Hava Durumu

Balıklı’da esnaf ve sanatkârın kira yangını !

Yazının Giriş Tarihi: 01.12.2024 18:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.12.2024 18:22

Yer Bursa…Genellikle sanatkâr ve esnafın yoğunlukta olduğu bir bölge. Konuya gelince…Sözkonusu yerin bir diğer adı Altınova Küçük Sanayi diye anılıyor. Yaklaşık 50-60 kadar işyeri ve atölye var. Söz konusu bölge, kamunun bir alacak davasında, borç karşılığında aldığı ve daha önce bir girişimciye ait bir arazi ve üzerine kurulan dükkanlardan ibaret. Bursa için çok doğal bir görünüm ve yapılaşma. Bu mülk bir süre sonra Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne geçmiş olmalı... Söz konusu kurum 2020, 2021 2022 ve 2023 yıllarına kadar, kira artışlarını, o yılın TÜFE rakamlarını da dikkate alarak belirlemiş, ülkemizdeki bir çok yasal artışların belirlenme yöntemini benzer biçimde…Örneğin emekli maaşları veya asgari ücret hesabında kullanıldığı gibi…2024 yılını bitirdiğimiz şu günlerde, söz konusu kurum, kira zam oranını bu kez TÜFE yerine hangi artışı baz aldıysa, çıtayı çokyükseklere koymuş. Örneğin, aylık 40 bin lira olan bir işyeri kirasını, tam 160 bin lira olarak duyurmuş. Artış oranı geçen yılda da normal sayılamayacak ve tam yüzde 120 iken, bu talebe göre bu yılın artış oranı ise ultra astronomik biçimde, yüzde 400 olacak kadar yükselmiş. Bu durum resmi yazılar ile bildirilmiş kiracılara… Yöredeki iş yeri sahipleri şimdi bir yol ayrımında olsa gerek. Kimi bu astronomik kirayı vermek mecburiyetinde olduğu, bunu yapamaz ise işyerini kapatmak zorunda kalacağını düşünerek bir çare arayacak/ arayacakmış! Ama böyle bir artışın özellikle, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nin yardım kuruluşu Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yapılmış olması da çok düşündürücü. Kiracıların bir bölümü bu artışa karşı,yazılı olarak ilgili kuruma itirazda da bulunmuş.İyigüzel de,ö nümüz kış mevsiminin başlangıcı…

Üstelik piyasanın durum malum, herkes mümkün olduğu kadar harcama yapmaktan kaçınıyor. Bu durumda nasıl bir hamle ile, bu astronomik kiraya yetişecekler,bu da üzerinde düşünülmesi gereken bir konu… İşte düğümlenen nokta burası. En büyük olasılık, kiraların ödeme zorluğuna rağmen ancaksürekli borçlanma ile aşılabilecektir. Bölge esnafınındilerim bir çözüm yolu vardır. Ama buradan birsonuç çıkarmak da mümkün. Madem, Osmanlı’dan kalma bir kurum olsa da orada çalışanlar yani Türkiye Cumhuriyeti’nin memurları, bu artış oranını belirlediyse, ellerinde bir done var demektir. Belki de ülkemizdeki gerçek enflasyonu gösteren bir rakam olsa gerek, bu artışın kaynağı…,Ülke yöneticileri de, kendi kurumlarının yolundan giderek, asgari ücreti ve de, emekli, dul, yetim aylıkları ile memur maaş artış oranlarını, Vakıflar idaresine göre belirleyemez mi???

Bunu yapmaz ise, bu küçük sanayi bölgesi, sanatkarve esnafına bu artış ceza olarak mı yapıldı demek de herhalde, işyeri sahiplerine düşer. Ne yaman çelişki değil mi ? Maaş zamlarını en asgari seviyeden belirle, kira alacağına gelince, kendine bağlı bir kurum astronomik bir artış istesin. Üstelik bu kurum, toplumun hayrı için kurulmuş olsun ! Buradan şu sonuç da çıkarılamaz mı; demek ki gerçek enflasyon bu kira artışı seviyelerinde…O zaman tüm maaşlı olanlar da bu artışı hak etmiyor mu ?Bu sorunun yanıtını, doğal olarak Vakıflar Bursa Bölge Müdürlüğü yetkilileri, ya da memurları veremeyecektir ve muhtemelen “Biz emir kuluyuz” deyip geçecekler, belki de bunu söyleme külfetine bile girmeyeceklerdir. Konu, bu kurumdan açılınca yıllar önce öğrendiğim ve yine bu kurumun içinde bulunduğu bir olayı hatırlatmak isterim. 1879-1882 yılları arasında Bursa valiliği yapan Ahmet VefikPaşa’nın yaptırdığı tarihi belediye binası var hepimizin bildiği…Hani,Tayyare sinemasının yanından çarşıya inerken gördüğümüz… İşte o binayı kullandığı için Bursa Büyükşehir Belediyesi yıllarca Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne kira ödedi. Şimdi ödüyor mu bilmiyorum. Ayrıca, Mahvel diye bildiğimiz tarihi binanın statüsü son yıllarda değişti bildiğim kadarı ile. İşte orası da Büyükşehir Belediyesi’ne aitken, yine kira veriliyordu Vakıflara…Konu açılmışken bir de, yıkılan Atatürk Stadyumu’nun ve İpekiş Fabrikası’nın bulunduğu yer hakkında hatırlatma yapayım. Aşağıya uzanan o bölgenin Osmanlı’daki adı Vakıf bahçe dutluğu…

O dönemde, oranın, o dutluktan elde edilen ve ipekçilik alanında kullanılmasına katkı sağlayan geliri ile, İkinci Murat külliyesinin ihtiyaçları karşılanıyormuş. Şimdiki uygulamada, bu kurum acaba nasıl bir işlev görüyor ? Hikâye işte böyle. Tam anlamı ile zamanın ruhuna uygun değil mi ?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.