Ankara –Bursa hızlı tren hattı ve İznik’in emsalsiz tarihi
Yazının Giriş Tarihi: 15.11.2023 13:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.11.2023 13:13
Sürekli olarak kullandığım bir cümle var. Bursa ne kadar sessiz, ne kadar durgun. Ne olumlu ne olumsuz hiçbir olaya tanık olamıyor diye sızlanıp dururum. Hatta, TV kanallarının hava raporlarında, çoğu kez Antalya’dan sonraki sıraya konulması, bazen de hava sıcaklığının verilerek, sözlü bir yorum yapılmayışı bile bana oldukça dokunur. “Neden ses vermez bu kadim şehir” diye söylenirsm kendi kendime. Sanki ilgililer de bunu duymuşçasına, birkaç gün önce iki güzel gelişme haberi verdiler, moralim az da olsa düzeldi…
Hemen bu moral verecek gelişmelerin ilkinden başlayayım.
Yapımı yılan hikâyesine dönen “Ankara-Bursa hızlı tren hattında” yeni Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu incelemelerde bulunmuş.
İnşaattaki ilerlemenin yüzde 80 seviyesine geldiğini belirtmiş. Bildiğim kadarıyla bu gecikmenin nedeni de, bir geçiş noktasının dağlık arazi oluşu ve bunun aşılamaması idi. Demek ki bir çözüm bulunmuş. Dilerim hizmete girme süresi yine uzamaz. Bakan bu konuda verdiği bilgide sorunlu olan bölge bildiğimiz gibi Osmaneli-Yenişehir arasında bu yıl sonuna kadar, tüm kazı çalışmalarını ve tünellerin inşasını bitireceklerini ifade etmiş. Bu arada hattın önemini bir kez daha belirtmek için “Ankara-Bursa, hem de Bursa-İstanbul arası seyahat süresi 2 saat 15 dakika olacak.” cümlesini kurmuş. Ne diyelim en fazla “yol medeniyettir” diyebiliriz. Bu arada bir konuya da değinmek isterim. Bursa raylı sistemine son ilave, yanılmıyorsam Recep Altepe döneminde yapılmıştı. Aradan geçen 6-7 yıldan beri yeni bir hat açılmadı. Şehir Hastanesi ulaşımı da henüz istenilen seviyede değil sanırım. Bursa’da zaten kronik biçimde inşaatı süren ve bir türlü sona gelinemeyen iki büyük proje var.
Biri başta da söylediğimiz gibi Ankara-Bursa Hızlı Tren Hattı, diğeri de ne hikmetse bir türlü açılamayan “Ali Osman Sönmez Hastanesi”. Bursa halkı bu konuda çok muzdarip, bir çok vaka İnegöl Devlet Hastanesi’ne gönderiliyormuş. Böyle duyumlar giderek çoğaldı.
UNESCO Kültür Mirası adayı İznik Bazilikası
Ekranda izledim bir İznik turu yapılıyordu. Arkeolog Doç Dr. İlknur Türkoğlu, İznik Bazilikası için “2024 yılı için Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası listesine girmek için tek adayı İznik Bazilikası” dedi. Hıristiyanlık için büyük önemi olan 2. Konsül toplantısının yapıldığı ve de o dönemden kalma çok sayıda eserin bulunduğu bu bölgenin, günümüze kadar bu önemli listeye neden giremediği de merak konusu…Bu konu açılınca, yakın geçmişte Bursa milletvekili olan Bülent Arınç’ın bu kültür hazinesine yaptığı hizmetten söz etmeden geçemeyeceğim! Bazilika içinde bulunan, Ayasofya Osmanlı döneminde camiye çevrilmiş. Hatta minareyi de Mimar Sinan’ın yanında yetişen bir usta yapmıştı diye rivayet var. Cumhuriyet döneminin uzun bir sürecinde, İstanbul’daki Ayasofya gibi burası da müzeye çevrilmişti. Arınç Bursa’ya geldiğinde camiye çevrilmesini istedi ve ortaya ilginç sahneler çıktı. Tanık olduğum için söyledim bunu. Bir belgesel çalışması için söz konusu yerdeydik. Ayasofya Camii’nin bir köşesinde bazilika döneminden kalan bir sunak bulunuyordu. Biz oradayken, iki yabancı turist geldi ve sunağı görüntülemek istedi. İçeri girdiler ve yerde namaz kılan bir kişiye çarpmamak için sesiszce sunak tarafına geçtiler ve doğal olarak şaşırdılar. Adeta rahatsız etmemek için parmak ucunda ilerlediler.Yani sunak karşısında kıbleye dönen bir hemşerimiz tek başına namaz kılarken bu sahne ortaya çıkmıştı. Neyse, bunu geçelim ve İznik’in bir tarihi önemine daha değinelim. Aynı arkeologlar Ayasofya’nın biraz ilerisindeki Hacı Özbek Camiini anlatırken “ Osmanlı Devleti’nin (o dönemde henüz imparatorluk yoktu) kitabesi olan ilk camii” diye tanımladılar. Böylece Bursa’nın şirin ilçesi İznik’e dair bir ilki daha öğrenmiş olduk.
