Ne kadar kendimi zorlasam da, bazı gelişme ve olayların çıkış nedenlerini, hafızam bir türlü almıyor. Bu tür olayları, kendime izah etmek istiyor, ama yapamıyorum. O zaman işin kolayına kaçarak “izahı olmayanın mizahı olur”  demek  istiyorum. Ama bu yöntemde de bir eksiklik, bir sakatlık var. Çünkü söz konusu izahsız mizahlar, gazete ve televizyonların komedi sayfa ve programlarında değil, babalar gibi haber bülteni ve önemli sayfalarda veriliyor.

Ülkemiz insanı sanırsınız ki, bu tür olaylara gülerek az da olsa nefes alacak !

Yine de, oturup derdine yanmaktan daha evladır diyerek, ağlanacak halimize gülmek için, bu tür örnekler sunmayı tercih ettim ben de…

Para ve imanın kimde olduğu bilinmez!

Bu klişe cümlenin ruhuna uygun bir haber, gözümün tam önüne düşmüş.

Önce konuyu söyleyeyim; dolar ve Türk Lirasının amansız çarpışması !

Yer Tavşanlı…Camilere bir hırsız dadanmış. Cepleri boşaltıyor, sadaka kutusunu açıp içindekileri alıyormuş. 30 yaşındaki sakallı hırsız önce camiye giriyor, namaz kılar gibi yapıyor, sonra da cemaatten bazılarının askıya astığı ceketlerinden paraları çalıyormuş. Ama sonunda yakalanmış İki günlük çalışmasının sonucu elbise ceplerinden tam 1.400 dolar, bir miktar avro, 15 gram 32 ayar gerdanlık ve sadece 2,5 lira çıkıyor.Ç aldığını da itiraf ediyor.

Bu kara mizah hırsızlıktan iki sonuç çıkarmak mümkün. Cemaat mensupları, camiye giderken neden bu kadar parayı cebinde tutar? Gerdanlığın,ceketin iç cebinde ne işi var?  İki buçuk lira yerine yüzlerce binlerce dolar ve avro da neyin nesi? Demek ki, beş vakit dua ve iman edenlerimiz bile, artık Türk Lirası’ndan ümidi kesmiş. Bu da bir başka tuhaflık. Ama turpun büyüğü heybede saklı…Ve bu durumun tek cümlelik izahı: “Dünyada dolar ahirette iman”  yakıştırması ile ancak anlatılabilir.

Bu kez mizahi ama, izaha da muhtaç olayımız, ülkemiz yönetiminin kutsal mekânı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde geçiyor.

Vergi Kurulu Başkanı vergi kaçırabilir mi ?

Bu ilginç olduğu kadar düşündürücü de olan haberin metni aynen şöyle:

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM’de,  Vergi Denetim Kurulu Başkanı Muhsin Atçı’nın vergi kaçırdığını iddia etti. Çünkü, Atçı aynı zamanda Takas Bank’ta yönetim kurulu üyesiymiş. Buradan aldığı huzur hakkı ya da aylıktan vergi kesilmiyormuş !  Baş’a göre, Atçı bizim gibilerin ömür boyunca ister istemez verdiği vergiyi, kaçırıyor muş!!! Yorum size ait.

Kazı yapan ülkeler sıralamasında Türkiye dünya birincisi!

Bu iddia bize değil, başarılı olduğunu sandığımız bir önemli bakanımızdan…

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM’de bütçe görüşmelerinde bir açıklama yaparak; “Dünyanın en çok kazı yapan ülkesiyiz !” demiş.

Adam haklı. Çünkü her şehirde, her kasaba ve köyde mutlaka bir “ hazine avcısı /defineci “ da vardır. Bunun yanı sıra, gece temel kazıp, gündüz duvarları ortaya çıkarma becerisine sahip gecekondu yapım ustalarımız da mevcut. Bu da önemli bir kazı değil mi ? İşin espri tarafı bir yana en önemli tarihi değerlerimizden Kapadokya’da, Alan Başkanlığı sistemine geçti ve bazı haberlere göre, peri bacalarını arasından asfalt yol bir geçirildi ! İşte kazının doruk noktası da burası sanırım !  Ama  Sayın Bakan başka bir tespit de yapmış:  “Kapadokya’da 500’ün üzerinde kaçak yapıyı ortadan kaldırdık” diyor. Demek ki, kazı alanında şip-şak ev yapanlar da bolca kazı yapmış! Adam bir kere daha haklı…

Uludağ için neler yapılacak ?

Bakan Ersoy, TBMM’deki konuşmasında bizi de ilgilendiren bir konuya da değinmiş: “ Uludağ alan Başkanlığı teşkilatımız çalışmalarını sürdürüyor. Bölgedeki ilk işimiz, Uludağ alan planlarının yapılmasıdır. Ardından, öncelikle doğal ve çevresel değerlerin korunmasına yönelik etüt çalışmaları yapacağız. Koruma amaçlı imar planlarının iki yıl içinde yürürlüğe girmesini sağlayacağız.” TBMM çatısı altındaki bu açıklamadan, benim teknik olarak anlayacağım pek bir şey yok. Sadece “koruma” kelimesi geçiyor açıklamada… Neresi, kimlere karşı ve nasıl korunacak gibi sorular, sanırım bakanlık kadar Bursa’nın duyarlı insanlarını da ilgilendirir. Tek dileğim, buradan da bir rant hikâyesi çıkarılmasın da gülmeyelim ağlanacak halimize!

Ambulans hasta dışında ne taşıyabilir?

Yer Balıkesir…İhbar üzerine bir ambulans durduruluyor ve bir şüpheli bavul bulunuyor. İçinde 9 kilo 14 gram SKUNK ( genetiği değiştirilmiş esrar) bulunuyor. Yanında da,  bir tabanca ve  2 şarjör de ikramiyesi…İzahı olmayan ama mizahı da zor bir olay ama benzerlerini de unutmayalım !

İşte bu olay da tipik ve son yıllarda yaşananların bir yenisi…

Bebek kanında uyuşturucu madde!!!

Önce güldüren, sonra da çokça  düşündüren bu olay şöyle anlatılmış :

İstanbul  Fatih’te  Fas uyruklu bir ailenin 2.5 yaşındaki bebekleri morarmış halde bulunuyor. Hastanede inceleniyor ve kanında uyuşturucu çıkıyor. Teşhise göre bu maddenin anne sütüyle geçmiş olasılığı ortaya çıkınca da, ardından tutuklama geliyor. İzah da yok, mizah da olmaz. Ne aile kurumu, ne de halkı Müslüman olan bir ülke vatandaşı ailenin günahı, bunun izahını yapamaz.