Kurban bayramı ve hemen sonrası, bu kez Bursa’dan iki gazeteciyi aramızdan ayırdı. Kuzenim Ferhan Şaylıman bayramın son gününde hayatını kaybetti…
Ardından, yaklaşık 35 yıl birlikte çalıştığım ve kardeşim kadar yakın bulduğum Ali Aydoğdu’yu da önceki gün kaybettik. Her ikisinin de bu kaçınılmaz sonuçtaki ortak yönü, bağırsak problemleri sonucu yaşamlarını yitirmeleriydi. Önce, bu iki hayata vedadan çıkarılacak bir sonuç olduğunu düşünüyorum. Bu tür ölüm vakalarının nedeni olarak aşağı yukarı aynı şikâyetler ve sonuçlar ister istemez şüphe uyandırıyor. Acaba, küresel Covid salgını sonrası yaptırdığımız aşılar, bu tür hastalıkları tetiklemiş olabilir mi ? Şu anda dünya egemenlerinin yeni bir senaryoyu ortaya koyarak, haritalarda değişiklik gibi görünen gizli amaçlarını artık açığa çıkarmaları da bunun bir sonucu mu ? Özellikle bazı TV kanallarının, tartışma programlarında sürekli olarak Üçüncü Dünya Savaşı tamlamasını kullanması neyin göstergesi? Yoksa sadece iç politikayı yönlendirmek için mi İktidar yanlısı ekranların sürekli bu konuları işlemesini gözlemliyoruz? Sorular ve de sorular…Neyse bu iki kaybımızın ardından bu kadar komplo teorisi yeter diyorum.
Ferhan Şaylıman eğitiminden sonra uzun yıllar Flash TV’de haber editörlüğü yapmıştı. Bu arada hiç boş durmamış kitap çalışmalarına başlamıştı. Benim de geç fark ettiğime göre en az altı kitap yayınlamış yaşamı boyunca. Elinden küçük bir kamera hiç düşmezdi bildiğim kadarıyla… Bildiğim kadarıyla diyorum,çünkü yaşamının önemli bir bölümü Ankara’da geçmiş ve Bursa’ya baba evine geldiğinde görüşürdük. Bu menhus hastalığa uzun süre direndi, umudunu yitirmedi ama, kaçınılmaz sonuca da mecburen boyun eğdi. Ruhun şad olsun sevgili kardeşim demekten başka bir cümle kuramıyorum.
Sakin güç Ali Aydoğdu
Yaklaşık 35 yıl önce Hakimiyet Gazetesi’nde tanışmıştık. Farklı işler ile uğraştığım için, Ali benden önce gazeteciliğe başlamıştı. Sanırım ilk adımı da o dönemdeki adı ile Marmara Gazetesi’nde atmıştı. Sonra Hakimiyet Gazetesi’nde kısa bir süre spor müdürlüğünü yaptımAli’nin... Aradan geçen yine kısa bir zaman diliminin ardından OLAY Medya’da buluştuk ve uzun yıllar birlikte çalıştık. Sessizliğini hep korudu, bazen haksızlığa uğradığında bile, içine atarak bu sıkıcı olayları geçiştirirdi. Ne görev verildiyse elinden geldiği kadar yapmaya çalışırdı. Ben onun kadar sakin, onun kadar uysal birine bu meslek içinde pek değil hiç rastlamadım. Bundan dolayı onunla arkadaşlığımızı hep canlı tuttum. Bursa medyasının kan kaybettiği son yıllarda, farklı mecralarda olsak bile ilişkimiz hiç bitmedi. Bir aile büyüğünün yaşamını konu alan “Çerkez Gelin” isimli bir kitap/roman yazdı. Onu bile utana sıkıla gelip elime tutuşturdu. Bu denli sabırlı, bu denli işine bağlı bir gazeteciyi, meslektaşımı, 40 yıllık meslek serüvenim içinde hiç görmedim. Uzun süre sabırla hastalığına direndi ama sonunda o da pes etti. Ardından klasik cümleleri tekrarlamayacağım. Sadece seni hiç unutmayacağım kardeşim demek geliyor içimden…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Ferhan ve Ali’nin ardından
