Hava Durumu

Bursa medyası kapışılıyor !

Yazının Giriş Tarihi: 07.02.2025 21:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.02.2025 21:24

İlk adım Sönmez Medya’nın AS TV satış kararı ile atıldı. Yeni sahibi/sahipleri için net olmasa da kulislerde bir iki isim zikredildi. Bu satışta, İstanbullu bir iş insanı ile Bursa ve ülke siyasetinde üst noktalara gelmiş bir İktidar vekilinin de katkısı da kamuoyuna yansıdı. Sonuçta hem gazete, hem de TV kadrolarında bir hareketlilik başladı. Yani medya yeniden ayağa kalktı. Ama Bursa’da kalıp kalmayacağı hakkında şimdilik ve en azından benim bir bilgim yok.

Ardından, canlı yayında izlediğim bir programda Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu Flash TV’yi satın aldığını duyurdu. Sonra da bir soru üzerine

“ Sadece haber kanalı olmayacak, klasik kanal niteliğinde eğlence ve diğer benzerleri gibi farklı programlar da izlenecek “ cümlesini kurmuştu. Kısa süre sonra izlediğim bu kanalda bir gariplik hissettim. Kadro değişimi gibi, siyasi anlamda da oldukça farklılıklar vardı. Özetle, son dönemde muhalif gibi görünen kanal, daha orta yoldan ve biraz da güçten yana farkını gösteriyordu sanki… Ya da bana öyle geldi ! Bir gazeteci arkadaşıma bu değişimi anlatmam üzerine, bir yorum yaptı ve gerçeği bildiğini söyledi. Mahiroğlu gerçekten kanalı satın almış ama, satış işlemi resmiyete dökülmeden meçhul bir ağız kanal sahiplerine “O kanala satmayın, bize verin” deyivermiş. Bunu söyleyenler güçlü olmasa bu çıkışı yapamazdı sanki…Burada da patronaj açısından ikili bir yapı varmış. Bir vatandaşımız ile, yanlış duymadıysam yurt dışından, hem de ülkemiz için pek de muteber olmayan bir ülkenin vatandaşının ortaklığı, bu yeni sahipliği oluşturmuş. Bunları hem hayret, hem de Bursa medyasının canlanması anlamında değerlendirirken bir anda kendime geldim. Aslında Bursa medyası diyeceğimiz oluşumlar canlanmıyor, tamamen kepenk kapatıyordu. Çünkü bu alımlar ile medyalar İstanbul’a taşınsa da, aslında Ankara desteğini yansıtıyordu.

Tam bunları değerlendiriyordum ki, Bursa yine bir satış haberini TV ekranlarından duyurmuş oldu. Cafer Mahiroğlu, ilk maçı kaybetmenin hırsı ile, bu kez eski bir sosyal demokrat belediye başkanının, kardeşleri ve oğlu ile kurup bu günlere getirdiği, sanırım Bursa’nın ilk özel radyolarından olan Radyo Aktif ile Uludağ Efem’i satın alıvermiş. Yaygın bir kanalda Bursa’dan yayına dair söz etse de, bu radyoların İstanbul hizmetine gireceği artık aşikâr. Ne yapalım ömürleri bu kadarmış Bursa medyalarının…Geçmişte, sanayici olan iki üç ailenin, birbiri ile tatlı yarışı olmasa, zaten o medyalar da olmazdı. Bu gelişmeler ışığında kendimce bir yorum yaptım. 2004 yılından bu yana ilk kez Bursa Büyükşehir Belediyesi sosyal demokrat CHP’ye geçince mi bu hareket başladı diye düşünmeye başladım. Eğer öyle ise, Bursa’nın kaptırılması İktidar cenahında büyük yara açmış demektir. Belki de bunun sonucu olarak, medya satışları ortaya çıkmış olabilir. Neyse, bunları bir kalem geçelim ve geçmişte başımdan geçen ilginç bir olayı da anlatayım. Şimdi Radyo Aktif için bir paragraf açacağım ve içinde bu kez ben de olacağım. Yıl 1993 olabilir. Birbirini kovalayan siyasi cinayetlerin işlendiği, ünlü gazetecilere suikast yapıldığı bir yılı yaşıyorduk. Bir telefon aldım. Söz konusu radyonun genel yönetmeni benden radyoda bir maç yayını yapmamı rica etti. Bursaspor-Fenerbahçe Türkiye Kupası maçıydı yanılmıyorsam. Önce şaşırdım, galiba benim adımı vermişler bu işi yapabilir diye…Biraz düşündüm ama aklıma Bursa yapılacak bir yürüyüş geldi. Şu anda hangi gazeteci ya da aydının katlediliş yıl dönümünde Atatürk Caddesi’ne yürüyüş yapılacaktı hatırlamıyorum. Ben de bunu ilettim teklif sahibine…O da ilginç bir yanıt vererek “Sizin yerinize ben yürürüm” dedi ve bu espri üzeri kabul ettim. Ama bu çok ilginç serüven bu kadar ile bitmedi. Atatürk Stadyumu’nun kapalı tribünde her tarafı camlı bir odaya konuşlandık. Yayın yapacağım araç telefonununu büyük ve yüksek bir sandığın üzerine yerleştirdik.Sonra kontroller yapıldı. Maçı anlatırken, ben yayını duyamayacaktım. Arada bir de reklam girecekmiş. Yanımdaki gazeteci arkadaşım, reklam girişlerinde beni uyarıyor bende duruyordum. Bin bir güçlük ile yayını bitirdik ama yine de mutlu olmuştum. Bursa’da henüz televizyondan maç yayını yapılamazken, radyodan da ilk maç anlatıcı olarak sevinçliydim. Ardından bu durum lig boyunca devem etti ve bu görevi arkadaşım Ahmet Emin Yılmaz benden devralarak lig sonuna kadar götürdü.

İşte böyle dostlar; Bursa’da medya yatırımcısı olmayınca, galiba yine o eski yıllara döndük, içimize çekildik. Mevcut varlıklarımızı da teker teker satarak hem İstanbul, hem de siyasetin emrine sunmuş olduk!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.