Belki de bir söylenti veya girişim de denebilir, Bursa’nın yeni Büyükşehir Başkanı Mustafa Bozbey hakkında çıkan “öz yeğenini belediyenin bir iştirak şirketinin başına getirdiği iddiaları olmasa, şehrimizin biriken borcunu ve de bu alanda Türkiye rekorunu kırdığını bu denli erken öğrenemeyecektik!
Ülke geneli ve Bursa’da son iki üç günden beri dolaşan bir iddia, çiçeği burnunda Başkan Bozbey’i acil bir medya toplantısı yapmasına neden olmuş sanırım. Bu sayede, Bursa’nın belediye gerçek borç miktarını ve durumun vahametini öğrenmiş olduk. Yani, yeni bir dönem, yeni bir başkan ve CHP adına çok net bir yerel seçim başarısının ertesinde ve henüz kent halkı olarak bu durumun geleceğimizi nasıl olumlu yönde etkileyeceğini düşünürken, önce bir söylenti ve ardından rekor katılımlı bir basın toplantısı… Sonuç, yıllarca ödemesi sürecek borçlu bir şehir ve benim gibi milyonlarca insanın beklediği olumlu bir hizmet döneminin belirsiz akıbeti. Ama mut verecek farklı bir dönemin ilk belirtileini beklerken önümüze külliyetli bir borç listesi kondu. Seçim gecesi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, yüzde 35 dolayındaki oy oranını kast ederek, “Üzerimizdeki cam tavanı kırıp birinci parti olduk” sözleri ile gerçekten umutlanmıştık. Bursa’nın, bir uygunsuz göreve getirme hikayesi ile suçlanması ve de eski yönetimden kalan borç listesine bakınca, aslında şehrimizin camdan tavanı da, tabanı da kırılıp tuz buz olmuş haberimiz olmamış. Bozbey’in iddiası ile “henüz netleşmemiş bir atama” savunusu olmasaydı, bu borç listesini bu denli net ve erken öğrenemezdik! Ben kendi adıma bunu kazanç olarak görüyorum! Yüzlerce basın çalışanın huzurunda Mustafa Bozbey, her soruya elverdiğince ve sınırlar içinde yanıt vermeye çalıştı. Soru ve cevap yelpazesi o denli genişti ki, bir iki hafta, her gün Bursa’nın borçlarını ve nasıl ödeneceğine dair gelişmeleri yazarak, bir başka konu aramadan durumu idare edebiliriz ! Önce Bozbey’i ülke gündemine taşıyan atama olayına verdiği yanıttan başlayalım derim. Olayın özeti şu; iddiaya göre Başkan Mustafa Bozbey öz yeğeni Furkan Bozbey’i Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir iştirak şirketine yönetim kurulu başkanı olarak ataması duyulmuş ve ülke gündemine düşmüş.Yani atama kararı tamamlanmamış. Bozbey bu nedenle toplantıya daha sorulmadan,önce bu olaydan başladı ve "Daha netleşmemiş, süreci tamamlanmamış konunun bu kadar kamuoyunun gündemine gelmesini elbette önemsiyorum. Bu konuyla alakalı gereğini yaptığımızı kamuoyunun bilmesini istiyorum.” gibi bir cümle kurarak oturumu başlattı. Bu cümle bence yine yoruma muhtaçtı. Böyle bir şey yok, bu anlamda bir girişimim olmadı şeklinde bir açıklama yapılmadığına göre, böyle bir atamaya niyet edildiğini gösteriyor. Bu durum su yüzüne çıkınca da geri adım atılmış oluyor. Bence yorumu bu kadar net. Ateşte varmış, duman da tütmüş, ama bu dumanı kim üfürüp yaygın medyaya taşıdıysa, onun bu seçim sonucu ile canı yandığı da belli. Ya da eski başkana bağlılığını bir kez daha sunmak isteyen ve topun ağzında, işten çıkarılacak biri de olabilir diyeceğim ama, zaten bu tür olaylar erken başlamış ve de çok sayıda personel işten çıkarılarak, yüklüce tazminatları ile mutlu mesut evlerine dönmüş.
Toplantıda anlatılanlardan bu yorumu çıkarmak mümkün. Dedim ya, bir iki hafta başka bir konu ile uğraşmasanız/uğraşmasak, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin son 7 yıllık dönemini, pehlivan tefrikası gibi rahatça yazabilirsiniz. Ben de öyle yapmak niyetindeyim! Ama az daha unutuyordum, ya anlatılanı anlamadım, ya da ifade biraz karışık oldu ki, Bursa’nın net borcu rakamını bir türlü tutturamadım. Büyükşehrin borcu ve iştirak şirketlerinden kalan borçlar, bağlı birimlerinkiler, yarıda kalan projeler falan üst üste konduğunda yanlış anlamadıysam toplam borç 25 milyarı aşmış görünüyor. Bu kadar borç ile yapılan uygulamalar, Bursa’yı uçurmalıydı diye düşünüyor insan. (Başkan da aynını söylüyor) Ama bu tabloya göre, binlerce kağıt iki yüzlükler, para çantasının kilidi açılmış da ,rüzgarda sağa sola, geriye, öne dağılmış ve bir daha da yerine konamamış gibi… Ama rüzgârda savrulan bu paraları kimler toplamış orası doğal olarak meçhul !
