Yeni bir haftaya başlarken, iyi, güzel ve de toplum için önemli haber ve gelişmeleri konu etmek istiyorsunuz, ama gelin görün ki, özellikle ülkemizdeki gelişmeler buna bir türlü izin vermiyor.Yine içiniz kararıyor yaşananlara bakarken. Aslında bu durumun oluşması, biraz da bizler yani, haberlere yorum yapan gazeteciler de neden oluyor ! Çünkü, toplumda öyle bir hava oluştu ki, iyilikler, güzellikler sanki kimsenin hiç dikkatini çekemiyor gibi bir izlenime sahip oluyorsunuz. Yıllar, yıllar önce büyük annem elime gazeteyi aldığımda
“ Oğlum güzel bir havadis yok mu ?” diye sorardı. Ben de onu kırmamak için,
“Pek de güzel bir şey yok şimdilik” diye geçiştirirdim. Ama aradan yıllar geçti. Ülke insanının sanki karakteri değişti. Gazetelerde en fazla dikkati çeken ve bazısı da birinci sayfada biraz gösterilen üçüncü sayfa gelişmeleri revaçta…
İşte size bir kaç tipik örnek;
Adana’da havuzdan çıkıp, ıslak vücudu ile aydınlatma direğine yaslanan 18 yaşındaki genç, elektrik akımına çarpılarak yaşamını yitirmiş. Hemen altında, daha önce vuku bulan bir olayın da iç yüzü ortaya çıkmış.İzmir’de bir okul servisinde unutulan 3 yaşındaki bebek ölü bulunmuştu. Bu olayın ilk duruşmasında, yetkili ve ilgililer tutuksuz yargılanmış ve az sayılabilecek bir hapis cezasına hükmedilmişti. Bu kez Antalya’da çok garip ve ibret dolu bir kaza ve ölümler. Baba oğul, geç bir saatte kaldırımda yürüyo. Alt geçitten hızla çıkan bir aracın sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybedince, kaldırıma çıkarak baba ve oğlun ölümüne neden oluyor. Böylesi olaylar, hemen her gün gazete ve televizyon kanallarına konu oluyor. Örneklerini verdiğim bu olaylar için ancak ne denebilir diye düşünüyordum, daha önce de kullandığım bir cümle aklıma geldi. Kendi kendime,bir kez daha “bedava yaşıyoruz, bedava “ demek geldi içimden. Meğer Orhan Veli’nin şiiri yine aklıma takılmış. Üstelik bu şiirin dizelerini daha önce de bu satırlarda kullanmışım. Onu da bir arkadaşım hatırlattı. Olsun, diyeceğim ama ne için olsun? Densizler ibret alsın diye mi ? Yoksa, örneklerini verdiğim olayları önleyemeyen, ya da sayılarını azaltamayan yetkililer için mi ? Çünkü bu örneklerde yaşananlar, o kadar kanıksandı ki, sanki, bir gün size de rastlayabileceği ihtimaline kimse de takılmıyor anlaşılan.
Neyse, bunun izahını yapmak oldukça zor, en iyisi, yaşamı yokluk ve sıkıntılar içinde geçen Orhan Veli Kanık’ın, o unutulmaz dizelerini bir kez daha görelim istedim belki ders alırız diye ….
“Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı, Sinemaların kapısı, Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava.”
Orhan Veli’nin yıllar önce kullandığı hangi kelime veya cümlesi için, “hadi canım bu da olur mu? “ diyeceğimiz bir söz, bir cümle var mı ? Bence eksik bile… Mesela, birkaç ay önce Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, bu tür bir olayda yaşamdan kopmadı mı ? Tüm yurdu ağlatmadı mı ? Demek ki, tüm ülkenin haberdar olduğu bir elektrik kazası konusunda ilgili ve yetkililer bu hazin ölüm sonrası, pek de bir şey yapmamış olabilir…Suçlamak için değil, örneklemek için söylüyorum. Denetleme kelimesi bizim ülkede galiba denetlenenlerde “nefret” uyandırıyor sanki belli bir kesimde. Aha size taze bir örnek daha... Bildiğiniz gibi Kartalkaya’daki kış otelinde tam 78 insan yanarak can verdi ve geçtiğimiz hafta ilk duruşma başladı. Bu kader elim bir olayda sorumluluğu olan ve de ihmaller zincirini inkar edemeyenler bile, otelde canlarını yitiren yakınlarının gözü önünde gayet kendin emin ve hiç suçluluk duymadan ifade veriyorlarmış !Ekrana yansıyanlar şimdilik böyle. Bu pişkin tabaka için Orhan Veli’nin yıllar, yıllar önce yazdığı o meşhur dizeler bu gün de geçerli değil mi ? İşte size koskocaman bir örnek daha…Yakınlarını kadın cinayetlerinde, depremde, maden facialarında, gezi olaylarında kaybeden bazı aileler toplanmış ve bir yere gitmişler dertlerini anlatmak için. İlk anda mahkemeye diyesi geliyor insanın değil mi ? Hayır gidilen yer Yargı değil, CHP lideri Özgür Özel…Bu örneklerini verdiğim olaylar için, beynim yine çok eskilere gitti ve bu kez bir film sahnesinde merhum Sadri Alışık’ın bir repliğine takıldı; “Bu da mı gol değil hakim bey…”
ÖZÜR: 11 Temmuz Cuma gün yayımlanan makalemde” Daha birkaç gün önce , terör şehidi komutanın naaşını alabilmek için, bir mağaraya girerek metan gazı zehirlenmesi sonucu ölen “12 askerimizin acısı geçmemişti” demek isterken, sehven “12 polisimizin acısı geçmemişti” diye yazmışım. Bundan dolayı okurlarımdan özür dilerim.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Hava bedava yaşamak da bedava
