Hava sıcak mı sıcak. Ülkemizde her daim rastladığımız , her alandaki şaşırtıcı gelişmelerin yaşandığı bir hafta başı gününe, jet pazartesiye tanık olduk. Özellikle ekranda hangi olayı izleyeceğinizi bilemiyorsunuz! Ülkemizde öyle gelişmeler yaşanıyor ki, anlamak ve anlatmak da kolay değil.Bu hareketlenme geniş bir kesime müjdeli haberleri getirecek türden de değildi. Ama, bazı muhalif iletişim kanalları öylesine hareketliydi ki, bir olaydan diğerine koşturup duruyorlardı. Sanki ülke ve toplum yararına, inanılmaz olanaklar sağlanacak da, onun telaşı içindeler gibi.
Çok uzattım, pazartesi günü özellikle öğle sonrası gelişmeleri sıralayayım hemen. Önce Kartalkaya faciasının ilk duruşmasına göz attık. Akıllara sığmayan bir gaflet, sonra da kendi mal ve canını öne alan bir avuç korkak ve basiretsiz insan. Yangının çıktığını misafirlere duyurmak yerine, otel dışına kaçıp, otolarını kurtarmaya çalışan, korkak ve bencil bir kaç adam.Bu katliam gibi kazada yakınlarını kaybedenlerin durumu da çok can acıtıcıydı pazartesi günü….Otel yetkilileri mi ? Galiba onlar evlerinde rahat, mutlu biçimde uyuyorlarmış o yangın sırasında. Kimse de onlara bu kötü haberi verememiş! Bu tür kazaları önlemek için, yapılan denetimler veya önlemlere dair zaten hiç bir iz de yok. Bu konuda denetimleri ile en önemli sorumlu olması beklenen Kültür ve Turizm Bakanlığı personeli, bakan bey gibi yüksek koruma altıda olmalı ki, bırakı yargılanmayı, soruşturmaya bile alınmamış… Sayın bakan henüz Yunanistan adalarında siesta yaparken, bu duruşmadan haberdar değildi her halde…Ülkemiz için her daim rastlanılası gelişmelerdi yani bu can acıtıcı olaylar dizisi..Ama hepsinin bir güne sığdırıldığını rastlanmayacak biçimde galiba geçtiğimiz pazartesi günü gördük ekranda…
Bir de hemen her gün göz altına alınan çok sayıda CeHaPeli belediye başkanları var bildiğiniz gibi. Soruşturmalar süratle devam ediyor. Silivri cezaevi ile İstanbul’un önemli bir adliyesi,yine tam gaz çalıştı pazartesi günü…
Özgür Özel oradan oraya koşturup durdu bu konulara tanıklık etti, yorumladı. Bu arada, münafık bir TV kanalı için karartma kararı otuz gün için rafa konduğu haberi geldi ! Kim sevindi, kim üzüldü, üst mahkemenin verdiği bu karara?
O da belirsiz. Siyah ekran cezası verilen diğer kanal da herhalde bundan yararlanacak! Tersi olursa, Salı gecesi ekranı kararacak. İnsan yaşayınca nelere tanık oluyor, benim eşi benzeri olmayan canım ülkemde…
Bu arada, Silivri’de, hapishane araştırması işine mecburen geçiş yapan,oyuncu menajeri Ayşe Barım da pazartesinin hızından nasibini aldı.Galiba, o da tehlikeli rahatsızlıklarının gereği hastane izni istemiş. Bakalım bu insani durum değerlendirilecek mi? Yani pazartesi koşusu oldukça hızlı ve çekişmeli geçiyordu. Bu arada CHP bünyesinde, belediye başkanları ile bir toplantı, ardından partinin yetkili bir kurulunun bir araya gelişi gibi, her gün gördüğümüz rutinlerde peş peşe sıralandı. Ama dikkatimi çeken bir husus daha vardı. Bu hengame içinde, yeni bir tutuklama gelmedi CeHaPe ‘nin geride kalan diğer belediye başkanları için!!! Ama hepsinden önemlisi, Sayın Cumhurbaşkanı DEM heyetini kabul ederek, malum örgütün silah bırakma töreninin tarihini ve sonrasında neler olabileceğini konuştu herhalde diyebileceğim… Bir de akıl almaz ve çok can yakıcı bir haber, pazartesi gününde, dikkatleri başka yöne çekerken, ülkeyi yasa boğdu. Çatışma bölgesinde üç yıl önce şehit olan komutanlarının naaşını,bir mağaradan almak için, giren askerler, metan gazından etkilenerek şehit oldular. Akıl almaz ve de can yakıcı olmanın zirvesinde ibretlik bir kaza sanki…Pazartesi’nin bu hızı içinde şehitler de girmiş oldu. Nasıl karışık bir ortam değil mi ? Günü çok canlı yaşayan, ama acılar ile dolu bir Türkiye profili vardı karşımızda…Belki de Anayasa değişliğine dair, görüş alışverişi de olmuştur bir başka toplantıda…
