Hava Durumu

Harf Devrimi ve Öğretmenler günü

Yazının Giriş Tarihi: 23.11.2023 19:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.11.2023 19:00

NOT Defteri

Harf Devrimi ve Öğretmenler günü

Bu gün 24 Kasım…Yani “Öğretmenler Günü”. Diğer bir anlamı ile Latin Alfabesi’nin resmen kabul edilmesi ve yeni harflerin öğretilmesinde Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’in “Baş öğretmen” olarak kabulünün yıl dönümü… Bu nedenle defterin altın sayfalarından birini açıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduktan sonra Mustafa Kemal Paşa, hemen her alanda devrim nitelikli değişimler yaşattı halkına… Bunların bir kısmı zorluklar içinde de olsa zaman içinde kabullenildi. Buna en tipik örnek, alfabenin değiştirilmesiydi. Ulu Önder önce “Latin Alfabesi” dedi, sonra da bunun öğretilmesi işini kendisi başlattı. Özellikle memur kesimi bu başlangıçta ilk sıradaydı. Sonra da bu yasa çıkarıldı. Harflerin denemesinin yapıldığı ilk kentlerden biri de Bursa idi.

Mustafa Kemal’in Bursa’da memurlara yaptığı harf sınavı

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, yazı devrimi hazırlıkları sırasında çeşitli geziler yaparak yurttaşlar ile görüş alış verişinde bulunur. Bu arada ilginç bir tarih olan 26 Ağustos 1928 gecesi, konuyu tartıştığı yanındaki siyaset ve bilim adamları olduğu halde Ertuğrul yatı ile İstanbul’dan Mudanya’ya açılır. 27 Ağustos sabaha karşı 02.30 sularında Ertuğrul yatının telsizi aracılığı ile radyodan Türk Ulusu’na yayınlanmak üzere  bir mesaj geçilir. Mustafa Kemal bu mesajında , yazı devrimi hazırlıklarına direnme eğiliminde olanlara değinerek şunları söyler: “Hiç kimse merak etmesin. Türk Milleti yaptığını şuurla ve bunca bin senelerin hayatında açtığı devasız yaraları acilen tedavi etmek ıstırabı ile, hakikat denilen cevheri bulmuş  olduğuna kani olarak uzun adımlarla kurtuluş aramaya karar vermiştir. Bunun önüne set çekmek isteyeceklerin akıbeti, Türk’ün kuvvetli ayakları altında ezilmektir. Eğer bu millet, bu hususta herhangi bir zorluğa tesadüf ederse, ben ve arkadaşlarım , tereddütsüz bu kuvvetli ayakların pençeleri önünde bir millet fedaisi oluruz. Mesaj çok açıktır.Yeni harfler için yapılacak devrimin önünde duran veya engellemek için başka yollar deneyecek olanların bu kararlılık karşısında etkisiz olacakları aşikârdır. Bursa’ya hareket edilen ile, mesajın halka ulaştırılacağı saatlere bakılırsa, Gazi bu kararı çok ani ve etkili biçimde vermiştir. Bursa bu mesajın en kuvvetli ve etkin biçimde verilecek yer olarak yine seçilmiştir diyebiliriz. Bu gelişmelerin ardından Ertuğrul Yatı sabahleyin saat 05.00 sularında Mudanya açığında demirler. Yattaki zevat ve Gazi Mustafa Kemal saat 11.00’e kadar yatta dinlenir. Saat 12.00 sularında Bursa Valisi Fatin Bey (Güvendiren) yata çıkarak konukları karşılar. Ardından Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, beraberinde Başbakan İsmet Paşa (İnönü) ve İçişleri Bakanı Şükrü Bey’i(Kaya) ile Bursa’ya hareket eder. Saat 13 sularında Bursa Hükümet Konağı’nda, bürokrat, iş adamları ve halk ile buluşan ve bir sınama toplantısı yapan Gazi Mustafa Kemal, görüşmeden memnun kalır. Büyük olasılıkla bu görüşme sırasında özellikle bürokratlar küçük bir sınavdan da geçer. Çünkü Mustafa Kemal ardından yaptığı kısa konuşmada; “Az zamanda kitaplar elinize geçmeden yeni harfleri mükemmelen öğrenmişsiniz, tebrik ederim. Bu ziyaretten ve Bursa halkını pek az bir zaman içinde yeni harflerimizi öğrenmiş görmekten pek memnun ve mütehassısım. Bu mesele işte bundan ibarettir. Şimdi bildiklerinizi herkese öğretiniz.”cümlelerini sarf eder. Gece yarısı başlayan ve ertesi gün sona eren, bu çok kısa ve ilginç Bursa buluşması, Ulu Önder ve yanındaki heyetin  Çekirge’deki  köşkte yenen yemek sonrasında. Mudanya’dan saat 16 sularında İstanbul’a hareket edilmesi ile son bulur. Harf devriminin ilk sınavı ani ama Bursa’ya geçer not verilecek biçimde sonuçlanır . 

