Düğün değil bayram değil, eniştem beni neden öptü? Bu ilginç tekerleme mi desem, darb-ı mesel mi desem, ama böyle bir cümle ve anlamı var gibi. Üşenmedim, küçük bir araştırma yaptım ve şu cevabı aldım;
“Gösterilen yakınlığın, iltifatın gizli bir nedeni olmalıdır anlamında kullanılan bir söz.”
Nokta. İşte ben de bunun ile örtüşen bir ziyaret ve seremoniden söz etmek için, bu cümlenin anlamını eşeledim. OLAY Gazetesi’ndeki habere göre, Bursa’ya da uğrayan , Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Kültür Yolu Festivali kapsamında “Sportif ve Kültürel bir öğe olarak, “Geleneksel Türk Okçuluğu Çalıştayı” da yapılmış. Festivalin sahibi olarak etkinliğe Kültür Bakan Yardımcısı da katılmış. Yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile, eşlik ettiği Dünya Etnospor Birliği Başkanı Bilal Erdoğan da gelmiş Bursa’ya.. Hatırlıyorum, İznik’te göl kenarında, geleneksel oyunlar anlamında bir etkinliğe daha gelmişti Bilal Bey. Etkinlik bitiminde,söz konusu bölge uzun bir süre tamir görmüştü yanılmıyorsam. Neyse benim sözünü edeceğim konu bu değil zaten. Hazır Bursa’ya gelmişlerken, Bakan Bey ile Bilal Bey, Bursaspor Kulübü’ne de uğrayıvermiş. Biraz geriye yaslanarak düşündüm. Gençlik ve Spor Bakanı belki daha önce de kulübe gelmiştir dedim ama, ya hafızamdan silinmiş, ya da hiç gelememiş olabilir. Bilal bey içinde aynı düşünceleri taşıyorum. Aslında güzel bir rastlantı! Ne de olsa, üçüncü ligden yeni yükselse de, alt liglerde oynasa da Bursaspor her zaman, ülkenin önde gelen spor kulüplerinden biridir. Birer kez, Türkiye Kupası ve Süper Lig Şampiyonluğu kupalarına sahiptir. .Bilal Bey, İznik’e geldiğinde sanırım Bursaspor’a zaman ayıramamıştı. Bu ilk ziyareti de yeterli görmemiş ki, bu kez kombine bilet de almış Bursaspor’dan…Ne de olsa, Başkanımız Enes bey, AKP’nin halen Artvin milletvekili olan Faruk Çelik’in oğlu.
Bu arada Spor Bakanı Osman Aşkın Bak bey de, Süper Lig’in hasret ile Bursaspor’u beklediğini belirtmiş. Hoşuma da gitti bu sözü. Bakan bey için Bursa’dan beklediği başka konular olabilir mi, diye de düşündüm. Düşünmeye de gerek yok, bundan böyle şehrimizin spor alanındaki tüm istekleri yerine getirilecektir zaten…Başka istekler olsa da Spor Bakanı’nın o tür konular pek de ilgilendirmez zaten…
Kuruluşundan önce, onu oluşturan 5 kulübün maçların yetişmiş, profesyonel ligde ikinci yılından itibaren, Bursaspor’u sahada izlemiş ve de, tarihçesine dair birkaç kitap çıkarmış biri olarak, mutlu olmadım desem yalan olur. Amma velakin, şeytan dürttü, Bursaspor’a gösterilen bu ilgi bundan bir yıl önce veya Süper Lig Şampiyonluğu kazandığında bile olmamıştı galiba , bu onur şimdi nasıl verildi sevgili kulübüme.? Ben birkaç hafta önce boşuna demedim mi,”
Son yerel seçimi CHP ile kazanan büyük illerden en zayıf halka Bursa diye… İşte ilk örneği, bu güzel ziyaret ile yaşadık.
Bu birliktelikte, Sayın Bursa Valisi, her halde festival kapsamında konuştu ki, “İlk ok meydanları Bursa’da kuruldu” demiş. Ben de bir ilave yaparak,
Gazi Mustafa Kemal’in Türkiye’de, ilk ve son kez Bursa’da bir futbol maçını
1 Ekim 1925 günü izlediğini bu satırlarda sıkça belirtiyorum. Çünkü , Bursa’nın kurtuluşundan, ölümü 1938 yılına kadar Atatürk, tam 18 kez Bursa’ya gelmiştir. Yaşamı boyunca izlediği tek futbol maçı da, Atıcılar diye bildiğimiz alanda, yani Bursa’dadır. Hatta, Vakıf Bahçe Dutluğu diye o dönemlerde böyle tanımlanan, yıktığımız Atatürk Stadı’nın yerinde, ilk futbol sahasının yapımına “bin lira” vererek katkı koyan da ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Öte yandan Sayın Vali’nin dediği ok meydanı, ne büyük rastlandır ki, benim eski belge ve bilgilere dayanarak öğrendiğime göre, güzel bir tesadüf , adı da Atıcılar olan, mevkiindeki o boş alandır.Bu alanda Bursalı Süca isimli bir okçu sürekli çalışırmış. Yani Atıcılar adı, ok atışından geliyor.Bu alanda okçuluk dışında Osmanlı döneminde, “Bursa Sergisi” adı altında o dönemin önemli sergileri ve de bisiklet yarışları bile yapılmış.Gördüğünüz gibi, İktidar’ın temsilcisi, ülkenin önemli isimlerinin Bursaspor ziyareti, çok ilginç geldi ve ben de bu vesile ile, spor ile politikayı harmanlamış oldum.Bu cümlemi, isteyen istediği yere götürebilir ! Bundan sonra, “anket sonucu” yerine, bu tür gidiş geliş, ziyaret ve festivalleri izlemek, her açıdan bana daha yararlı olacak gibi sevgili okurlar ve arkadaşlarım. Politik yazılar genelde hiç de hayra alamet olmuyor ama bazen de ileriyi görebilmek için yararlı da oluyor.
