Yeter mi? Yetmez…

Şu an için ancak bunu yazabiliriz. Çünkü daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Rakiplerinin kazanması bir tık önde olduğu için fazla umut verilemiyor. Ancak rakipler puan kaybedecek olursa Bursaspor ‘un süper lige çıkışı perçinlenebilir.

Maça gelince, Bursaspor Altınordu karşısında çok zayıf kaldı diyebiliriz. Altınordu’nun genç bir ekip oluşu, Bursaspor un saha da boş alanlar bırakması rakibin işini kolaylaştırdı. İlk dakikalardan itibaren kaleye atılan şutlar gelecek golün habercisiydi ama her zaman olduğu gibi kalede güven veren Çağlar golcülere fırsat vermedi.

Son maçlarda savunmasında daha iyi bir uyum sağlayan oyuncuların güven vermesiyle orta alan ve hücum hattı daha rahat olması gerekirken ne yazık ki bu başarıyı bir türlü sağlayamıyor. Kubilay Kanatsızkuş’un son dakika da ayağına gelen topu cömertçe harcıyorsan yapılacak bir şey yoktur. Sen genç olarak bu pozisyonları harcamaya devam edersen takımın kaderi ile oynamış olursun.

Gerçi yerine dâhil olan Seleznov’undan senden bir farkı yoktu. Bence Ali Akmana görev verilmiş olsa hareketliliği ile gündeme damga vurabilirdi.

Bir kez daha görüldü ki tecrübeli ayaklar olmasa, Bursaspor gol dahi bulamayacak durumdaydı. Sahada yardımlaşma ve kademe en önemli görevlerdir. Sonradan oyuna dâhil olan Recep ceza alanında bulduğu topu Troere’ye çıkarınca, beklenen gol yine tecrübeli ayaktan geldi. (1-0)

Kısaca Shehu’nun mücadelesi, Recep’in gayreti, Çağların kalede güven veren duruşu, Anıl’ın kontrollü oyunu, Burak Kapacağın savunmayı dağıtan oyununu, Troere’nin ustaca vuruşu golü getirince Bu dakikadan sonra Bursaspor da görev, atılan golü korumak oldu.

Tayfur Bingöl’ün talihsiz pozisyon sonrası sakatlanan oyuncu Batuhan Kırdaroğlu’na da geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz. Bu tatsız olay sonrası eksik kalan Bursaspor, yapılan oyuncu değişimleri sonrası skoru koruyarak haftayı 3 puanla kapattı. Bu başarıda büyük payı olan İrfan Buz ve ekibini de tebrik eder, önümüzdeki maçlarda da başarılar dileriz.