Bu arada, göz altında olup, henüz ifadesi alınamayan başkanlar da, sıkış tepiş karakol odalarında ve tuvaletlerinde sıra bekliyormuş! Bu durum da arada kaynadı gitti. Nasıl bir trafik değil mi ? Bir batı Avrupa ülkesinde, bu kadar önemli ve hareketli bir gün, acaba kaç yılda ve kaç günde bir yaşanır ? Belki de hiç yaşanmayabilir.Onlar herhalde,demokrasiden farklı anlamlar çıkarıyorlar sanki… Neyse geçelim bunu , bizim ülkemiz ve toplum hareketi sever. Daima bir çok olayı birlikte yaşar. Bu kadar hengame arasında bir şeyi fark ettim. İktidar eleştirisi hiç yapılmadı/yapılamadı. Emekli ve emekçi zamları hiç konuşulmadı. Kimsenin ağzından açlık ve yoksulluk sınırları hakkında bir yorum çıkmadı. Galiba bu hareket en fazla, ülke yönetimini umutlandırırken, hem de sevindirdi. Kimsenin hakkını yemeyelim. İktidar-Muhalefet çatışması ve can acıtıcı cümleler de hiç kendine yer bulamadı bu ilginç pazartesi gününde... Bu hızlı pazartesiyi ben de sevdim galiba !
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Jet hızında bir pazartesi
Hava sıcak mı sıcak. Ülkemizde her daim rastladığımız , her alandaki şaşırtıcı gelişmelerin yaşandığı bir hafta başı gününe, jet pazartesiye tanık olduk. Özellikle ekranda hangi olayı izleyeceğinizi bilemiyorsunuz! Ülkemizde öyle gelişmeler yaşanıyor ki, anlamak ve anlatmak da kolay değil.Bu hareketlenme geniş bir kesime müjdeli haberleri getirecek türden de değildi. Ama, bazı muhalif iletişim kanalları öylesine hareketliydi ki, bir olaydan diğerine koşturup duruyorlardı. Sanki ülke ve toplum yararına, inanılmaz olanaklar sağlanacak da, onun telaşı içindeler gibi.
Çok uzattım, pazartesi günü özellikle öğle sonrası gelişmeleri sıralayayım hemen. Önce Kartalkaya faciasının ilk duruşmasına göz attık. Akıllara sığmayan bir gaflet, sonra da kendi mal ve canını öne alan bir avuç korkak ve basiretsiz insan. Yangının çıktığını misafirlere duyurmak yerine, otel dışına kaçıp, otolarını kurtarmaya çalışan, korkak ve bencil bir kaç adam.Bu katliam gibi kazada yakınlarını kaybedenlerin durumu da çok can acıtıcıydı pazartesi günü….Otel yetkilileri mi ? Galiba onlar evlerinde rahat, mutlu biçimde uyuyorlarmış o yangın sırasında. Kimse de onlara bu kötü haberi verememiş! Bu tür kazaları önlemek için, yapılan denetimler veya önlemlere dair zaten hiç bir iz de yok. Bu konuda denetimleri ile en önemli sorumlu olması beklenen Kültür ve Turizm Bakanlığı personeli, bakan bey gibi yüksek koruma altıda olmalı ki, bırakı yargılanmayı, soruşturmaya bile alınmamış… Sayın bakan henüz Yunanistan adalarında siesta yaparken, bu duruşmadan haberdar değildi her halde…Ülkemiz için her daim rastlanılası gelişmelerdi yani bu can acıtıcı olaylar dizisi..Ama hepsinin bir güne sığdırıldığını rastlanmayacak biçimde galiba geçtiğimiz pazartesi günü gördük ekranda…
Bir de hemen her gün göz altına alınan çok sayıda CeHaPeli belediye başkanları var bildiğiniz gibi. Soruşturmalar süratle devam ediyor. Silivri cezaevi ile İstanbul’un önemli bir adliyesi,yine tam gaz çalıştı pazartesi günü…
Özgür Özel oradan oraya koşturup durdu bu konulara tanıklık etti, yorumladı. Bu arada, münafık bir TV kanalı için karartma kararı otuz gün için rafa konduğu haberi geldi ! Kim sevindi, kim üzüldü, üst mahkemenin verdiği bu karara?
