Önce bu konuya neden değindiğimi belirteyim. Günümüzün iktidar destekçileri ve yöneticileri, her fırsatta Osmanlı dönemine atıfta bulunuyor. Zaten beylikten imparatorluğa kadar yükselen bir millet ve onun fertlerini takdir etmemek mümkün değil. Ama, buna karşın toprakları elden çıkan, payitahtı işgal altında kalan ve de ülkesi parçalanan bir imparatorluktan, Cumhuriyet rejimi ile yönetilen bir devleti yoktan var eden bir lider de yok yere bu tartışmanın içine çekilmemeli.Öte yandan kendi düşüncelerini yeni kuşaklara aşılamaya kalkmanın da bir alemi yok. Çünkü, bu millet , Kurtuluş Savaşı vermiş atalarının can vererek kurduğu bu cumhuriyeti ve onun kurucusunu, aradan kaç yüz yıl geçse de unutmaz. Arada bir unutanlar da yetkili yerlere gelse de, yine gereğini yapar. Çünkü, son çağın Avrupa ve dünyası bile her fırsatta Atatürk’ü hatırlatarak, örnek gösteriyor. İşte size son örnek ve onun haberi…
“Gazi Mustafa Kemal’in adı, Malta’nın Marsa kentinde bulunan Türk şehitliğinin yakınındaki bir caddede yaşatılacak.”
Haber böyle ve devamında, özellikle geçtiğimiz 19 Mayıs gününde bu ismin törenle verilmesine de atıf yapılıyor haberde. Bu konuyu gündeme getirme nedenlerimden biri, son on, on beş yıldan beri, hemen her şehirdeki Atatürk Stadyumları, yenilenme adı ile yıkılarak, yerlerine başka isimler konulması furyası var. Bu durum, toplumun bilinç altından bu ismi çıkarmasını mı içeriyor. Bu gerekçe mi bu tür icraatları doğurdu, bilemiyorum.Böyle bir endişe taşımak yersiz mi acaba diye de düşünmüyor değilim. Çocuk ve gençlerden oluşan yeni kuşakları buna alıştırma gayreti mi var sorusunu da ortayı çıkarıyor sanki… Ama, bu gayretler beyhude gibi de ele almak gerekir… İşte küçük bir örnek.
Yer Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi…Bir grup genç, bir caddeye, aralıklar ile karışık ve ters biçimde Atatürk posterleri bırakmış.Yoldan geçen vatandaşlar da, hemen posterleri düzgün biçimde ve yüksekçe bir yere koymuş. İçlerinde küçük çocuklar da varmış. Onlar da posterlerin karşısına geçip saygı duruşu sergilemişler. Gerçekten ilginç ve çok anlamlı bir sosyal deney.
Bu olayı yayınlayan TV kanalındaki sunucu, haberin ardından bir şarkı ile bu konuya son noktayı koydu.
“Geçmişte, bu gün gibi,
Yaşıyorum halâ seni,
Sen hep benim yanımdasııınnn…”
Atatürk’ün balmumu heykeli Bursa’da imiş meğer!
Böyle bir haberi hiç duymamıştım. Gafletimi mazur görün lütfen. Eskişehir’in efsane belediye başkanı ve Akademi yıllarındaki hocamız Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen’in bal mumu heykellerini hemen herkes bilir.
Ama, Atatürk’ün balmumundan heykelini yaptığı ve Bursa’ya armağan ettiğini bilmiyordum. Bursa Büyükşehir Belediyesi de, bu çok değerli yapıtı, Hünkâr Köşkü’nde törenle ziyarete açmış. Büyükerşen hoca da törene katılmış.
Şimdi burada biraz durarak, bir konuyu yine açmak ve hatırlatmak isterim. Kurtuluş Savaşı sonrası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren, tam 18 kez Bursa’ya gelen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümüne kadar bu kadar çok gittiği bir başka kente ben rastlamadım. Bu durumda, çok değerli bir heykelini bile, yüz yıllar önce yapılan bir köşke koymaktansa, Bursa Atatürk Müzesi yapılarak,Onun her gelişi ile ilgili, ne varsa, fotoğraf lar ile, Bursa’daki icraatları bir şekilde bu müzede sergilense nasıl olu?.Çünkü günümüzde Atatürk Köşkü diye bilinen yapı, aslında ilk Bursa ziyareti sonrası, her gelişinde konaklasın diye, Bursalı hayırseverler tarafından bir şahıstan satın alınmış bir yapıdır. Son gördüğümde, Ulu Önder’in yaptıklarından habersiz bir görevli, konunun öneminden uzak, köşkteki tabak, çanak ve fotoğrafları anlatılıyordu.
Son durum nedir bilmiyorum. Bu açıdan, Bursa’ya gerçek bir Atatürk Müzesi gereklidir diyorum. Başkan Bozbey konu ile yakından ilgilenirse,uzun yıllar sonra CHP’ye geçen Bursa Belediyesi ile bir fark yaratmış olmaz mı?
