Şehrimizdeki bu sıkıntılı duruma geçmeden, günlerdir ekranlarda dolaşan bir istatistikten söz edeceğim. Münafık kadrosu ile, İktidarı her daim üzen bir gazete yayınlamış bu istatistiği…Nasıl hesapladılarsa, ülkemizde yaşayan 86 milyon vatandaş olarak , buraya dikkatli bakın “saniyede tam 271 bin 700 lira vergi ödüyormuşuz .Az daha bu veriden dolayı “göğsüm kabardı” diyecektim ki, birden aklım başıma geldi ve de bu astronomik vergilerin belki de dörtte üçünü “dolaylı vergi” yolu ile, sabah kalkıp yüzümüzü yıkarken başlayıp gece yatıncaya kadar ve de uykudayken bile ödediğimiz aklıma geldi. Çünkü, bir çok işletme,devasa şirketler, yüksek enflasyon ve doların Türk Lirası karşısındaki astronomik seviyede oluşu ile, ya konkordato ilan ediyor, ya da erteleme istiyor devletten…Devlet de ne yapsın, çarklar durursa, yap-işlet-devret modeli köprü ve oto yolları yapanlara ödeme yapılamaz ise, maazallah, ne ekmek alacak,ne de yürüyecek ve de sokağa çıkacak hal kalmayacak hiç birimizde ! Belki de seyahat bile demeyeceğiz. İşte o noktada bizler gibi, emekli ya da çiftçi veya çalışan milyonlarca vatandaşı “dolaylı vergi rekortmeni” olarak anında bu yangını söndürüyoruz. Sıra “Milli Gelir” denen kasadan hakkımızı almaya gelince, duvara tosluyoruz. Maaşların satın alma değeri giderek düşüyor, sebze meyveden, ekmekten, simitten tutun da, her türlü yiyecek, giyecek için yeterli gelir de kalmıyor. Hele bir de, oturduğunuz şehirde sanayi yok olma noktasına geldi ise, işte o zaman yaşama şansımız da biraz daha darbe alabiliyor. Şu anda ülkemizin önde gelen sanayi kentlerinden birinde yaşıyoruz bildiğiniz gibi. Her daim makinenin çarkları dönmüştür bu şehirde…Hele eski Türkiye’de, ne darbeler atlattık, fabrikalarda , bu günler hiç benzemeyen ve kazanılmış haklara dayanarak engellenmeyen e büyük grevler yapıldı, yine de şehrimiz ayakta kaldı. Çünkü istihdam da, kısa aralıklar ile sıkıntılar olmasına karşın, çarklar hiç durmadan döndü.İşte “Eski Türkiye”nin böyle kötü bir alışkanlığı vardı !!!
Gelelim günümüze ve Bursa’ya…CeHaPe Bursa milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun TBMM kürsüsünde yaptığı bir açıklamasını paylaşacağım.
“·Sanayicisi, işçisi, çiftçisi ‘batıyoruz, bitiyoruz’ diye haykırıyor ama yetkililerden duyan yok 2024 yılında sadece tekstil sektöründe 7.500 çalışan işsiz kaldı. 2025 Nisan ayına kadar 444 firma konkordato ilan etti. İnegöl’de mobilya sektörünün 2023’te 1 milyar 482 milyon dolarlık ihracatı, 2024’te 800 milyon doların altına düştü. Tam 700 milyon dolarlık kayıp! Bu rakam sadece bir ilçenin kaybı.” Milletvekili Altaca’nın saptadığı ve TBMM kürsüsünden, şehrimizin ekonomisine dair açıklaması böyle sıkıntılı.
Bu sıkıntının nedenlerine gelince…Doğal olarak ülke yönetiminin bazı yanlış kararlar ile, dış dünyadan yeterli dövizi elde edememesi…Yanı sıra, 2011 yılından itibaren ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli vatandaşların, özellikle sanayi kentlerinde, bazen sigortasız, çoğu kez de çok çalışıp az kazanmaya mecburen katlanması ve bu durumun yerli çalışanlarımıza olumsuz etkisi. İktidar da hiç çekinmeden yasal grevlere bile müdahale edince, tüm yük çalışanlarımızın üzerinde kaldı. Bu arada bazı girişimci ve sanayiciler, maliyeti azaltabilmek için, örneğin Mısır gibi, bazı Afrika ülkeleri gibi yerlere tesislerini taşıyınca, yurttaki istihdam da bundan etkilendi. Hepsinden kötüsü, belli bir işveren kesimi İktidar’dan destek alarak, grev kırıcılığı yaptı, hak edilmiş ücretleri bile ödemekten imtina etti. Buna karşın çarklar yine dönemeyince, kapatma kararları ve yurt dışına kaçma alışkanlığı aldı yürüdü.