Harf  Devrimi nasıl hazırlandı ve yasalaştı?

Sorunun yanıtı her zaman olduğu gibi Mustafa Kemal Paşa’ya göre kolaydır. Ani bir karar ve derhal uygulamaya geçiş… Takvimler 1 Kasım 1928 gününü gösterir...Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, Osmanlıca okuyup yazanların oranı sadece yüzde on buçuktur...  O gün kabul edilen bir yasa ile  Türk vatandaşları  2 Kasım sabahına, Latin harfleriyle yazılan yeni bir alfabeyle uyanır.Ulu Önder Atatürk'ün en önemli projelerinden biri olan harf  devriminin ilk adımları, aslında on dokuzuncu yüzyılın sonlarında atılmaya başlamıştır...Çünkü 1860'lı yıllardan itibaren aydınların neredeyse tümü, yazışmalarda Fransızca kullanır. Türkçe bir anlamda Latin alfabesi ve Fransız imlasına göre yazılan bir şekle dönüşmüştür.1908-1911 döneminde Latin esaslı yeni Arnavut alfabesinin benimsenmesi, Türk aydınları  arasında da yoğun tartışmalara yol açar. Ardından, Birinci Dünya Savaşı, işgal yılları ve kurtuluş mücadelesi, alfabe tartışmasını da rafa kaldırır.Gazeteci- yazar Hüseyin Cahit(Yalçın) ,  1922 yılı eylül ayında yapılan basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemale "Neden Latin harflerini kabul etmiyoruz?" sorusunu yöneltir. Ulu Önder de "henüz zamanı değil" yanıtını verir. İzmir İktisat Kongresi'nde bu yönde de bir öneri sunulur, ancak kongre başkanı Kazım Karabekir "İslam bütünlüğüne zarar vereceği" gerekçesi ile öneriyi reddeder. Tüm bu gelişmelere karşın harf inkılabı konusunda çalışmalar başlar ve devam eder. Örneğin, yeni alfabenin hayata geçirilmesi için oluşturulan harf reformu komisyonunda, beş  ila on beş yıllık bir geçiş süreci  öngörülür. Cumhurbaşkanı "bu,inkılap ya üç ayda olur, ya da hiç olmaz" diyerek zaman kaybını önler. Ulu Önder, 9 Ağustos 1928 günü, Cumhuriyet Halk Partisi toplantısında yeni alfabeyi tanıtır. Bu çalışma, daha önce yurt sathında da gerçekleştirilmiştir. Bu etkinliklerden biri, belki de ilki bir süre önce Bursa'da yapılmıştır. 27 ağustos 1928 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi, Bursa'daki harf devrimi hazırlıklarına dair bilgiyi şu cümleler ile vermiştir: “Gazi hazretlerinin  bindiği otomobil vilayet konağı önünde durmuş ve Gazi hazretleri doğruca Meclis-i Umumiye salonunda izhar edilen tahta başına teşrif ederek, validen başlamak suretiyle bütün memurları yeni harflerden imtihan, derece-i nispetlerini tetkik buyurdular. yarım saat kadar tatbikattan sonra Çekirge'deki köşklerine  azimet ederek, öğle yemeğini köşkte yediler. Bundan sonrasında daha önce anlatıldığı gibi memurların bu konuda çalışıp çalışmadığı, yukarıdaki satırlar da belirttiğimiz gibi bizzat Mustafa Kemal’in test etmesi ile sona ermiştir.   Bu ilk sayılabilecek uygulamanın ardından 8-25 Ekim 1928 tarihleri arasında, ülkedeki resmi görevlilerin hepsi, yeni alfabe konusunda sınavdan geçirilir. 1 Kasım 1928 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen yasa ile, Latin harflerinden oluşan Yeni Türk Alfabesi resmen yürürlüğe girer. Ardından, yeni harfleri halka öğretmek için adeta bir seferberlik başlatılır. Ordu, polis ve parti mensupları ile cemiyetler, öğretmenler, din adamları, millet vekilleri, hatta bizzat Mustafa Kemal ‘Baş Öğretmen” doğal sıfatı ile seferberlikte aktif görev alır. 1 Ocak 1929'da törenlerle açılan millet mekteplerinde, örneğin İstanbul'da ilk gün 50 bin kişi eğitime başlar.Okuma yazma bilmeyenler dahil öğrenci 6 yüz bine ulaşır.                  

