiği gibi inovasyon: yaratıcı yenilik anlamına gelmektedir. İşte yaşadığımız bu gergin günlerde; siz de yaşam inovasyonuve sevinci yaratacak birkaç nasihat sunuyorum bende… Ben bir çoğunu hep kullanıyorum. Bakın bakalım sizin de işinize yarayacak mı?..
-Evimizden, işyerinizden, yaşam tarzınızdan ve gerekirse dostluklarınızdan “süprüntü gördüklerinizi” atın ve size ağırlık yapan her şeyden kurtulun. İkiyüzlü ve fesatilişkileri yaşamınıza sokmayın.
- Size iradeniz dışında yüklenmiş rollerden de sıyrılın. Şayet zevk almadığınız ve iyi oynamadığınız roller varsa, onlardan hemen kurtulun. Kısacası biraz bencil olun ve seyirciye değil, kendinizeoynayın.
-Yüksek standartlarınız varsa, bunları gevşetin. Başkalarını etkilemek veya gösteriş yapmak için kendinize işkence etmeyin. Doğal olun ve hep öyle kalın.
-Şu pandemi ortamında; sağlığınız her şeyden daha önemlidir. Onu korumak için elinizden gelenin fazlasını yapın. Giderek yükselen koronavirüs bulaşıcılık oranlarına karşı tedbirli olun. Gerekirse; hayatınızdaki alışkanlıklardan geçici olarak vazgeçin ama hasta da olmayın. Sevdiklerinizi de koruyun ve kollayın.
ÖZLÜ SÖZLER: Gemilerin çoğu bir insan yüzünden batmıştır, fırtınalı denizler yüzünden değil… (Özdemir ASAF)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BİNAY KAZAN
GELECEĞİ BUGÜNDEN TASARLAMAK ÇOK MU ZOR ARTIK?..
Aslında ne kadar da zorlu bir yaşam sürüyoruz yaşadığımız bu kentte ve bu ülkede… Hatta bu dünyada… Değil mi?..
Çevremizi bu günlerde çepeçevre saran; geçim sıkıntısı, siyasi gerginlikler ve belirsizlik kaosu hepimizi ne kadar çok yoruyor değil mi?..
Bir de üstüne üstlük tüm dünyayı veba salgını gibi sarıp-sarmalamaya başlayan COVİD-19 vakaları…
Bunlarla da bitmiyor ki sıkıntılarımız… Dahası da var.
Küresel ekonomik krizler, giderek kötüleşen siyasi üslup, kalp krizi ve kanser tedirginlikleri, işsiz kalma endişesi, trafik ve iş kazaları, kadına şiddet, korkunç cinayetler ve kimseye muhtaç olmadan geçinebilme kaygıları…
Bazen “yanılgıya mı düşüyorum” veya “yanlış mı yorumluyorum bu yaşamı” diye kafamı kaldırıp etrafıma bakıyorum… Çevremde içten, doğal ve ağız dolusu gülen/gülebilen insanlar arıyorum bıkmadan usanmadan… Bu arayışlarım ne yazık ki; hep hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor.
Ne kadar çok yorulmuş insanlar böyle?..
Bursa caddeleri; uzayda yürür gibi amaçsız ve kararsız yürüyen insanlarla dolu… 2001’den başlayarak son 20 yılda yaşanan yoğun ekonomik-siyasi krizlerin doğurduğu toplumsal gerginlik, mart ayının bu son günlerinde bile çoğalırken, işsizlik de bir karabasan gibi çöküyor toplumsal hayatın içlerine…Ve de bu Ramazan ayı öncesinde; kısıtlamalar, bulaşıcı hastalık artışları ve siyasi gerginlikler de, bu işin tuzu-biberi oluyor ne yazık ki…
BASİT VE MUTLU BİR YAŞAM İÇİN 4 ÖNERİ!..
Yaşadığımız bu zorlu günlerde bize rehber olabilecek ve sıkıntılı yaşamımıza anlam katabilecek birkaç ipucuna ulaşmıştım yıllar önce… DÜNYA Gazetesi’nden kesip dosyaladığım ve zaman-zaman tekrar okuyarak yaşama sevincimi kazandığım bir görüşü sizlere de sunmak istiyorum bugün...