Bursa’da bir gazeteciye saldırı girişimi
Nüfusuna göre daha az istenmeyen olaya tanık olan Bursa’da, bildiğim kadarı ile ilk kez bir gazeteciye silahlı saldırı girişimi olmuş. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı bir açıklama yapmış öyle öğrendim. Bir haber sitesinin sahibi Yaman Kaya, aracı ile seyrederken silahlı saldırıya uğramış. Çok şükür bir yara almamış. Suçlu ise şimdilik meçhul. Bir gazeteciye kızgınlığınız varsa, konuşursunuz. Baktınız aranızdaki anlaşmazlık sürüyor, yasal yollara baş vurursunuz. Kaba kuvvet ve bu tür bir saldırı girişimi Bursa’ya hiç yakışacak bir şey değil. Hepimiz bazen eksik duyumdan, bazen gerçekten haklı olarak kişi ve kurumlar hakkında eleştiri yapabiliriz. Ama bunun karşılığı bu olmamalı. Dilerim, bu olay unutulmaz ve suçlu ya da suçlular gereken cezayı alır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Ankara –Bursa hızlı tren hattı ve İznik’in emsalsiz tarihi
Sürekli olarak kullandığım bir cümle var. Bursa ne kadar sessiz, ne kadar durgun. Ne olumlu ne olumsuz hiçbir olaya tanık olamıyor diye sızlanıp dururum. Hatta, TV kanallarının hava raporlarında, çoğu kez Antalya’dan sonraki sıraya konulması, bazen de hava sıcaklığının verilerek, sözlü bir yorum yapılmayışı bile bana oldukça dokunur. “Neden ses vermez bu kadim şehir” diye söylenirsm kendi kendime. Sanki ilgililer de bunu duymuşçasına, birkaç gün önce iki güzel gelişme haberi verdiler, moralim az da olsa düzeldi…
Hemen bu moral verecek gelişmelerin ilkinden başlayayım.
Yapımı yılan hikâyesine dönen “Ankara-Bursa hızlı tren hattında” yeni Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu incelemelerde bulunmuş.
İnşaattaki ilerlemenin yüzde 80 seviyesine geldiğini belirtmiş. Bildiğim kadarıyla bu gecikmenin nedeni de, bir geçiş noktasının dağlık arazi oluşu ve bunun aşılamaması idi. Demek ki bir çözüm bulunmuş. Dilerim hizmete girme süresi yine uzamaz. Bakan bu konuda verdiği bilgide sorunlu olan bölge bildiğimiz gibi Osmaneli-Yenişehir arasında bu yıl sonuna kadar, tüm kazı çalışmalarını ve tünellerin inşasını bitireceklerini ifade etmiş. Bu arada hattın önemini bir kez daha belirtmek için “Ankara-Bursa, hem de Bursa-İstanbul arası seyahat süresi 2 saat 15 dakika olacak.” cümlesini kurmuş. Ne diyelim en fazla “yol medeniyettir” diyebiliriz. Bu arada bir konuya da değinmek isterim. Bursa raylı sistemine son ilave, yanılmıyorsam Recep Altepe döneminde yapılmıştı. Aradan geçen 6-7 yıldan beri yeni bir hat açılmadı. Şehir Hastanesi ulaşımı da henüz istenilen seviyede değil sanırım. Bursa’da zaten kronik biçimde inşaatı süren ve bir türlü sona gelinemeyen iki büyük proje var.