Yeni bir haftaya başlarken, iyi, güzel ve de toplum için önemli haber ve gelişmeleri konu etmek istiyorsunuz, ama gelin görün ki, özellikle ülkemizdeki gelişmeler buna bir türlü izin vermiyor.Yine içiniz kararıyor yaşananlara bakarken. Aslında bu durumun oluşması, biraz da bizler yani, haberlere yorum yapan gazeteciler de neden oluyor ! Çünkü, toplumda öyle bir hava oluştu ki, iyilikler, güzellikler sanki kimsenin hiç dikkatini çekemiyor gibi bir izlenime sahip oluyorsunuz. Yıllar, yıllar önce büyük annem elime gazeteyi aldığımda
“ Oğlum güzel bir havadis yok mu ?” diye sorardı. Ben de onu kırmamak için,
“Pek de güzel bir şey yok şimdilik” diye geçiştirirdim. Ama aradan yıllar geçti. Ülke insanının sanki karakteri değişti. Gazetelerde en fazla dikkati çeken ve bazısı da birinci sayfada biraz gösterilen üçüncü sayfa gelişmeleri revaçta…
İşte size bir kaç tipik örnek;
Adana’da havuzdan çıkıp, ıslak vücudu ile aydınlatma direğine yaslanan 18 yaşındaki genç, elektrik akımına çarpılarak yaşamını yitirmiş. Hemen altında, daha önce vuku bulan bir olayın da iç yüzü ortaya çıkmış.İzmir’de bir okul servisinde unutulan 3 yaşındaki bebek ölü bulunmuştu. Bu olayın ilk duruşmasında, yetkili ve ilgililer tutuksuz yargılanmış ve az sayılabilecek bir hapis cezasına hükmedilmişti. Bu kez Antalya’da çok garip ve ibret dolu bir kaza ve ölümler. Baba oğul, geç bir saatte kaldırımda yürüyo. Alt geçitten hızla çıkan bir aracın sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybedince, kaldırıma çıkarak baba ve oğlun ölümüne neden oluyor. Böylesi olaylar, hemen her gün gazete ve televizyon kanallarına konu oluyor. Örneklerini verdiğim bu olaylar için ancak ne denebilir diye düşünüyordum, daha önce de kullandığım bir cümle aklıma geldi. Kendi kendime,bir kez daha “bedava yaşıyoruz, bedava “ demek geldi içimden. Meğer Orhan Veli’nin şiiri yine aklıma takılmış. Üstelik bu şiirin dizelerini daha önce de bu satırlarda kullanmışım. Onu da bir arkadaşım hatırlattı. Olsun, diyeceğim ama ne için olsun? Densizler ibret alsın diye mi ? Yoksa, örneklerini verdiğim olayları önleyemeyen, ya da sayılarını azaltamayan yetkililer için mi ? Çünkü bu örneklerde yaşananlar, o kadar kanıksandı ki, sanki, bir gün size de rastlayabileceği ihtimaline kimse de takılmıyor anlaşılan.
Neyse, bunun izahını yapmak oldukça zor, en iyisi, yaşamı yokluk ve sıkıntılar içinde geçen Orhan Veli Kanık’ın, o unutulmaz dizelerini bir kez daha görelim istedim belki ders alırız diye ….
“Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı, Sinemaların kapısı, Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava.”
Orhan Veli’nin yıllar önce kullandığı hangi kelime veya cümlesi için, “hadi canım bu da olur mu? “ diyeceğimiz bir söz, bir cümle var mı ? Bence eksik bile… Mesela, birkaç ay önce Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, bu tür bir olayda yaşamdan kopmadı mı ? Tüm yurdu ağlatmadı mı ? Demek ki, tüm ülkenin haberdar olduğu bir elektrik kazası konusunda ilgili ve yetkililer bu hazin ölüm sonrası, pek de bir şey yapmamış olabilir…Suçlamak için değil, örneklemek için söylüyorum. Denetleme kelimesi bizim ülkede galiba denetlenenlerde “nefret” uyandırıyor sanki belli bir kesimde. Aha size taze bir örnek daha... Bildiğiniz gibi Kartalkaya’daki kış otelinde tam 78 insan yanarak can verdi ve geçtiğimiz hafta ilk duruşma başladı. Bu kader elim bir olayda sorumluluğu olan ve de ihmaller zincirini inkar edemeyenler bile, otelde canlarını yitiren yakınlarının gözü önünde gayet kendin emin ve hiç suçluluk duymadan ifade veriyorlarmış !Ekrana yansıyanlar şimdilik böyle. Bu pişkin tabaka için Orhan Veli’nin yıllar, yıllar önce yazdığı o meşhur dizeler bu gün de geçerli değil mi ? İşte size koskocaman bir örnek daha…Yakınlarını kadın cinayetlerinde, depremde, maden facialarında, gezi olaylarında kaybeden bazı aileler toplanmış ve bir yere gitmişler dertlerini anlatmak için. İlk anda mahkemeye diyesi geliyor insanın değil mi ? Hayır gidilen yer Yargı değil, CHP lideri Özgür Özel…Bu örneklerini verdiğim olaylar için, beynim yine çok eskilere gitti ve bu kez bir film sahnesinde merhum Sadri Alışık’ın bir repliğine takıldı; “Bu da mı gol değil hakim bey…”
ÖZÜR: 11 Temmuz Cuma gün yayımlanan makalemde” Daha birkaç gün önce , terör şehidi komutanın naaşını alabilmek için, bir mağaraya girerek metan gazı zehirlenmesi sonucu ölen “12 askerimizin acısı geçmemişti” demek isterken, sehven “12 polisimizin acısı geçmemişti” diye yazmışım. Bundan dolayı okurlarımdan özür dilerim.