Salgınların, savaşların, afetlerin ve yöneticilerin yanlış uygulamalarıyla toplumlar olarak içine girdiğimiz bunalımlarda sıkça eski güzel günlere özlemimizi dile getiririz.

‘İyi günler geride kaldı’ deriz...

Ne ki yine de gelecek umudumuzu yitirmeyiz...

Çünkü İnsanlık geriye gitmez...

Dünyada son yüzyıllarda genel olarak bir iyiye gidiş görülmekte her ne kadar afetler, salgınlar, savaşlar dünyayı ve toplumları sarssa da...

Şiddet olsa da, savaşlar sürse de bu gün dünden daha iyi, denebilir.

Düşünsenize, atalarımız çok daha amansız bir şiddetin kol gezdiği ortamlarda yaşamadılar mı?

Olağan ve sıradan bir şekilde kıtlık, yokluk, açlıkla boğuşmadılar mı?

Bu günse insanlık daha az savaş, soykırım, tecavüz, işkence, sadizmle, afet, yokluk ve kıtlıkla yüz yüze değil mi?

* * *

Düne göre yaşam koşullarımız dünyamızda da, Türkiye’de de kıyas kabul etmeyecek derecede iyileşti.

İnsanlar önceki her dönemdekine nispetle daha uzun yaşayıp, daha iyi beslenip, daha çok boş vakte ve eğlence olanağına sahip değil mi?

Koşullar, yaşam pahalılığı ne kadar etkin olursa olsun rakamlar dünyada ve Türkiye’de insanların düne göre kişi başı daha çok kırmızı et tükettiğini gösteriyor.

Bu, toplumun tüm kesimlerinin aynı oranda artışla et tüketmesi değil kuşkusuz.

Toplumsal kesimler arasındaki gelir dağılımı adaletsizliğinin getirdiği dengesizlikler bütün çabalara karşın sürmekte.

Bu da mal ve ürünlere ulaşım konusunda insanlar arasında farklılaşmalara yol açmakta.

Bunu aşmanın yolu, yani daha adil bir gelir dağılımı oluşturmanın yolu kuşkusuz devlet yöneticilerinin tercihlerine bağlı.

Yöneticileri seçerken daha akılcı davranıp tercihleri geniş halk yığınlarından yana kullanacak olan yöneticileri seçme duyarlılığı ise bizlere ait

Bilinmeli ki, her toplum layık olan yöneticilerle yönetilir...

* * *

Sıkıntılar yok mu, kuşkusuz var...

AK Parti iktidarları 20 yılı aşkın süreyi birçok reformlarla, atılımlarla geride bıraktı ve önemli ilerlemeler kaydedildi.

Şimdi de sıkıntıları çözecek politikalarla yakın ve orta süreçte normalleşmenin ve daha istikrarlı büyümenin, adaleti daha da yaygınlaştırmanın çabası içinde olduğunu belirtmekte.

Geçmişte yaptıysa yine yapamaz mı yani?

Muhalefet ise yaşanılan sıkıntıları gerekçe göstererek ve doğal olarak siyasi getiri için süreci kullanmakta.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş vaadi ile sorunları çözeceğini savlayan 6 birbirine benzemez partinin oluşturduğu 6’lı masa partileri son toplantısında ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni kamuoyuna duyurdular.

Şimdi sorun bu vaatlerin boş mu, dolu mu olduğunu irdeleyip 3 ay sonra kararımızı sandıkta belirtme sürecini akılcı kullanıp-kullanmama da.

* * *

Birbirine benzemez 6 partinin oluşturduğu Millet İttifakı’nın açıkladığı ortak metin eski Türkiye’deki birçok uygulamanın geri geleceğini vaat ediyor çoğu insana göre.

'Ortak Politikalar Mutabakat Metni' içerisinde yer alan maddeler dikkat çekici!

Kendi yazdıklarına kendileri de inanıyorlar mı ki acaba, diye sorası geliyor insanın.

Eski Türkiye özlemine insanlar heyecan duyar mı?

Eskiye dönmek insanları mutlu eder mi?

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "AK Parti gider, altılı masa gelirse FETÖ de geri döner" diyor.

İstenen bu mu?

İnsanlık geriye gitmez, Türkiye de...