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Dünya ve Avrupa yine Atatürk diyor
Önce bu konuya neden değindiğimi belirteyim. Günümüzün iktidar destekçileri ve yöneticileri, her fırsatta Osmanlı dönemine atıfta bulunuyor. Zaten beylikten imparatorluğa kadar yükselen bir millet ve onun fertlerini takdir etmemek mümkün değil. Ama, buna karşın toprakları elden çıkan, payitahtı işgal altında kalan ve de ülkesi parçalanan bir imparatorluktan, Cumhuriyet rejimi ile yönetilen bir devleti yoktan var eden bir lider de yok yere bu tartışmanın içine çekilmemeli.Öte yandan kendi düşüncelerini yeni kuşaklara aşılamaya kalkmanın da bir alemi yok. Çünkü, bu millet , Kurtuluş Savaşı vermiş atalarının can vererek kurduğu bu cumhuriyeti ve onun kurucusunu, aradan kaç yüz yıl geçse de unutmaz. Arada bir unutanlar da yetkili yerlere gelse de, yine gereğini yapar. Çünkü, son çağın Avrupa ve dünyası bile her fırsatta Atatürk’ü hatırlatarak, örnek gösteriyor. İşte size son örnek ve onun haberi…
“Gazi Mustafa Kemal’in adı, Malta’nın Marsa kentinde bulunan Türk şehitliğinin yakınındaki bir caddede yaşatılacak.”
Haber böyle ve devamında, özellikle geçtiğimiz 19 Mayıs gününde bu ismin törenle verilmesine de atıf yapılıyor haberde. Bu konuyu gündeme getirme nedenlerimden biri, son on, on beş yıldan beri, hemen her şehirdeki Atatürk Stadyumları, yenilenme adı ile yıkılarak, yerlerine başka isimler konulması furyası var. Bu durum, toplumun bilinç altından bu ismi çıkarmasını mı içeriyor. Bu gerekçe mi bu tür icraatları doğurdu, bilemiyorum.Böyle bir endişe taşımak yersiz mi acaba diye de düşünmüyor değilim. Çocuk ve gençlerden oluşan yeni kuşakları buna alıştırma gayreti mi var sorusunu da ortayı çıkarıyor sanki… Ama, bu gayretler beyhude gibi de ele almak gerekir… İşte küçük bir örnek.
Yer Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi…Bir grup genç, bir caddeye, aralıklar ile karışık ve ters biçimde Atatürk posterleri bırakmış.Yoldan geçen vatandaşlar da, hemen posterleri düzgün biçimde ve yüksekçe bir yere koymuş. İçlerinde küçük çocuklar da varmış. Onlar da posterlerin karşısına geçip saygı duruşu sergilemişler. Gerçekten ilginç ve çok anlamlı bir sosyal deney.
Bu olayı yayınlayan TV kanalındaki sunucu, haberin ardından bir şarkı ile bu konuya son noktayı koydu.
“Geçmişte, bu gün gibi,
Yaşıyorum halâ seni,
Sen hep benim yanımdasııınnn…”
Atatürk’ün balmumu heykeli Bursa’da imiş meğer!
Böyle bir haberi hiç duymamıştım. Gafletimi mazur görün lütfen. Eskişehir’in efsane belediye başkanı ve Akademi yıllarındaki hocamız Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen’in bal mumu heykellerini hemen herkes bilir.
Ama, Atatürk’ün balmumundan heykelini yaptığı ve Bursa’ya armağan ettiğini bilmiyordum. Bursa Büyükşehir Belediyesi de, bu çok değerli yapıtı, Hünkâr Köşkü’nde törenle ziyarete açmış. Büyükerşen hoca da törene katılmış.
Şimdi burada biraz durarak, bir konuyu yine açmak ve hatırlatmak isterim. Kurtuluş Savaşı sonrası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren, tam 18 kez Bursa’ya gelen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümüne kadar bu kadar çok gittiği bir başka kente ben rastlamadım. Bu durumda, çok değerli bir heykelini bile, yüz yıllar önce yapılan bir köşke koymaktansa, Bursa Atatürk Müzesi yapılarak,Onun her gelişi ile ilgili, ne varsa, fotoğraf lar ile, Bursa’daki icraatları bir şekilde bu müzede sergilense nasıl olu?.Çünkü günümüzde Atatürk Köşkü diye bilinen yapı, aslında ilk Bursa ziyareti sonrası, her gelişinde konaklasın diye, Bursalı hayırseverler tarafından bir şahıstan satın alınmış bir yapıdır. Son gördüğümde, Ulu Önder’in yaptıklarından habersiz bir görevli, konunun öneminden uzak, köşkteki tabak, çanak ve fotoğrafları anlatılıyordu.
Son durum nedir bilmiyorum. Bu açıdan, Bursa’ya gerçek bir Atatürk Müzesi gereklidir diyorum. Başkan Bozbey konu ile yakından ilgilenirse,uzun yıllar sonra CHP’ye geçen Bursa Belediyesi ile bir fark yaratmış olmaz mı?