Ülke insanımızın büyük bölümünde muzip kişiliklere bolca rastlarız bu topraklar üzerinde… Onları yaptıkları da, gazetelere, bazen televizyon ekranına yansır. Çoğu kez kulaktan kulağa yayılır. Önceki yıllara göre, sebze ve meyve üretimimiz ne kadar azalıyorsa, aynı oranda ağlanacak halimize güldüren gelişmeler de bir o kadar çoğalıyor. Buna kamu yöneticilerinin gafları dahil. Madem kamu dedim, yönetici dedim öyleyse bu tür bir gelişme ile başlayalım, bu mizahi turumuza ! Son yıllarda kendisinden çok fazla söz edilen yönetici, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in baş köşeye konacak bir icraatı ile yine gündeme oturdu diyelim ! Olay bir gazeteye şöyle yansımış ve ilginç kelimeler ile vücut bulmuş. Haber aynen şöyle;

“Bakan Tekin, ülkemize 8 bin kilometre uzaklıkta ki Afrika ülkesi Moritanya’ya giderek, ‘İkinci vatanımız gibi ilgi gördük’ demiş ve ardından bir eğitim protokol imzalamış. Acaba o ülke sisteminden ülkemiz hangi alanda ve nasıl yararlanabilecek ? Benim sorum budur.Aslında, haberin girişinden sonra bunun yanıtı varmış meğer...Moritanya’da , kadın sünneti, kız çocuklarına kilo işkencesinin yanı sıra, şimdi de dört eşlilik gündeme gelmiş. Oldukça uygar bir ülke galiba bu Moritanya !!! Ülkemizin çocuk ve gençleri bu uygulamaların yaşandığı bir ülkeden nasıl yararlanacak, destek alacak gerçekten merak edilen bir konu… Üstelik bu ülkede kadınların yarıdan fazlası okuma yazma bilmezmiş.Dahası var, 1981 yılına kadar kölelik düzeni devam etmiş bu ülkede.. “Olsun sevaptır gariplere” denmiş olmalı ki, iki ülke arasında. Önce turizm eğitimi ve kültürel işbirliği masaya yatırılmış. Türkiye olarak masadan nasıl kalktık gerçekten merak ettim.Ne aldık, ne vaat ettik, buradaki eğitim sisteminin neresini ülkemize uyarlayacağız gibi sorular havada kalıyor ! Sayın bakan belki de ülkemizdeki eleştirilerden bunaldı da kendini teselli için bu ülke ile protokol imzalamış olabilir mi? Çünkü 1 milyon öğretmen atama beklerken,hemen her gün protesto gösterileri bu konu üzerine yapılırken, bazen de bir tarikat mensubunun, ilk okul öğrencilerine namaz ve diğer dini vecibeleri anlatırken önemli bir toplum kesim tarafından şiddetle eleştirilirken, can sıkıntısından bu ülkeye gitmiş olmalı! Ya da, atanmamış öğretmenler başta olmak üzere, gençlerimize de “Bakın ne halde ülkeler var, halinize şükredin “ denmek istenmiş de olabilir bu temasın nedeni... Bakalım bu işin, ikili anlaşmanın içinden neler çıkacak bekleyelim !

Modern işkence nasıl olur ?

Moritanya’yı anlatırken,yurt için den yükselen bir cümle de gülümsetiverdi beni ve biraz moral buldum!

Olay yeri Çorlu Cezaevi…Olayın kahramanı, Ekrem İmamoğlu’nun takımından ve dolayısı ile tutuklu olan Medya A.Ş. Başkanı Murat Ongun. Bu önemli bürokrat, kendilerine yöneltilen rüşvet iddialarının gerçek olmadığını savunmak için olabilir, çok ilginç bir cümle kurmuş ve “AKP bize modern işkence yapıyor” demiş. Ne yalan söyleyeyim, işkencenin modernini de yeni duyuyorum. Meğer üzerlerine sürülen iftiralar için kullanmış bu cümleyi. İyi de, böyle durumlarda, her zaman bu tür isnatlar ortaya atılır. Tabii, kim inanırsa…Ongun, dilimize kattığı bu deyim için ancak tebrik edilir!

Ama yakındığı konu da çok can acıtıcı. Diyor ki “Bize itibar suikastleri yapılıyor.Bu da yetmiyor, bir meczup ve dolandırıcının itirafları ile gazetelerde linç ediliyorum. Sahi benim hakkımı kim savunacak? Bu devlet, benim de devletim değil mi ? diyor. Bunları sessizce izleyen bizler ve toplum olarak, hepimiz vebal altındayız. Buna ne ağlanır, ne de gülünür!

Cezaevinde ilginç bir nikah hazırlığı !!!

Murat Ongun gibi aynı gerekçeler ile tutuklanan ve Silivri Marmara Cezaevi’nde bulunan İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe, cezaevinde evleneceğini duyurmuş. Daha önceden planlamış ama, kısmet demir parmaklık arasına olmuş. Ömür boyu unutulmayacakları bir evlenmeyi yaşayacak Gökçe ve müstakbel eşi ! Bu da insanı tüm saçmalığına karşın gülümsetecek bir durum değil mi ?

Kertenkeleye yeni bir isim veren adam!

Artvin’in Yusufeli ilçesinde , bir şahıs çok farklı bir tür kertenkele bulmuş. Bu farka bakarak, bu türün yeni olduğuna kanaat getirmiş. Bunun tescilini de yaptırmış. Sonra ne yapmış bilin bakalım. Bu yeni tür kertenkeleye, eşinin adı olan Saliha yapmış. Ne büyük jest değil mi? Buna gülünmez ancak alkışlanır.