Millet Mektepleri ve Öğretmenler Günü

Cumhuriyet’in ilanı sonrasında Türkiye’de okuryazarlık oranını arttırmak amacıyla, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından küçük çapta bazı çalışmalar yapılmışsa da bu çalışmalardan beklenilen sonuç alınamamıştır. Bu amaca yönelik en ciddi bir çalışma, 1927-28 yılları arasında açılan Halk Dershaneleri olmuş, bu dershanelerden 64.302 yurttaş okuryazarlık belgesi almıştı. 1 Kasım 1928 tarihinde, 1353 sayılı yasa ile Latin kökenli alfabe, bazı değişiklilerle, Türkçenin ses düzenine uydurularak,Yeni Türk Alfabesi adı ile kabul edilmesinin ardından 11 Kasım’da, Bakanlar Kurulu, Millet Mektepleri Yönetmeliği’ni onaylamış  ve yönetmelik 24 Kasım’da yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin 4. maddesinde; “Bu teşkilatın Genel Başkanlığını ve Millet Mektebinin Baş Öğretmenliğini Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Hazretleri kabul buyurmuşlardır.” denilmekle, Atatürk’ün bu eğitim kurumlarına ne denli büyük bir önem verdiği, daha ilk günden ortaya konulmuştur. Bu nedenle ülkemizde her 24 Kasım “Öğretmenler Günü” olarak kutlanır. Bu arada 1928 yılında yürürlüğe giren yeni yönetmeliğe göre ise; Millet Mektepleri’nin (A) ve (B) dershaneleri olarak iki bölüm hâlinde görev yapmaları; (A) dersliklerinde eğitim süresinin dört ay olması ve bu dersliklere hiç okuma yazma bilmeyenlerin devam etmeleri;  (B) dersliklerine ise, Arap harfleri ile okuma yazma bilenlerin iki ay süre devam etmeleri kuralı getirilmiştir. 1928 ile 1935 yılları arasında Millet Mektepleri’nin yaptığı çalışmaların neticesinde; 1927 yılında yüzde 10 olan okuryazarlık oranı, 1935 senesinde yüzde 20’ye yükselmiştir. Erkeklerde bu oran yüzde 13’ten yüzde 30’a; kadınlarda ise yüzde 4’ten yüzde 10.5’a yükselmiştir. 1936 yılında ise Millet Mektepleri’nden diploma alanların toplam sayısı 2,5 milyona ulaşmıştır.

KAYNAKÇA /AFETİNAN, A., “Ellinci Yılında Türk Harf Devrimi (1928)”, Harf Devrimi’nin 50.Yılı Sempozyumu, Ankara 1981, s.79-83.ALBAYRAK, Mustafa, “Millet Mektepleri’nin Yapısı ve Çalışmaları (1928-1935)”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C X, S 29, Temmuz 1994, s.471-483.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.