Bursa marka şehirmiş meğer !
Yazıyı burada bitireyim derken,az daha unutuyordum. Aynı gün şehrimize dair önemli bir etkinliği, her zaman izleyemediğim ve rastlantı olarak gördüğüm, İktidar kanadına yakın bir TV’de , “Marka Şehirler” adıyla idi galiba, bir program gördüm. Marka şehirler ibaresini görünce merakla izlemeye başladım. Acaba kentimizi nasıl tanıtılacak diye de merak ettim. Ama merakım çabuk yanıt buldu. Meğer sunucu ve ekibi sadece Yıldırım bölgesini ziyaret etmiş. Bildiğiniz gibi, şehrimizin her bölgesinde tarihi, turistik yerlerimiz var. Özellikle Osmanlı kavramını diri tutan yapı ve o döneme ait alışkanlıklar müthiş biçimde anlatıldı. Acaba diye izlemeye devam ettim, ama bir türlü Setbaşı köprüsünü geçemedi sunucu hatun! Ama programın adı “Marka şehirler” değil miydi?
O anda Evliya Çelebi’nin bir cümlesi takılıverdi aklıma... “Çelebi “Velhasıl Bursa sudan ibarettir “ diyerek” verimli bir şehir vurgusunu yapmış sanırım. Ben de ondan alıntı ile, bu program için “Velhasıl Bursa Yıldırım’dan ibaretmiş” diyeceğim artık, yaşamının üçte ikisini bu ilçede yaşamış bir Bursalı olarak!
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
AKP Bursaspor ve Bakanlık desteği
Düğün değil bayram değil, eniştem beni neden öptü? Bu ilginç tekerleme mi desem, darb-ı mesel mi desem, ama böyle bir cümle ve anlamı var gibi. Üşenmedim, küçük bir araştırma yaptım ve şu cevabı aldım;
“Gösterilen yakınlığın, iltifatın gizli bir nedeni olmalıdır anlamında kullanılan bir söz.”
Nokta. İşte ben de bunun ile örtüşen bir ziyaret ve seremoniden söz etmek için, bu cümlenin anlamını eşeledim. OLAY Gazetesi’ndeki habere göre, Bursa’ya da uğrayan , Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Kültür Yolu Festivali kapsamında “Sportif ve Kültürel bir öğe olarak, “Geleneksel Türk Okçuluğu Çalıştayı” da yapılmış. Festivalin sahibi olarak etkinliğe Kültür Bakan Yardımcısı da katılmış. Yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile, eşlik ettiği Dünya Etnospor Birliği Başkanı Bilal Erdoğan da gelmiş Bursa’ya.. Hatırlıyorum, İznik’te göl kenarında, geleneksel oyunlar anlamında bir etkinliğe daha gelmişti Bilal Bey. Etkinlik bitiminde,söz konusu bölge uzun bir süre tamir görmüştü yanılmıyorsam. Neyse benim sözünü edeceğim konu bu değil zaten. Hazır Bursa’ya gelmişlerken, Bakan Bey ile Bilal Bey, Bursaspor Kulübü’ne de uğrayıvermiş. Biraz geriye yaslanarak düşündüm. Gençlik ve Spor Bakanı belki daha önce de kulübe gelmiştir dedim ama, ya hafızamdan silinmiş, ya da hiç gelememiş olabilir. Bilal bey içinde aynı düşünceleri taşıyorum. Aslında güzel bir rastlantı! Ne de olsa, üçüncü ligden yeni yükselse de, alt liglerde oynasa da Bursaspor her zaman, ülkenin önde gelen spor kulüplerinden biridir. Birer kez, Türkiye Kupası ve Süper Lig Şampiyonluğu kupalarına sahiptir. .Bilal Bey, İznik’e geldiğinde sanırım Bursaspor’a zaman ayıramamıştı. Bu ilk ziyareti de yeterli görmemiş ki, bu kez kombine bilet de almış Bursaspor’dan…Ne de olsa, Başkanımız Enes bey, AKP’nin halen Artvin milletvekili olan Faruk Çelik’in oğlu.