KALDER Eski Genel Sekreteri Hakan Kilitçioğlu’nun “Geleceğinizi tasarlayın” başlıklı yazısından yapacağım bu alıntılar, daha basit ve mutlu bir yaşam için bir anahtar özelliği de taşıyor. İşte adeta piyangodan çıkmışçasına sizlere sunduğum 4 temel öneri… Umarım geleceğinizi bugünden tasarlamak, çok zor gelmez size…
1- Bireysel bakış açınızı geliştirmek için 3 alternatif sunuyorum. Öncelikle 3 yıl içinde aile hayatınızda neleri daha iyiye götürmek istediğiniz belirleyin. Yakın çevreniz, zamanınız, mali durumunuz ve ailenizin tercihlerini dikkate alarak 3 yıl sonra “Nasıl bir siz olmak istiyorsunuz?” sorusunu yanıtlayın ve bunun ilk 6 ay hedefini koyun. 15 günde bir kısa muhasebeler yaparak, nerede olduğunuz görün.
2-İş yaşamınızla ilgili de 3 yıllık planlamayı yapın. Kendinizi geliştirmek, işinizi faydalı ve verimli yapabilecek ve de mutlu/huzurlu bir şekilde çalışabilecek şekilde planlamalar yapın.
3-Yaşam kalitenizin artması, toplumsal kalitemizin de artması ile bağlantılıdır. 3 yıllık hedefleriniz içinde mutlaka topluma katkı sağlayacak uğraşları da koyun. Bu işlemler toplumun gelişimine katkı sağlarken, size de iç huzur verecek ve hayattan aldığınız mutluluğu artıracaktır.
4-Mutlaka yeni bir şey öğrenin ve kolaylıkla ölçebileceğiniz ve 15 günlük değerlendirmelerde bulunabileceğiniz hedefleriniz olsun. Unutmayın ölçemediğiniz şeyi, geliştiremezsiniz.
BÜYÜK ZAFERİ KAZANMAK İÇİN
KÜÇÜK YENİLGİLERE RAZI OLUN
Bugünkü yazımın ilk bölümünde; ülkemizin önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan KALDER’in eski yöneticilerinden Hakan Kilitçioğlu’nun sıra dışı önerilerini okudunuz. Bu anlamlı ve yaşamsal önem taşıyan ipuçlarına, kendi dağarcığımdan yenilerini de eklemek istiyorum. Bilindiği gibi inovasyon: yaratıcı yenilik anlamına gelmektedir. İşte yaşadığımız bu gergin günlerde; siz de yaşam inovasyonu ve sevinci yaratacak birkaç nasihat sunuyorum bende… Ben bir çoğunu hep kullanıyorum. Bakın bakalım sizin de işinize yarayacak mı?..
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
-Evimizden, işyerinizden, yaşam tarzınızdan ve gerekirse dostluklarınızdan “süprüntü gördüklerinizi” atın ve size ağırlık yapan her şeyden kurtulun. İkiyüzlü ve fesat ilişkileri yaşamınıza sokmayın.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
-Mutsuz insanlarla çok fazla bir arada olmayın. Mutsuzluk bulaşıcı hastalık gibidir. Bu hastalığa sizde yakalanmayın.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
- Size iradeniz dışında yüklenmiş rollerden de sıyrılın. Şayet zevk almadığınız ve iyi oynamadığınız roller varsa, onlardan hemen kurtulun. Kısacası biraz bencil olun ve seyirciye değil, kendinize oynayın.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-Yüksek standartlarınız varsa, bunları gevşetin. Başkalarını etkilemek veya gösteriş yapmak için kendinize işkence etmeyin. Doğal olun ve hep öyle kalın.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-Eğilmeyin ve eğmeyin. Onurunuz her şeyden önemlidir.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-Bazen büyük zaferi kazanmak için, küçük yenilgilere razı olun.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-Şu pandemi ortamında; sağlığınız her şeyden daha önemlidir. Onu korumak için elinizden gelenin fazlasını yapın. Giderek yükselen koronavirüs bulaşıcılık oranlarına karşı tedbirli olun. Gerekirse; hayatınızdaki alışkanlıklardan geçici olarak vazgeçin ama hasta da olmayın. Sevdiklerinizi de koruyun ve kollayın.
ÖZLÜ SÖZLER: Gemilerin çoğu bir insan yüzünden batmıştır, fırtınalı denizler yüzünden değil… (Özdemir ASAF)