Hava Durumu

Göç kenti Bursa

Yazının Giriş Tarihi: 05.07.2024 14:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.07.2024 14:56

NOT Defteri

Ülkemizde 1989 yılında yaşanan, toplu bir Bulgaristan göçü sonrası, Bursa’nın göç tarihine dair belgesel nitelikli bir çalışma yaparak, şehrin yaşadığı büyük ve önemli göçlerin hikayesini anlatmaya çalışmıştım. Son günlerde ülkemizde ve komşu ülke Suriye’de yaşanan istenmeyen olaylar nedeniyle, Bursa’nın göç ve göçmen gelişmelerini bir kez daha izleniminize sunmak istiyorum.

Göç kenti Bursa

Bursa, tarih boyunca çok farklı göç akınlarına sahne olur… Osmanlı’dan önce yaşayan Misya ve Tıyni'ler bile, Trakya'dan göç etmiştir. Daha sonra, Orta Asya bozkırlarından Türkler, Kütahya'da bulunan Ermeniler, ardından da Yahudiler Bursa’ya yerleşir.Tarih boyunca yedi kez büyük göç akınına uğrayan Bursa, bunun ilkini, fetih sonrası yaşar. O dönemde, Tatarlar, Şekerhoca, Sivasiler ve Acemler mahalleleri böyle kurulur. Özbekler ve Hindliler tekkeleri de göçler sonucunda yapılmıştır. 1530-1570 yıllar arasında, Celali isyanlarından kaçanların sığınmasıyla, bir göç akını daha gelir Bursa’ya... Büyük bir göç ve nüfus artışı da, Osmanlı-Rus Savaşı sırasında gelen Türk soyluların yerleşmesiyle oluşur. Bu arada Balkanlar’da ikamet eden Türk asıllılar yaylı araba imalatını da beraberinde getirir ve bunun sonucunda, yıllar sonra ahşap karoser yapımı şehrimizde öne çıkar. İpekçilik sektöründe de deneyimleri olan bazı göçmen aileleri, bu sektörde de kente katkı sağlar. Dördüncü göç akını da İstiklal Savaşı ve Lozan’ın ardından yapılan “Mübadele Anlaşması” sonucu büyük bir göç akını ile yaşanır.

de Bursa’yı terk eden Ermeni ve Rumların yerine, Yunanistan'daki Türklerin bir bölümü Bursa’ya getirilir. Tam bir karşılıkla yapılır bu değişim. Türklerin Yunanistan’da boşalttığı yerlere Bursa’dan giden Rumlar, Rum köyleri ve şehirdeki Rumların boşalttığı konut ve köylere de Türk aileler yerleştirilir.

İlk anda bu değişimlerde güçlükler yaşanır. Özellikle tarım ile uğraşan Rum ve Türkler üretimde güçlükler yaşar. Üstelik, Bursa’dan giden Rumların bir bölümü Yunanca bilmemektedir ve yeni yerleşimlerinde yabancı gibi kalırlar. Türkler bu konuda güçlük çekmez. Ama tarımsal üretim konusunda bir bocalama dönemi de yaşanmıştır. Beşinci göç akını, 1950'li yıllardan sonra, Bulgaristan ile yapılan ve yine bir anlaşma sonucu doğar. Örneğin Bursa’ya 1950-51 göçü ile gelen Türklerin en fazla bulundukları bölge , onlar için yapılan konutlar nedeni ile Hürriyet Mahallesi olur.Davutkadı ve Sinandede gibi mahallelerdeki yeni göçmenlerin sayısı da hiç az değildir

Bulgaristan’ın yanı sıra 1955 yılında bu kez Yugoslavya ve Makedonya’dan da yoğun bir göçmen akını olur. Bunun nedeni de İkinci Dünya Savaşı sonucunda ,Balkan ülkelerindeki rejim değişikliği denebilir.

Bursa altıncı büyük göçü, 1969- 1978 yılları arasında yine Bulgaristan’dan görür. Ama gelenlerin sayısı oldukça azdır. Yedinci ve en büyük sayılabilecek göç akınıysa, 1989 yılında dramatik biçimde yaşanır ve yine Bulgaristan’dan gelir. Gelenlerin sayısı ilk anda 3 yüz bin kadardır. Bir süre sonra,hatırı sayılır bir oranda geri dönenler de olur. Bulgaristan’dan gelen bu son göçmenler, genelde şehir yaşamından geldikleri için, iş bulmaları zor olur.Belki de aradıklarını bulamaz ve yine eski topraklarına dönerler. Göç alma açısından Bursa’nın öne çıkma nedenleri arasında, sanayileşme hamleleri, geleneksel sanatların varlığını koruması ve de, yeni göçmenlerin bazı yakınlarının daha önceden gelerek, Bursa’da yaşamalarıdır. Bu göç akınlarının yanı sıra, Bursa’ya ilk göç akınını yaşatan, Sivasiler,Özbekler, Hindiler ve Acemler’in adı sadece, o toplulukların kurduğu mescit ve tekkelerin isimlerinde kalmıştır. Öte yandan, özellikle Bulgaristan’dan gelen göçmenler, kent için sorun yaratacak yapıda değildir. Kalanlar, kısa sürede ekonomiye katkı da sağlar. Özelikle tekstil sektöründe bu katkı çok daha fazla olur.

Gelelim Bursa’nın son 60 yılda yaşadığı iç göçlere…Özellikle BTSO’nun Türkiye’de ilk örnek oluşu ve sanayinin hızla artışı ile, bunun sonucu olarak, iç göçleri de artırır. 1965 yılında kent içi nüfus 212 bin olarak belirlenirken, içinde bulunduğumuz yıllarda bu sayı yaklaşık 2 milyonun üzerine çıkar. İl nüfusu da 3 milyonu aşar.Bu sayısal verinin içinde, 2011 yılından itibaren, Suriye’den gelen sığınmacılar da bulunmakta dır. Artık, yeni göçler Türk soylu olmadan da gerçekleşmektedir. Geçmişte, şehrin giriş noktalarına güncellenmiş nüfus miktarları yazılırken, şimdilerde böyle bir bilgilendirme yapılamadığı için, şehrimizin nüfusuna dair kesin bir bilgiye de sahip değiliz. Tüm bu göç akınları sonucunda , şehrin eski özelliği de kalmaz ve Türkiye’nin nüfus açısından dördüncü büyük şehri olarak metropol halini alır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.