Tarih 18 Mart 1915…Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamaya çalışan emperyalist devletler , kesin sonuç almak için Çanakkale boğazından geçmek isterler. Ama deniz savaşlarında bu emellerine kavuşamazlar. Bu mevkideki kanlı deniz ve kara savaşlar sonunda on binlerce askerin can vermesi yürekleri yakarken, kara savaşlarında düşman kuvvetlerini burada durduran kahraman askerin başında bir komutan vardır…O komutan kısa bir süre sonra, işgal altındaki ülkesinden, emperyalistleri saf dışında bırakan ve bu başarısı ile dünya lideri olan Mustafa Kemal’dir. Çok kanlı ve her milletten milyonlarca insanın canına mal olan bir büyük muharebe bitmiş ve çağdaş bir devlet Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. İşte o devletin ilk yapı taşları 18 Mart günü başlayan taarruzlar sırasında döşenir.Çanakkale Zaferi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş fikirlerini ve ideallerini şekillendiren bir mirasa sahiptir. Mustafa Kemal Atatürk'ün bu savaştaki liderliği, Türk milletinin kurtuluş mücadelesine ışık tutmuştur. Ayrıca, Çanakkale, kanlı savaşlara rağmen,zaman içinde farklı milletlerden insanların bir arada yaşama ve karşılıklı saygı içinde olma ideallerini pekiştiren bir örnek teşkil etmiştir. Çanakkale Zaferi; öyle büyük bir destandır ki 3 yüz bin askerimiz şehit olmuş ve düşman donanmaları onca üstün silahlarına rağmen ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Bu Savaşlarının denizle ilgili bölümü, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle sonuçlanır ama dokuz ay sürecek kara muharebeleri ile kesin sonuç alınır.Bu başarıda Bursalı askerlerin emeği ve katkısı da büyük olur.Çanakkale savaşlarının başlangıcında, şehrin yakınlığı nedeniyle göreve ilk koşan Bursa Jandarma Taburu’dur. Tabur içindeki askerlerin önemli bir bölümü Bursa gençleridir. Savaş sonunu kadar yüzlerce şehit verilir. Bunun sonucu, Osmanlı İmparatorluğu’nun dört kıtada verdiği topraklarını elde tutma mücadelesi ve ardından gelen 1.Dünya Savaşı ile Çanakkale’deki kahramanca direnişte binlerce gencini yitiren Bursa, Yunan işgalinin ardından bir anlamda korumasız kalır. Özetle sert bir direniş gösterecek genç nüfustan yoksundur Bursa… Günümüzün araştırmacıları yaptıkları çalışmalarla bu gerçeği de açıkça ortaya koymaktadır. Sonuçta Bursa’nın iki yıl iki ay iki gün işgal altında kalmasına yol açar. Ama ümitler tükenmemiş, düşman güçleri yenilmiş ve Osmanlı’nın ilk başkenti bu kadim şehir,özgürlüğüne kavuşmuştur.

Çanakkale kahramanı Bursa Seyyar Jandarma Taburu

Tarihimizin şanlı ve bir o kadar da kanlı savaşlarından biri olan Çanakkale’de elde edilen destansı zafer, bizleri bu topraklara sonsuza değin gömmek isteyenlere dünya var oldukça unutulamaz bir ders olarak karşılarına çıkacaktır. ‘Çanakkale Geçilmez’ haykırışı tüm dünyaya ezberlettirilmiştir. Yedi düvele karşı verilen insanüstü mücadelenin şanlı destanıdır Çanakkale.Fakat cephelerin pek de isimleri anılmayan bu kahraman birlikleri , kitaplarla, dizilerle ve filmlerle dillerden düşmeyen tümenler ve alaylar kadar çok bilinmezler.Bu kahraman birliklerden birisi de Bursa Seyyar Jandarma Taburu’dur. Gidenlerin hiçbirinin geri dönmediği o kutlu birlik. Yolunu dahi birçoğumuzun bilmediği ve bulamadığı şahadet mekanlarında sessizce yatarlar. Kimi Kirmasti, kimi Yenişehir, kimi Orhaneli, kimi Mudanya, kimi Filaderli...Onları neredeyse bütün kritik cephelerdeki savaş meydanlarında buluruz.Hisar Kale, Kireçtepe, Anafartalar, Kerevizdere…Gelibolu’da neredeyse basmadık yer bırakmayan Bursa Seyyar Jandarma Taburu verilen görevleri layıkıyla yerine getirerek, bir anlamda savaşın gidişatını değiştiren hamlelerin önemli bir unsuru olmuştur. Cepheden cepheye koşup, bir nevi özel görev taburu olarak muharebelerde yer alan Bursa Seyyar Jandarma Taburu,ağır kayıplar vermesine karşın, düşman saldırılarını kırarak tarihe altın harflerle geçmiştir.Şehit olan arkadaşlarının anısına, geride kalan gaziler Kireçtepe’de top mermi kovanlarını üs üste koyup Çanakkale’deki ilk şehitlik anıtını yaparak, bu onurlu mücadeleyi ölümsüzleştirirler. Bu şehitlik, savaş esnasında kurulan gerçek bir şehitliktir. Şehitlikte yer alan kitabede “6-8 Ağustos 1915’te Gelibolu ve Bursa Jandarma taburlarının kahramanca çarpışan 3 bölüğü, iki tugay gücüne ulaşan İngiliz kuvvetlerini Karakol Dağı ve Kireçtepe’de durdurup, Anafartalar Grubu’nun kuzey yanını korumuştur” ifadesi yer alır.

Çanakkale’nin gizli kahramanı Bursalı Müstecip Onbaşı

Çanakkale Boğazı'nı geçmek için 18 Mart 1915'te İtilaf Devletlerinin başlattığı saldırı sırasında işgal güçlerinin gemilerinden yapılan atışlarla tabyadaki topların büyük bölümü kullanılamaz hale gelir. Bu sırada sadece, Seyit Ali'nin görevli olduğu Rumeli Mecidiye Tabyası'ndaki top sağlam kalır.Mermiyi topa kaldıran vinç sisteminin bozulması üzerine Seyit Ali Onbaşı, silah arkadaşı Niğdeli Ali'nin de yardımıyla devasa top mermisini sırtlayarak kundağa yerleştirir ve top ateşlenir. Atılan mermi, dönemin en donanımlı gemilerinden "Ocean" zırhlısını yan yatırır. "Ocean", daha sonra Nusret Mayın Gemisi'nin döktüğü mayınlardan birine çarparak alabora olur ve batar.Bir anlamda savaşın seyri değişir. İşte bu kahramanlık Çanakkale savaşları dendiğinde hemen herkesin aklına gelir. Oysa bu yürekli ve inanılmaz hamlenin bir benzerini de Bursalı Müstecip Onbaşı gerçekleştirir Çanakkale’de. Bursa'nın Yenişehir ilçesine bağlı Orhaniye köyünde 1891 yılında dünyaya gelen ve Çanakkale'de topçu olarak görev yapan Müstecip onbaşı, 30 Ekim 1915 günü savaşın tüm yakıcılığı ile sürdüğü bir sırada, Gelibolu Yarımadası Akbaş mevkisinden gerçekleştirdiği top atışıyla "Turkuaz" denizaltısının teslim alınmasını sağlar. Bu anlık hamleyi nasıl yapabildiği konusunda kendisi bile hayrete düşer. Havranlı Seyit Onbaşı’nın ardından Yenişehir’in Orhaniye köyünden Müstecip Onbaşı da gerçek bir kahraman olarak tarihteki yerini alır.