Biri başta da söylediğimiz gibi Ankara-Bursa Hızlı Tren Hattı, diğeri de ne hikmetse bir türlü açılamayan “Ali Osman Sönmez Hastanesi”. Bursa halkı bu konuda çok muzdarip, bir çok vaka İnegöl Devlet Hastanesi’ne gönderiliyormuş. Böyle duyumlar giderek çoğaldı.
UNESCO Kültür Mirası adayı İznik Bazilikası
Ekranda izledim bir İznik turu yapılıyordu. Arkeolog Doç Dr. İlknur Türkoğlu, İznik Bazilikası için “2024 yılı için Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası listesine girmek için tek adayı İznik Bazilikası” dedi. Hıristiyanlık için büyük önemi olan 2. Konsül toplantısının yapıldığı ve de o dönemden kalma çok sayıda eserin bulunduğu bu bölgenin, günümüze kadar bu önemli listeye neden giremediği de merak konusu…Bu konu açılınca, yakın geçmişte Bursa milletvekili olan Bülent Arınç’ın bu kültür hazinesine yaptığı hizmetten söz etmeden geçemeyeceğim! Bazilika içinde bulunan, Ayasofya Osmanlı döneminde camiye çevrilmiş. Hatta minareyi de Mimar Sinan’ın yanında yetişen bir usta yapmıştı diye rivayet var. Cumhuriyet döneminin uzun bir sürecinde, İstanbul’daki Ayasofya gibi burası da müzeye çevrilmişti. Arınç Bursa’ya geldiğinde camiye çevrilmesini istedi ve ortaya ilginç sahneler çıktı. Tanık olduğum için söyledim bunu. Bir belgesel çalışması için söz konusu yerdeydik. Ayasofya Camii’nin bir köşesinde bazilika döneminden kalan bir sunak bulunuyordu. Biz oradayken, iki yabancı turist geldi ve sunağı görüntülemek istedi. İçeri girdiler ve yerde namaz kılan bir kişiye çarpmamak için sesiszce sunak tarafına geçtiler ve doğal olarak şaşırdılar. Adeta rahatsız etmemek için parmak ucunda ilerlediler.Yani sunak karşısında kıbleye dönen bir hemşerimiz tek başına namaz kılarken bu sahne ortaya çıkmıştı. Neyse, bunu geçelim ve İznik’in bir tarihi önemine daha değinelim. Aynı arkeologlar Ayasofya’nın biraz ilerisindeki Hacı Özbek Camiini anlatırken “ Osmanlı Devleti’nin (o dönemde henüz imparatorluk yoktu) kitabesi olan ilk camii” diye tanımladılar. Böylece Bursa’nın şirin ilçesi İznik’e dair bir ilki daha öğrenmiş olduk.
Bursa’da bir gazeteciye saldırı girişimi
Nüfusuna göre daha az istenmeyen olaya tanık olan Bursa’da, bildiğim kadarı ile ilk kez bir gazeteciye silahlı saldırı girişimi olmuş. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı bir açıklama yapmış öyle öğrendim. Bir haber sitesinin sahibi Yaman Kaya, aracı ile seyrederken silahlı saldırıya uğramış. Çok şükür bir yara almamış. Suçlu ise şimdilik meçhul. Bir gazeteciye kızgınlığınız varsa, konuşursunuz. Baktınız aranızdaki anlaşmazlık sürüyor, yasal yollara baş vurursunuz. Kaba kuvvet ve bu tür bir saldırı girişimi Bursa’ya hiç yakışacak bir şey değil. Hepimiz bazen eksik duyumdan, bazen gerçekten haklı olarak kişi ve kurumlar hakkında eleştiri yapabiliriz. Ama bunun karşılığı bu olmamalı. Dilerim, bu olay unutulmaz ve suçlu ya da suçlular gereken cezayı alır.