Bu arada Spor Bakanı Osman Aşkın Bak bey de, Süper Lig’in hasret ile Bursaspor’u beklediğini belirtmiş. Hoşuma da gitti bu sözü. Bakan bey için Bursa’dan beklediği başka konular olabilir mi, diye de düşündüm. Düşünmeye de gerek yok, bundan böyle şehrimizin spor alanındaki tüm istekleri yerine getirilecektir zaten…Başka istekler olsa da Spor Bakanı’nın o tür konular pek de ilgilendirmez zaten…
Kuruluşundan önce, onu oluşturan 5 kulübün maçların yetişmiş, profesyonel ligde ikinci yılından itibaren, Bursaspor’u sahada izlemiş ve de, tarihçesine dair birkaç kitap çıkarmış biri olarak, mutlu olmadım desem yalan olur. Amma velakin, şeytan dürttü, Bursaspor’a gösterilen bu ilgi bundan bir yıl önce veya Süper Lig Şampiyonluğu kazandığında bile olmamıştı galiba , bu onur şimdi nasıl verildi sevgili kulübüme.? Ben birkaç hafta önce boşuna demedim mi,”
Son yerel seçimi CHP ile kazanan büyük illerden en zayıf halka Bursa diye… İşte ilk örneği, bu güzel ziyaret ile yaşadık.
Bu birliktelikte, Sayın Bursa Valisi, her halde festival kapsamında konuştu ki, “İlk ok meydanları Bursa’da kuruldu” demiş. Ben de bir ilave yaparak,
Gazi Mustafa Kemal’in Türkiye’de, ilk ve son kez Bursa’da bir futbol maçını
1 Ekim 1925 günü izlediğini bu satırlarda sıkça belirtiyorum. Çünkü , Bursa’nın kurtuluşundan, ölümü 1938 yılına kadar Atatürk, tam 18 kez Bursa’ya gelmiştir. Yaşamı boyunca izlediği tek futbol maçı da, Atıcılar diye bildiğimiz alanda, yani Bursa’dadır. Hatta, Vakıf Bahçe Dutluğu diye o dönemlerde böyle tanımlanan, yıktığımız Atatürk Stadı’nın yerinde, ilk futbol sahasının yapımına “bin lira” vererek katkı koyan da ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Öte yandan Sayın Vali’nin dediği ok meydanı, ne büyük rastlandır ki, benim eski belge ve bilgilere dayanarak öğrendiğime göre, güzel bir tesadüf , adı da Atıcılar olan, mevkiindeki o boş alandır.Bu alanda Bursalı Süca isimli bir okçu sürekli çalışırmış. Yani Atıcılar adı, ok atışından geliyor.Bu alanda okçuluk dışında Osmanlı döneminde, “Bursa Sergisi” adı altında o dönemin önemli sergileri ve de bisiklet yarışları bile yapılmış.Gördüğünüz gibi, İktidar’ın temsilcisi, ülkenin önemli isimlerinin Bursaspor ziyareti, çok ilginç geldi ve ben de bu vesile ile, spor ile politikayı harmanlamış oldum.Bu cümlemi, isteyen istediği yere götürebilir ! Bundan sonra, “anket sonucu” yerine, bu tür gidiş geliş, ziyaret ve festivalleri izlemek, her açıdan bana daha yararlı olacak gibi sevgili okurlar ve arkadaşlarım. Politik yazılar genelde hiç de hayra alamet olmuyor ama bazen de ileriyi görebilmek için yararlı da oluyor.
Bursa marka şehirmiş meğer !
Yazıyı burada bitireyim derken,az daha unutuyordum. Aynı gün şehrimize dair önemli bir etkinliği, her zaman izleyemediğim ve rastlantı olarak gördüğüm, İktidar kanadına yakın bir TV’de , “Marka Şehirler” adıyla idi galiba, bir program gördüm. Marka şehirler ibaresini görünce merakla izlemeye başladım. Acaba kentimizi nasıl tanıtılacak diye de merak ettim. Ama merakım çabuk yanıt buldu. Meğer sunucu ve ekibi sadece Yıldırım bölgesini ziyaret etmiş. Bildiğiniz gibi, şehrimizin her bölgesinde tarihi, turistik yerlerimiz var. Özellikle Osmanlı kavramını diri tutan yapı ve o döneme ait alışkanlıklar müthiş biçimde anlatıldı. Acaba diye izlemeye devam ettim, ama bir türlü Setbaşı köprüsünü geçemedi sunucu hatun! Ama programın adı “Marka şehirler” değil miydi?
O anda Evliya Çelebi’nin bir cümlesi takılıverdi aklıma... “Çelebi “Velhasıl Bursa sudan ibarettir “ diyerek” verimli bir şehir vurgusunu yapmış sanırım. Ben de ondan alıntı ile, bu program için “Velhasıl Bursa Yıldırım’dan ibaretmiş” diyeceğim artık, yaşamının üçte ikisini bu ilçede yaşamış bir Bursalı olarak!