Yine de olsun derim; Bursa olarak, sanırım bir rekorun sahibiyiz Türkiye’de… Şimdilik bununla yetinerek, daha sonra yapılanlar, yapılamayanlar ve de yapılacaklar hakkında da okurlarımızı bilgilendirmeye devam ederiz . Şimdiden ilan edeyim dedim!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Borç denizinde kurtarılmayı bekleyen bir Bursa
Belki de bir söylenti veya girişim de denebilir, Bursa’nın yeni Büyükşehir Başkanı Mustafa Bozbey hakkında çıkan “öz yeğenini belediyenin bir iştirak şirketinin başına getirdiği iddiaları olmasa, şehrimizin biriken borcunu ve de bu alanda Türkiye rekorunu kırdığını bu denli erken öğrenemeyecektik!
Ülke geneli ve Bursa’da son iki üç günden beri dolaşan bir iddia, çiçeği burnunda Başkan Bozbey’i acil bir medya toplantısı yapmasına neden olmuş sanırım. Bu sayede, Bursa’nın belediye gerçek borç miktarını ve durumun vahametini öğrenmiş olduk. Yani, yeni bir dönem, yeni bir başkan ve CHP adına çok net bir yerel seçim başarısının ertesinde ve henüz kent halkı olarak bu durumun geleceğimizi nasıl olumlu yönde etkileyeceğini düşünürken, önce bir söylenti ve ardından rekor katılımlı bir basın toplantısı… Sonuç, yıllarca ödemesi sürecek borçlu bir şehir ve benim gibi milyonlarca insanın beklediği olumlu bir hizmet döneminin belirsiz akıbeti. Ama mut verecek farklı bir dönemin ilk belirtileini beklerken önümüze külliyetli bir borç listesi kondu. Seçim gecesi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, yüzde 35 dolayındaki oy oranını kast ederek, “Üzerimizdeki cam tavanı kırıp birinci parti olduk” sözleri ile gerçekten umutlanmıştık. Bursa’nın, bir uygunsuz göreve getirme hikayesi ile suçlanması ve de eski yönetimden kalan borç listesine bakınca, aslında şehrimizin camdan tavanı da, tabanı da kırılıp tuz buz olmuş haberimiz olmamış. Bozbey’in iddiası ile “henüz netleşmemiş bir atama” savunusu olmasaydı, bu borç listesini bu denli net ve erken öğrenemezdik! Ben kendi adıma bunu kazanç olarak görüyorum! Yüzlerce basın çalışanın huzurunda Mustafa Bozbey, her soruya elverdiğince ve sınırlar içinde yanıt vermeye çalıştı. Soru ve cevap yelpazesi o denli genişti ki, bir iki hafta, her gün Bursa’nın borçlarını ve nasıl ödeneceğine dair gelişmeleri yazarak, bir başka konu aramadan durumu idare edebiliriz ! Önce Bozbey’i ülke gündemine taşıyan atama olayına verdiği yanıttan başlayalım derim. Olayın özeti şu; iddiaya göre Başkan Mustafa Bozbey öz yeğeni Furkan Bozbey’i Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir iştirak şirketine yönetim kurulu başkanı olarak ataması duyulmuş ve ülke gündemine düşmüş.Yani atama kararı tamamlanmamış. Bozbey bu nedenle toplantıya daha sorulmadan,önce bu olaydan başladı ve "Daha netleşmemiş, süreci tamamlanmamış konunun bu kadar kamuoyunun gündemine gelmesini elbette önemsiyorum. Bu konuyla alakalı gereğini yaptığımızı kamuoyunun bilmesini istiyorum.” gibi bir cümle kurarak oturumu başlattı. Bu cümle bence yine yoruma muhtaçtı. Böyle bir şey yok, bu anlamda bir girişimim olmadı şeklinde bir açıklama yapılmadığına göre, böyle bir atamaya niyet edildiğini gösteriyor. Bu durum su yüzüne çıkınca da geri adım atılmış oluyor. Bence yorumu bu kadar net. Ateşte varmış, duman da tütmüş, ama bu dumanı kim üfürüp yaygın medyaya taşıdıysa, onun bu seçim sonucu ile canı yandığı da belli. Ya da eski başkana bağlılığını bir kez daha sunmak isteyen ve topun ağzında, işten çıkarılacak biri de olabilir diyeceğim ama, zaten bu tür olaylar erken başlamış ve de çok sayıda personel işten çıkarılarak, yüklüce tazminatları ile mutlu mesut evlerine dönmüş.
Toplantıda anlatılanlardan bu yorumu çıkarmak mümkün. Dedim ya, bir iki hafta başka bir konu ile uğraşmasanız/uğraşmasak, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin son 7 yıllık dönemini, pehlivan tefrikası gibi rahatça yazabilirsiniz. Ben de öyle yapmak niyetindeyim! Ama az daha unutuyordum, ya anlatılanı anlamadım, ya da ifade biraz karışık oldu ki, Bursa’nın net borcu rakamını bir türlü tutturamadım. Büyükşehrin borcu ve iştirak şirketlerinden kalan borçlar, bağlı birimlerinkiler, yarıda kalan projeler falan üst üste konduğunda yanlış anlamadıysam toplam borç 25 milyarı aşmış görünüyor. Bu kadar borç ile yapılan uygulamalar, Bursa’yı uçurmalıydı diye düşünüyor insan. (Başkan da aynını söylüyor) Ama bu tabloya göre, binlerce kağıt iki yüzlükler, para çantasının kilidi açılmış da ,rüzgarda sağa sola, geriye, öne dağılmış ve bir daha da yerine konamamış gibi… Ama rüzgârda savrulan bu paraları kimler toplamış orası doğal olarak meçhul !
Yine de olsun derim; Bursa olarak, sanırım bir rekorun sahibiyiz Türkiye’de… Şimdilik bununla yetinerek, daha sonra yapılanlar, yapılamayanlar ve de yapılacaklar hakkında da okurlarımızı bilgilendirmeye devam ederiz . Şimdiden ilan edeyim dedim!