Kurban bayramı ve hemen sonrası, bu kez Bursa’dan iki gazeteciyi aramızdan ayırdı. Kuzenim Ferhan Şaylıman bayramın son gününde hayatını kaybetti…
Ardından, yaklaşık 35 yıl birlikte çalıştığım ve kardeşim kadar yakın bulduğum Ali Aydoğdu’yu da önceki gün kaybettik. Her ikisinin de bu kaçınılmaz sonuçtaki ortak yönü, bağırsak problemleri sonucu yaşamlarını yitirmeleriydi. Önce, bu iki hayata vedadan çıkarılacak bir sonuç olduğunu düşünüyorum. Bu tür ölüm vakalarının nedeni olarak aşağı yukarı aynı şikâyetler ve sonuçlar ister istemez şüphe uyandırıyor. Acaba, küresel Covid salgını sonrası yaptırdığımız aşılar, bu tür hastalıkları tetiklemiş olabilir mi ? Şu anda dünya egemenlerinin yeni bir senaryoyu ortaya koyarak, haritalarda değişiklik gibi görünen gizli amaçlarını artık açığa çıkarmaları da bunun bir sonucu mu ? Özellikle bazı TV kanallarının, tartışma programlarında sürekli olarak Üçüncü Dünya Savaşı tamlamasını kullanması neyin göstergesi? Yoksa sadece iç politikayı yönlendirmek için mi İktidar yanlısı ekranların sürekli bu konuları işlemesini gözlemliyoruz? Sorular ve de sorular…Neyse bu iki kaybımızın ardından bu kadar komplo teorisi yeter diyorum.
Ferhan Şaylıman eğitiminden sonra uzun yıllar Flash TV’de haber editörlüğü yapmıştı. Bu arada hiç boş durmamış kitap çalışmalarına başlamıştı. Benim de geç fark ettiğime göre en az altı kitap yayınlamış yaşamı boyunca. Elinden küçük bir kamera hiç düşmezdi bildiğim kadarıyla… Bildiğim kadarıyla diyorum,çünkü yaşamının önemli bir bölümü Ankara’da geçmiş ve Bursa’ya baba evine geldiğinde görüşürdük. Bu menhus hastalığa uzun süre direndi, umudunu yitirmedi ama, kaçınılmaz sonuca da mecburen boyun eğdi. Ruhun şad olsun sevgili kardeşim demekten başka bir cümle kuramıyorum.
Sakin güç Ali Aydoğdu
Yaklaşık 35 yıl önce Hakimiyet Gazetesi’nde tanışmıştık. Farklı işler ile uğraştığım için, Ali benden önce gazeteciliğe başlamıştı. Sanırım ilk adımı da o dönemdeki adı ile Marmara Gazetesi’nde atmıştı. Sonra Hakimiyet Gazetesi’nde kısa bir süre spor müdürlüğünü yaptımAli’nin... Aradan geçen yine kısa bir zaman diliminin ardından OLAY Medya’da buluştuk ve uzun yıllar birlikte çalıştık. Sessizliğini hep korudu, bazen haksızlığa uğradığında bile, içine atarak bu sıkıcı olayları geçiştirirdi. Ne görev verildiyse elinden geldiği kadar yapmaya çalışırdı. Ben onun kadar sakin, onun kadar uysal birine bu meslek içinde pek değil hiç rastlamadım. Bundan dolayı onunla arkadaşlığımızı hep canlı tuttum. Bursa medyasının kan kaybettiği son yıllarda, farklı mecralarda olsak bile ilişkimiz hiç bitmedi. Bir aile büyüğünün yaşamını konu alan “Çerkez Gelin” isimli bir kitap/roman yazdı. Onu bile utana sıkıla gelip elime tutuşturdu. Bu denli sabırlı, bu denli işine bağlı bir gazeteciyi, meslektaşımı, 40 yıllık meslek serüvenim içinde hiç görmedim. Uzun süre sabırla hastalığına direndi ama sonunda o da pes etti. Ardından klasik cümleleri tekrarlamayacağım. Sadece seni hiç unutmayacağım kardeşim demek geliyor içimden…