Hava Durumu

Milli Egemenlik Haftası ve Türkiye

Yazının Giriş Tarihi: 21.04.2025 19:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.04.2025 19:54

Ülkemiz siyasetinin giderek sertleştiği ve kutuplaşmanın dozunun iyice arttığı dönemleri ilk kez yaşamıyoruz. Cumhuriyet’in ilanından günümüze kadar, bazen toplumu oluşturan bireyler arasında da çekişme ve kutuplaşmaya sıkça rastlanır. Bu gibi zamanlarda, ayrışma tehlikeli bir hal aldıysa sonuç pek iç açıcı da olmaz. Bunun sonuçlarını, kısaca ihtilal dönemleri biçiminde özetleyebiliriz. Böyle dönemlerde demokrasi askıya alınır, önlemler gerekçesi ile özgürlükler kısıtlanır ve sonuçta ülkemiz gelişme ve büyüme yerine, çekişmeyi istemeden de olsa öncelediği için, zor günler ve yıllar yaşanır. Genellikle politikacıların kolayca seçtiği bir yoldur kutuplaşma… İnanç konusundan başlar, önemli gün ve haftalara verilen önem için de sürer gider. Kutuplaşma yaratmak için, kültürel anlamda, inançlar konusundaki farklılıklar iyice körüklenir. Şu anda böyle bir dönemin tam içindeyiz denemese de, yine de bu kutuplaşmanın her alanda yavaşça kendini göstermekte olduğu da aşikar…

Üstelik, dünya genelinde ve özellikle en gelişmiş ülkeler arasında bile kamplaşma belirtileri görülmeye başlandığı bir dönemde, bu durumun yaratacağı sonuçlar daha da ağır olacaktır. Çünkü dünya iki kutuplu olarak bir yerlere doğru yine gitmekte… Oysa, ülkemizde bu hafta kutlanacak olan Milli Egemenlik Haftası içinde bir kez daha dile getirilecektir Türk ulusunun bağımsızlık mücadelesi…Egemenlerin hataları ile, işgal atında kalan bir halk neler yapabileceğini, yok olmaya yüz tutmuş bir imparatorluğun ardından bu cesareti göstererek çıkış yolu bulmuş ve örnek bir demokratik düzene geçmeyi başarmıştır. İşte o mucize gibi dönemi, kutlayacağımız, biraz da ders çıkaracağımız günlerden geçiyoruz. Bir milletin egemenlik için yeniden doğuşu ve buna önderlik yapan mucizevi bir liderin başlattığı ve bitirmeyi başardığı o zafer günlerinin üzerinden yüz küsur yıl geçse de,o dönemdeki toplumun kahramanca direnişi, önümüzdeki günlerde bir kez daha gündeme gelecektir. Belki de bu gün yaşadıklarımız için bir iyileşme ve bundan gerekli dersi alma günleri içinde bile olacağız. Temennim bu yönde…Bu neden ile, 23 Nisan’ı ve Milli Egemenlik Haftası’nı, sadece bir çocuk ve gençlik bayramı gibi değil de, yüz yıl önce küllerinden doğan bir milletin, hangi çağdaş haklara sahip bir topluma dönüştüğünü kesinlikle hatırlamalıyız. Bu hedefe ulaşırken, binlerce soydaşımızın şehit oluşunu ve cesaretini de bir kez daha dile getirmeye çalışmalıyız. Bunlar olurken, bilerek yaratılmaya çalışılan kutuplaşmayı da unutmayacağız. 23 Nisan 1920 yılında açılan demokrasi kapısından içeriye girenlerin ve Ulu Önder Mustafa Kemal’in bize nasıl bir miras bıraktığını da dilerim bir kez daha anlamayı başarırız.

Yıldırım Belediyesi Bursa Jandarma taburunu ziyaret etti

Bu uzun girişi neden yaptığımı da açıklayayım. Bilindiği gibi Çanakkale kara savaşlarının başladığı günlerde, ordu içindeki Bursalı askerlerin dışında, çatışmalara ilk katılan birliklerden olan Bursa Jandarma Taburu’nu oluşturan askerlerin tamamı şehit düşmüştü.Onların anısına, mermi kovanlarından yapılan ilginç bir şehitlik de bunun çok önemli bir sembolü olmuştu. Tam 110 yıl önce başlayan kara savaşlarına, en yakın birlik olarak düşünülen Bursa Jandarma birliği için yapılan o ilginç şehitlik, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından , bir süre önce, sanırım Recep Altepe Başkan’ın döneminde yeniden bir düzene kavuşmuştu. Şu günlerde de, Yıldırım Belediyesi ile Bursa Kültür Turizm Tanıtma Birliği tarafından bu savaşların yıl dönümünde Kireçtepe Şehitliğinde anma töreni düzenlenmiş. Bu önemli törene 17 ilçeden yaklaşık 1.300 kişi katılmış. Bu iki önemli kurumun başında da Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz varmış. Buna gerçekten sevindim. Çünkü Bursa, o yıllarda tüm büyük gelişmelerin merkezi veya ev sahibi olmasına karşın, ülke genelinde ve hatta şehrimizde oturanlar tarafından bile bu yaşananlar bilinmez. Bu nedenle, Oktay Yılmaz’ı bu örnek davranış için kutlamak gerek. En azından Bursa’nın adı ve önemi bir kez daha belirtilmiş oldu. Bu arada şehrimizin her alandaki önemini sıkça kaleme almış biri olarak, yurt genelinde ve bazı yayın organlarında, geçtiğimiz yüz yılın en önemli ismi olarak bilinen Mustafa Kemal Atatürk adını zikretmemek için bin bir dereden su getirenlere de Bursa’nın bu öncülüğü ders olsun diyorum. Ulu Önder’in belirttiği gibi, bir ülkenin geleceği ve dirliği, genç kuşakların iyi yetişmesine ve de vatan sevgisine dayalı olacaktır. Bu nedenle, önümüzdeki günlerde ve özellikle 23 Nisan 2025 günü, Atatürk sözünü anmaktan imtina eden ve yönetici koltuğunda oturanların daha dikkatli olmasını temenni ediyorum. Çünkü böylece, dünyaca kıskanılan bir önder ve küllerinden doğan yeni bir toplumu kutuplaşmaya zorlayanlar da gerekli dersi almış olacaktır. Ulusal Egemenlik Haftamız kutlu olsun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.