Durup dururken başlıktaki cümle nereden çıktı diyebilirsiniz. Kaynağını açıklayayım bu başlığın…Kısa adı “Dağ-Der” olan , Uludağ yöresindeki ilçeler ve köylerin dayanışma derneği, her zaman olduğu gibi bayramlaşma töreni düzenlemiş. Bursa’dan da politikacılar, parti farkı gözetmeksizin bu davete icabet etmişler. Ama bu yıl ki bayramlaşmanın özel bir tarafı da var bildiğim. Dağ-Der’in iki dönem başkanlığını yapan Erkan Aydın, bildiğiniz üzere Osmangazi Belediye Başkanı oldu CHP adayı olarak. …Aydın üç dönem de CHP milletvekilliği yaparak siyasette önemli bir deneyim kazandı. Bu herkesin malumu zaten…Çünkü bir önceki yerel seçimde de kıl payı kaçırmıştı  başkanlığı  Aydın… Bu kez ipi rahatça göğüsledi. Bu onur dağ  yöresi sakinlerini çok mutlu etmiş olmalı ki,  Dağ-DER Genel Başkanı İsmail  Aydoğdu’nun açıklamasından bunu anlıyoruz.

Aydoğdu “ Derneğimiz her partinin iltifatına tabi oldu seçim döneminde... Ama, bu kez Osmangazi belediye başkanlığı görevini hak eden iki dönem dernek başkanlığımızı , TBMM’de üç dönem milletvekilliği yapan Erkan Aydın’ın  etrafında birlik olduk birleştik.” diyor.

Buradan şu anlamı çıkardım. Dağ yöresinde Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık gibi dört ilçe var. CHP sadece Harmancık’ta belediye başkanı çıkardı. Geçmişte de sanırım CHP bir kez kazanmış başkanlığı...

Özetle, herkes ilçe seçiminde kendi adayına oy vermiş, ama Osmangazi’de birleşme olmuş. Büyük olasılıkla Bursa’da oturan dört ilçenin dağ yöresi sakinleri de, Erkan Aydın demiş Osmangazi’de... Aslında bu da çok doğal ve yöre halkı için onur verici bir durum… Aslında üzerinde durmak istediğim ve önemli bulduğum bir başka söylem de var .O da Başkan İsmail Aydoğdu’nun belirttiği konu. “ Bursalılık kimliğine sahip çıkmalıyız” söylemi. Türkiye’nin en fazla göç alan illerinden biri olan Bursa’da bu cümlenin önemi büyük. Ama gerçekleştirmek o kadar da kolay değil. Çünkü herkes kendi geldiği şehrin kültürünü yaşamak ve de seslerini Bursa’da duyurmak istiyor. Bir anlamda da pastadan pay alma gibi haklı bir gerekçeleri de oluyor. Ama aynı düşünce Bursa genelinde pek öne çıkmıyor, çıkamıyor. Anladığım kadarı ile dağ yöresi, artık bu gerçeği ete kemiğe büründürmek gayreti içinde olacak. Çünkü dernek başkanının açıklaması bunu söylüyor bize… Konuşma metninde gerçek Bursalıların kendileri olduğu ve 700 yıllık bir geçmişe sahipliği öne çıkarılmış. Doğal olarak bu söyleme Erkan Aydın da kayıtsız kalamazdı konuşmasında beklenen açıklamayı yapmış. Üstelik, dağ yöresinin Bursa’dan yeterince hizmet alamadığını da vurgulamış. Sadece isim olarak mahalleye dönüştürülen köylerin kaybı da büyük olmuştur diyorum. Yöreye yapılacak destek ve yatırımlar aslında tüm Bursa’ya da yarar getirmez mi ? Örneğin Büyükşehir yapılanması ile, kırsal kesim için de bir daire başkanlığı oluşturuldu bildiğim kadarı ile… Geçmiş dönemde buralarda neler yapıldı bilemiyoruz. Yani tarım ve hayvancılığın gelişmesi, ürünün yeterince değer kazanması konusu, sadece dağ yöresinin değil, Bursa’nın ve hatta Türkiye’nin de sorunu. Yöredeki yerleşim yerlerine “köy” yerine “mahalle “ demek ile bir sonuç alınamadığı, bu açıklamada geniş yer bulmasa da yine de anlaşılıyor. Bir anlamda sosyal faaliyetlerin yetersiz ya da hiç olmadığı kast ediliyor gibi geldi bana… Erkan Aydın bu kısır döngüyü kırabilirse, önce hemşerilerine, sonra da tüm Bursa’ya önemli kazanımlar sağlayabilir. Doğal olarak gelecek seçimlerde de bunun karşılığı alınabilir ! Sadağı Kanyonu, Görecik Yaylası, Bazilikası ve de Orhaneli kaplıcaları görülmeye değer yerler…Ve her dönem itibar gören kirazı ile bildiğimiz dağ yöresinin turizm açısından da önü açılırsa ne olur ? Söyleyeyim… Uludağ’ı sadece Teleferik yolculuğu, kış turizmi ve  Sarıalan ile Oteller Bölgesi olarak gören bakış açısı değişebilir. Yani bunu sağlayacak olanın da yaz turizmi demeye bilmem gerek var mı ?  Özetle Erkan Aydın’ı önce Osmangazi, sonra da doğup büyüdüğü dağ yöresinde yoğun bir mesai bekliyor.