Türkiye’nin ilk Sanayi Bölgesi’ne ev sahipliği yapan Bursa bile bundan etkilendi ise, yurdun diğer bölgelerinin ne halde olduğunu anlamak da zor değil. Sonuç; Türkiye sanayi alanında çıkmaza girmeye başladı, Maliye Bakanı Şimşek, ülkemizdeki gidişatın ve hak gasplarının gölgesi altında, para bulmaya gittiği ülkelerden yeterince döviz de getiremez oldu ve bu duruma geldik. Son olarak şunu söylemeliyim…Her dönemde, İktidar ile ilişkileri iyi olan Bursa sanayicisi ve tüccarı, bu gün ağır bir sıkıntı içinde ise, ülkenin diğer köşelerine bakmaya bile gerek yok. Her şeye karşın, yine de umutları yitirmememiz gerek. Çünkü, ne başka bir Türkiye, ne de başka bir Bursa yok.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Ekonomik kriz Bursa’ya da uğramış
Şehrimizdeki bu sıkıntılı duruma geçmeden, günlerdir ekranlarda dolaşan bir istatistikten söz edeceğim. Münafık kadrosu ile, İktidarı her daim üzen bir gazete yayınlamış bu istatistiği…Nasıl hesapladılarsa, ülkemizde yaşayan 86 milyon vatandaş olarak , buraya dikkatli bakın “saniyede tam 271 bin 700 lira vergi ödüyormuşuz .Az daha bu veriden dolayı “göğsüm kabardı” diyecektim ki, birden aklım başıma geldi ve de bu astronomik vergilerin belki de dörtte üçünü “dolaylı vergi” yolu ile, sabah kalkıp yüzümüzü yıkarken başlayıp gece yatıncaya kadar ve de uykudayken bile ödediğimiz aklıma geldi. Çünkü, bir çok işletme,devasa şirketler, yüksek enflasyon ve doların Türk Lirası karşısındaki astronomik seviyede oluşu ile, ya konkordato ilan ediyor, ya da erteleme istiyor devletten…Devlet de ne yapsın, çarklar durursa, yap-işlet-devret modeli köprü ve oto yolları yapanlara ödeme yapılamaz ise, maazallah, ne ekmek alacak,ne de yürüyecek ve de sokağa çıkacak hal kalmayacak hiç birimizde ! Belki de seyahat bile demeyeceğiz. İşte o noktada bizler gibi, emekli ya da çiftçi veya çalışan milyonlarca vatandaşı “dolaylı vergi rekortmeni” olarak anında bu yangını söndürüyoruz. Sıra “Milli Gelir” denen kasadan hakkımızı almaya gelince, duvara tosluyoruz. Maaşların satın alma değeri giderek düşüyor, sebze meyveden, ekmekten, simitten tutun da, her türlü yiyecek, giyecek için yeterli gelir de kalmıyor. Hele bir de, oturduğunuz şehirde sanayi yok olma noktasına geldi ise, işte o zaman yaşama şansımız da biraz daha darbe alabiliyor. Şu anda ülkemizin önde gelen sanayi kentlerinden birinde yaşıyoruz bildiğiniz gibi. Her daim makinenin çarkları dönmüştür bu şehirde…Hele eski Türkiye’de, ne darbeler atlattık, fabrikalarda , bu günler hiç benzemeyen ve kazanılmış haklara dayanarak engellenmeyen e büyük grevler yapıldı, yine de şehrimiz ayakta kaldı. Çünkü istihdam da, kısa aralıklar ile sıkıntılar olmasına karşın, çarklar hiç durmadan döndü.İşte “Eski Türkiye”nin böyle kötü bir alışkanlığı vardı !!!
Gelelim günümüze ve Bursa’ya…CeHaPe Bursa milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun TBMM kürsüsünde yaptığı bir açıklamasını paylaşacağım.
“·Sanayicisi, işçisi, çiftçisi ‘batıyoruz, bitiyoruz’ diye haykırıyor ama yetkililerden duyan yok 2024 yılında sadece tekstil sektöründe 7.500 çalışan işsiz kaldı. 2025 Nisan ayına kadar 444 firma konkordato ilan etti. İnegöl’de mobilya sektörünün 2023’te 1 milyar 482 milyon dolarlık ihracatı, 2024’te 800 milyon doların altına düştü. Tam 700 milyon dolarlık kayıp! Bu rakam sadece bir ilçenin kaybı.” Milletvekili Altaca’nın saptadığı ve TBMM kürsüsünden, şehrimizin ekonomisine dair açıklaması böyle sıkıntılı.
Bu sıkıntının nedenlerine gelince…Doğal olarak ülke yönetiminin bazı yanlış kararlar ile, dış dünyadan yeterli dövizi elde edememesi…Yanı sıra, 2011 yılından itibaren ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli vatandaşların, özellikle sanayi kentlerinde, bazen sigortasız, çoğu kez de çok çalışıp az kazanmaya mecburen katlanması ve bu durumun yerli çalışanlarımıza olumsuz etkisi. İktidar da hiç çekinmeden yasal grevlere bile müdahale edince, tüm yük çalışanlarımızın üzerinde kaldı. Bu arada bazı girişimci ve sanayiciler, maliyeti azaltabilmek için, örneğin Mısır gibi, bazı Afrika ülkeleri gibi yerlere tesislerini taşıyınca, yurttaki istihdam da bundan etkilendi. Hepsinden kötüsü, belli bir işveren kesimi İktidar’dan destek alarak, grev kırıcılığı yaptı, hak edilmiş ücretleri bile ödemekten imtina etti. Buna karşın çarklar yine dönemeyince, kapatma kararları ve yurt dışına kaçma alışkanlığı aldı yürüdü.
Türkiye’nin ilk Sanayi Bölgesi’ne ev sahipliği yapan Bursa bile bundan etkilendi ise, yurdun diğer bölgelerinin ne halde olduğunu anlamak da zor değil. Sonuç; Türkiye sanayi alanında çıkmaza girmeye başladı, Maliye Bakanı Şimşek, ülkemizdeki gidişatın ve hak gasplarının gölgesi altında, para bulmaya gittiği ülkelerden yeterince döviz de getiremez oldu ve bu duruma geldik. Son olarak şunu söylemeliyim…Her dönemde, İktidar ile ilişkileri iyi olan Bursa sanayicisi ve tüccarı, bu gün ağır bir sıkıntı içinde ise, ülkenin diğer köşelerine bakmaya bile gerek yok. Her şeye karşın, yine de umutları yitirmememiz gerek. Çünkü, ne başka bir Türkiye, ne de başka bir Bursa yok.