Artık İktidar tarafından yapılan hiçbir icraata, içeriği ne olursa olsun kızmayacak, sadece gülüp geçeceğim. Böylesine deneyimli bir İktidar heyeti, öyle kararlar alıyor ki, ne izahı yapılabiliyor, ne de gülmek için mizahı…

Belli ki, ülkemizin yönetimi çok zorda. Dalına cımına bakmadan,bazı önemli yurt değerlerini bir tarafa bırakarak, en kısa yoldan gelir elde etmek ülke yöneticilerinin birinci vazifesi sanki. Madenleri çıkarmak, kültürel mirası korumak ve turizm gelirinden medet ummak geride kalmış.Yerine garip bir formül konmuş.Münafık bir gazetede çıkan bir haber ve bu durumun işte ispatı;

Diyelim ki, bir bölgede, ilgili bakanlıktan aldığı olur ile, bir şirket madencilik faaliyeti yürütüyor. Bölgenin,daha önce bu anlamda devlet tarafından yapılmış bir çalışması ve analizi de yok diyelim.Aslında olmalı.Diyelim ki, Kültür ve Turizm Bakanlığı, söz konusu bir yerde gerekli belgeleri başka bakanlıktan almış bir madencilik şirketinin bir kazı yapması üzerine, benzer kazılara bakarak,toprak altındaki çok önemli bir kültürel miras kalıntısının olduğunu var sayıyor, tahminde bulunuyor ve kazıyı durdurmasını istiyor. Bunu ispatlamak için de, maden arayan şirkete “Burada, önceki dönemlerdeki tecrübelerimize, bir takım verilere dayanarak, bir kültürel mirasın yattığını biliyoruz. Bu nedenle kazıyı durdurun” diyor. Bu arada maden arama şirketi kazılara başlamış ve bir hayli de yol almış olsun. Bu durumda, sade bir vatandaş olarak ne beklersiniz? Birinci ihtimal; Maden şirketi derhal kazıyı durdurur ve daha fazla harcama yapmamak için alandan çekilir.Konuya dair hiçbir deneyimi olmayan birine de bu soruyu sorsanız aynı yanıtı verir.Böylece maden şirketi yaptığı harcamayı cebinden ödemiş olur.Ama devir değişti, artık, Türkiye Yüzyılı yaşanıyor! Ona göre de kararlar alınıyor.TBMM Genel Kurulu’nda AKP vekilleri, torba yasaya bir madde ekleyerek, böyle bir durumda, maden şirketinin yaptığı harcamanın ödemesini, kazıyı durduran Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapmasını hükme bağlıyor. Teklif genel kuruldan geçerse,ki geçer, zaten yasalaşmış olacak. Bütçe açığının kapanması için gayret sarf edilen bu dönemde, yasa ile bir bakanlığın sırtına yüklenen bu yükü kim ödeyecek? Yanıt çok basit, , kesinti yolu ile veya dolaylı biçimde verdiğimiz vergiler ile…Bu durumda, yer altı kaynaklarımızın güvenliği, bir bakanlık tarafından değil de, madenciye emanet edilmiş olmuyor mu? Bu da zamanın ruhu hakkında fikir veren, çok ilginç bir uygulama olacak !

Eyvah Külliye kaçak çıkmış !

İktidar, bir yandan ana muhalefet CHPe’nin üzerine, belediye başkanlarının tutuklanması ile giderken,Yargıtay da kendisine gelen bir dosyayı incelemiş.

Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nin SİT alanında bulunduğu ve de Kültür Bakanlığı’nın “Sit alanına kamu binası yapılabilir” kararı ile Danıştay 4. Dairesi CHP’nin itirazına rağmen kararı onamış. Kültür Bakanlığı bu oluru ile görevini yapmış yani! Bu hüküm temyize götürülünce , dosya bu kez İdari Dava Daire Kurulu’na gelmiş. Kurul da, Danıştay 4.Dairesi’nin hükmünü bozmuş. Karar 9 a karşı 4 oy ile alınmış. CHP milletvekili Levent Gök”ün ifadesine göre de; “Atatürk’ün mirası işgal edilerek yapılan Saray’ın hiçbir yasal dayanağı yoktur. Sarayın kaçak olduğu en yüksek yargı organınca karara bağlanmıştır.” Ne kadar ilginç değil mi ? Bir önceki haberde, İktidar’ın önergesi ile yasalaşacak bir uygulama, Kültür Bakanlığı’nı madenciye karşı mahcup ve suçlu ilan edilmesine yol açacakken, Yerleşke davasında da bu kez sınıfta kalmış olunmadı mı ? Ama şaşırmadık. Burası Türkiye Cumhuriyeti ve başında da çok deneyimli isimler var…Ve onların da vardır bir bildiği diyeceğim ama, bazen bildiğiniz yanılgınıza yetmiyor. Fazla merak can yakar falan denir ama, benim bir kocaman merakım var. Eğer yapılacak ilk seçimde CHP İktidar olursa, Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesini ne yapacak ?

İsteyen bu konuda bahis düzenleyebilir. Aman sakın ola, bahis yasa dışı olmasın, canınız çok yanar, arkanızda bir büyük yoksa…