O da belirsiz. Siyah ekran cezası verilen diğer kanal da herhalde bundan yararlanacak! Tersi olursa, Salı gecesi ekranı kararacak. İnsan yaşayınca nelere tanık oluyor, benim eşi benzeri olmayan canım ülkemde…
Bu arada, Silivri’de, hapishane araştırması işine mecburen geçiş yapan,oyuncu menajeri Ayşe Barım da pazartesinin hızından nasibini aldı.Galiba, o da tehlikeli rahatsızlıklarının gereği hastane izni istemiş. Bakalım bu insani durum değerlendirilecek mi? Yani pazartesi koşusu oldukça hızlı ve çekişmeli geçiyordu. Bu arada CHP bünyesinde, belediye başkanları ile bir toplantı, ardından partinin yetkili bir kurulunun bir araya gelişi gibi, her gün gördüğümüz rutinlerde peş peşe sıralandı. Ama dikkatimi çeken bir husus daha vardı. Bu hengame içinde, yeni bir tutuklama gelmedi CeHaPe ‘nin geride kalan diğer belediye başkanları için!!! Ama hepsinden önemlisi, Sayın Cumhurbaşkanı DEM heyetini kabul ederek, malum örgütün silah bırakma töreninin tarihini ve sonrasında neler olabileceğini konuştu herhalde diyebileceğim… Bir de akıl almaz ve çok can yakıcı bir haber, pazartesi gününde, dikkatleri başka yöne çekerken, ülkeyi yasa boğdu. Çatışma bölgesinde üç yıl önce şehit olan komutanlarının naaşını,bir mağaradan almak için, giren askerler, metan gazından etkilenerek şehit oldular. Akıl almaz ve de can yakıcı olmanın zirvesinde ibretlik bir kaza sanki…Pazartesi’nin bu hızı içinde şehitler de girmiş oldu. Nasıl karışık bir ortam değil mi ? Günü çok canlı yaşayan, ama acılar ile dolu bir Türkiye profili vardı karşımızda…Belki de Anayasa değişliğine dair, görüş alışverişi de olmuştur bir başka toplantıda…
Bu arada, göz altında olup, henüz ifadesi alınamayan başkanlar da, sıkış tepiş karakol odalarında ve tuvaletlerinde sıra bekliyormuş! Bu durum da arada kaynadı gitti. Nasıl bir trafik değil mi ? Bir batı Avrupa ülkesinde, bu kadar önemli ve hareketli bir gün, acaba kaç yılda ve kaç günde bir yaşanır ? Belki de hiç yaşanmayabilir.Onlar herhalde,demokrasiden farklı anlamlar çıkarıyorlar sanki… Neyse geçelim bunu , bizim ülkemiz ve toplum hareketi sever. Daima bir çok olayı birlikte yaşar. Bu kadar hengame arasında bir şeyi fark ettim. İktidar eleştirisi hiç yapılmadı/yapılamadı. Emekli ve emekçi zamları hiç konuşulmadı. Kimsenin ağzından açlık ve yoksulluk sınırları hakkında bir yorum çıkmadı. Galiba bu hareket en fazla, ülke yönetimini umutlandırırken, hem de sevindirdi. Kimsenin hakkını yemeyelim. İktidar-Muhalefet çatışması ve can acıtıcı cümleler de hiç kendine yer bulamadı bu ilginç pazartesi gününde... Bu hızlı pazartesiyi ben de sevdim galiba !