Hava Durumu

KENTLERİN PLANLAMASININ ÖNEMİ

Yazının Giriş Tarihi: 06.03.2023 14:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.03.2023 14:54

Bu konuda teknik bir bilgim yok, önce onu belirtmeliyim. Bunun yanı sıra,

bu konuda uzun süredir Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlığında,  odalar ile birlikte çalışılmış. Bu arada mahalle muhtarları ve de bazı kanaat önderleri uzun süren toplantılarda tek tek dinlenmiş. Yani uzun  soluklu ve çok dikkat isteyen bir süreç geçilmiş. Bu çalışmanın anlamı çok büyük. Çünkü bu planlar onay için bakanlığa onaya gitse de, şehirler kendi göbeğini kendi kesmiş olacak. Net  bir yerinden yönetim ve  demokrasi göstergesi. Ama tam anlamıyla bir planlama yapıldığı zaman… Aslına bakılırsa son yıllarda bu tür planlamalar asgari yirmi yıllık yapılıyor. Örneğin 1994-1999 arasında görev yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker de 1/100 binlik 2020 Çevre Düzeni Planı yaptırmıştı. Bu gereklilik, hızla büyüyen kentler için vazgeçilmez bir görev gibi duruyor.

Şimdi gelelim günümüze ve 2040 Çevre Düzeni Planı’nın oluşumuna…

Bazı yetkili isimlerden öğrendiğime göre, konuya katkı veren birkaç akademik oda, kentin yaklaşık yirmi yılına yön verecek bu planın bazı bölümlerine muhalefet şerhi koymuş. Bunların dikkate alınıp, alınmayacağını, bu çekincelerin neden yapıldığını zaman gösterecek. Çünkü önümüzde çok açık, ürkütücü bir örnek var. Yani Kahramanmaraş depremleri sonucu ortaya çıkan tablo nedeniyle bu endişemi ve örneğimi dile getiriyorum. Bildiğim kadarıyla bu planlar şehrin hangi bölgelerde, nasıl büyüyeceğine, uygun konut alanlarının belirlenmesine, yeni sanayi bölgelere ihtiyaç olup olmadığına, mevcutlardan kent içinde kalanların başka alanlara taşınmasını bile öngörebiliyor. Daha da önemlisi 2040 yılında beklenen nüfus sayısına kadar önemli bölümlerde taşıyor. Bu güne kadar edindiğim deneyime göre, konut alanlarının seçimi ve bu alanların elverişli olup olmaması birinci planda geliyor. Örneğin sıvılaşmaya meyilli alanlara uygun yapılaşmanın nasıl olacağı da büyük önem arz ediyor. Günümüzün bir numaralı konusu “depremsellik” bu planda büyük yer kaplamalı. Özellikle fay hatları net olarak belirlenerek kamuoyu ile paylaşılmalı. Diğer parametreler ister istemez ikinci planda kalabilir. Sıkça hatırlatmakta fayda var, bu konuda yetkin her bilim insanının ağzından, yaklaşan İstanbul yani Marmara Bölgesi depremi eksik olmuyor. Aklımda yanlış kalmadıysa doksanlı yıllarda Nilüfer bölgesinde zemin etütleri yapılmıştı. Belki de ilk kez böyle bir çalışmayı duyuyorduk.

Bilgi kaynağımın ifadesine göre, o döneme ait 2020 Çevre Düzeni Planı’na, 1998 yılında bakanlık onayı alındığı için riskli zeminler işlenmemiş. Bu durum, 2040 planının önemini daha da artırıyor.

Bu eksiğe karşın küçük bir araştırma sonucu, 17 Temmuz 2000 tarihinde dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser, Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer belediye başkanları ile birlikte basın toplantısı yaparak, kentin riskli alanları ve uygun bölgeleri yüzde oranları ile açıklamış.

Anadolu Ajansı da haberi şöyle vermiş:

“Bilenser, ortaya çıkan tablonun kendilerini sevindirdiğini belirterek, ‘Bursa’nın zemini tahminlerimizden daha iyi çıktı’ dedi.
Toplantıda, zemin etütlerinin toplam 25 bin hektar yerleşim alanı üzerinde yapıldığı, çalışma sonuçlarına göre, İmar Planlarının revize edileceği bildirildi.

Bursa’da zeminin “A” grubu olarak sınıflandırılan yüzde 41,51’i, sadece gözlemsel etüt ile yapılaşmaya izin verilebilecek sağlam zemine sahip. “B” grubu olarak sınıflandırılan yüzde 48. 08’inde, detaylı zemin etüdü, “C” grubu olarak nitelendirilen yüzde 10,23’ünde detaylı zemin etüdünün yanı sıra temel mühendisliği etütleri istenecek. Böylece Bursa’nın yüzde 58,31’inde kontrollü olarak yapılaşmaya gidilebilecek.”

2040 Kent Anayasası  Bursa’ya ne getirecek ?

23 yıl önce Bursa’nın zemini konusundaki bilgiler böyle verilmiş. O dönemden sonra, özellikle fay hatları konusunda yeni bir bilgiye ulaşıldı mı? Yapılar , usule uygun biçimde mi yapıldı? Sayıları oldukça yüksek olan sanayi bölgeleri kapladıkları alanlar kadar üretken oldular mı? Beklenen nüfus, nasıl gerçekleşti?

Akla ilk gelen sorular bunlar. Yanı sıra, son şekli verilerek hazırlandığı ve onaylandığı takdirde, 2040 Çevre Düzeni Planı kamuoyu ile paylaşılırsa herkes rahatlar. Öğrendiğime göre, her zaman olduğu gibi bazı odaların muhalefet şerhleri bulunuyormuş. Bunların plana işlenip, işlenmemesi de bilinmesi gerekenlerin başında yer alıyor.

İstanbul ve İzmir başkanları, kentlerinin depremselliğini dikkate alarak, ülkenin önde gelen bilim insanlarından oluşan kurullar ile bu olağanüstü yapılanma sürecini başlattı. Bursa’yı bekleyen olağan tehlike nedeniyle, bu konuda benzer bir çalışmanın ivedilikle gerçekleştirilmesini beklemek de hakkımız sanıyorum.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.