Hava Durumu

Diploma

Yazının Giriş Tarihi: 24.02.2025 20:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.02.2025 20:53

Sadece altı harflik bu kelime adeta sihirlidir. Analar, babalar çocuklarının okul çağında sürekli bunu hatırlatır ve “Oğlum aman derslerini ihmal etme, iyi okullarda eğitim gör ve diplomanı hak et. Sonra da iyi bir işin olsun…” Bu cümleleri duymayan kaç kişi vardır bu cennet vatanımızda ?

Oysa her mevki, her makam ve hem de iyi bir iş, işte o kartondan bir zemin üzerine yazılan…..ile bitirmiştir cümlesi ile gelir.Bu sihirli kelimenin sahibi diplomasına kavuşuncaya kadar hayal ettiği cümleler değil midir bunlar?

Diyelim ki,diplomanızı aldınız, sonra da iyi bir mevki, iyi bir ücret için diplomanızın sihirli eliyle kendinize bir iş seçebilirsiniz.

Bu sihirli karton öyle etkindir ki, sade vatandaşın dışında, koskoca devletlerin en önemli yöneticileri için de kilidi açan maymuncuk gibidir. Bir de bu sihirli kartonun hepsi birbirinin aynı ağırlıkta olmayanı da vardır. Bunların en kıdemlisi, en makbulü, en ünlü üniversitedeki dört yıllık yüksek öğrenim sonrası alınandır. Her başarıyı gösterseniz, toplumun takdirini kazansanız bile, işte o karton bazen yeterli olmayabilir. Başarısı olan devlet adamının yerine, diploması en geçerli olan bile tercih edilir. Cumhuriyetimiz’in ilk yıllarından günümüze kadar, yazılı olan-/ olmayan bu kural geçerlidir.

İlk cumhurbaşkanımız, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, hem öğrenimi hem de savaşlardaki başarısı ile bu diplomayı hak edenlerin ilkidir. Ölümünden sonra, yine kendisi gibi diplomayı savaş meydanlarında edinen İsmet İnönü de benzer bir konumda o makama oturmuştur. 27 Mayıs 1960 darbesi sonunda bu kez en rütbeli general Cemal Gürsel’e piyango misali bir makamı getirmiştir diploması ve kıdemi… Gürsel’den sonra da, genelkurmay başkanı kim ise o oturur bu yüce makamın koltuğuna…Çünkü onların da diploması yeterlidir. Zaman ilerler. Türkiye, Kıbrıs’taki soydaşlarına yapılan zulüm ve katliamların ardından adaya çıkarma yapar. Dönemin Başbakanı da, İsmet İnönü’yü parti içi bir seçimde alt eden Bülent Ecevit’tir. Doğal olarak Başbakanlık sonrası için onun da içinden de cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmak geçmiştir. Ama bunun için diploması yetersizdir. Çaresiz kalır ama, sorunu da çözer. Atatürk’ten itibaren ilk kez bir sivili, yüksek yargı organın bir temsilcisini cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtur. Bir süre sonra, o koltuğa oturttuğu cumhurbaşkanı ile ters düşer, bu arada ekonomik verilerde aşağıya düşer ve sonuçta seçime gidilir, iktidar değişir. Yeni ve genç sayılabilecek bir parti lideri doğar. Adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Üç aylık bir cezaevi süreci ve buradan başbakanlığa gidişini, toplum algılamaya çalışır. Sonunda bu yeni lidere de alışır. Defalarca seçim ile önünü açar. Genç lider Erdoğan, süresi dolan cumhurbaşkanının yerine en yakını ve dava arkadaşı Abdullah Gül’ü Çankaya Köşkü’ne çıkarıverir. Abdullah Gül’ün diploması da yeterlidir çünkü…Ama bu makam temsili olduğu için mi, yoksa başka bir nedenden dolayı mı Erdoğan burayı seçmemiştir, onu ancak kendi bilmektedir ! Cumhurbaşkanı Gül’ün süresi dolunca, Erdoğan için artık son durak bellidir. Cumhurbaşkanlığı makamı. Çankaya diyemiyorum, çünkü Erdoğan kendi yaptırdığı yeni bir en yüce makam yerleşkesini bir süre sonra tercih edecektir. Neyse konumuza dönelim. Bu yeni liderin ilk icraatlarından biri de Başbakanlık koltuğunu bir akademisyen ile doldurmasıdır. Pek de tanınan biri değildir yeni başbakan… Bu arada münafık(!) çevreler, Erdoğan’ın diplomadaki fotoğrafını merak eder ve görmek isterler. Kimisi de “diploması yetersizmiş”der. Ülke politikası bir süre bu bela ile ulaşır ! Sonra da her şey yerli yerine oturur! Bu süre içinde gençler diplomanın önemini daha bir anlar. Bu elde edilmeden hiçbir kapının açılamayacağını kavrarlar. Aradan yıllar geçer. Cumhurbaşkanı, ülkenin yönetim biçimini, bir referandum ile yeniler ! Artık Başbakanlık koltuğu sandığa kaldırılmıştır. Cumhurbaşkanı da, Başbakan da, partisinin başkanı da Erdoğan olur. Sorun da böylece çözülür. Zaten sandıktan kim çıkarsa artık cumhurbaşkanı/ başkan olacaktır.Buna artık diploma değil halk karar verecektir çünkü…Aradan zaman geçer ve bu güne geliriz ülke olarak. Mevcut Başkan’a bir de muhalif partiden biri rakip olmak ister. Desteği de az değildir. Halk yeni bir yüz görmek isteyen bir kesimin ne yapacağına bakmaktadır. Tam o sırada, yıllar öncesinin dedikodusu yine ilk sıraya çıkar. Erdoğan’a rakip olmak isteyen, onun eski günleri gibi genç ve yeni bir yüzdür. Onun gibi Karadenizli oluşu ile de oldukça inatçıdır. Ama o da bir sınavdan geçecektir. Çünkü diplomasının yetersiz olduğu söylenmektedir. Önce bu engeli aşacak, sonra aday olacak ve gücü yeterse güçlü lideri geçecektir. Ülke yine DİPLOMA şarkısını doya doya dinlemektedir. Toplum bununla ilgiliyken, ara tatilinde ailesi tarafından güzel karnesi için ödüllendirilerek kayak merkezine götürülen onlarca çocuk ve gencimiz, bu yıl diplomasına ulaşamayacaktır. Ama yüce ulusumuz, bu diplomalar ile değil, siyasetçilerin diploması ile ilgilenmektedir ne yazık ki…Diploma işte böyle önemli, bazen iç açıcı, bazen de can yakıcı etkisi olan bir karton parçasıdır!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.