Geçtiğimiz haftalarda , özellikle İktidar projelerine sürekli yer veren gazetelerde, bir Murat Kurum köşesi açılmış gibiydi. Son yerel seçimden,
Ekrem İmamoğlu karşısında yenilgi ile ayrılan Kurum, ödüllendirilerek yine eski bakanlığına geri dönmüştü.Artık bakanlık adına yapılacak projeler ile sahaya çıkarak ilgilenecek. Bunu nereden anladım derseniz, İktidar’ın Amiral Gemisi Hürriyet Gazetesi, bu konuda tam bir Kurum takipçisi. Murat Kurum ilk çıkışını, deniz ve göllerimiz için büyük tehlike yaratan “Müsilaj” için yaptı. Bu doğal olmayan felaketin(!) en önemli nedeni, sanayi ve diğer atıkların kuruluşlar tarafından arıtmadan geçirilmeden mavi sulara deşarj edilmesi. Bunun en fazla görüldüğü yer neresidir gibi bir soruya verilecek ilk yanıt Marmara Denizi olacaktır. Bu doğal bir yanıt olacaktır. Çünkü, Marmara Denizi’nin hemen hemen her iki yakasında da sanayi kuruluşları bulunuyor. Onların başında Kocaeli ve Bursa geliyor.Ne hikmetse, Bakan Kurum, müsilaj seyahatine Bursa’dan başlamış, hem de helikopter ile gözlem yaparak, şunları söylemiş.
“Ben Marmara'ya kıyısı olan tüm belediyelerimizden vakit geçirmeden, artık çok geç olmadan doğamıza verdiğimiz sözleri yerine getirmelerini bekliyorum. Müsilaj ve benzeri sorunların yeniden yaşanmaması için söz verilen atık su arıtma tesisleri artık yapılmalı. Burada bekleyecek bir zaman kalmadı. Biz bu noktada üzerimize düşeni yapmaya da her türlü desteği vermeye de hazırız. Çevre konularında, depremde siyaset olmaz. Bu nedenle tüm Marmara’da olduğu gibi burada da önlemlerimizi alacak, denetimleri çok daha yoğun yapacak ve her türlü yaptırımları uygulamaktan geri durmayacağız.”
İktidarın Amiral gemisi gazetenin , Murat Kurum’un takipçisi olarak helikopterde olan bir çekirgesi, Bursa’ya dair bakın nasıl cümleler serf etmiş.Bu konudaki yazısına “Zehirli Sicil” gibi bir de başlık atmış. İçeriğinde de “Evet bu son uyarı olsun. Helikopterden gelen bu uyarıdan sonra Bakan Bey’in talimatıyla müthiş bir denetim seferberliği başlatılıyor.” Durum ve açıklamalar aynen böyle. Demek ki, Sayın Cumhurbaşkanı, kaptırılan belediye başkanlıklarını, Kurum ile tekrar almaya karar vermiş …
Dikkatli okurlar anlayacaktır, bu sıkı denetim haberinin nedenleri arasında, Marmara’da, Kocaeli dışında, hiçbir belediyesi kalmayan İktidar’ın AKP’ye oy vermeyen seçmenlere ve o yörelerin yöneticilerine de bir göz dağı da var sanırım !
Bursa’da Kentsel Dönüşümü Valilik yapacakmış!
Bursa’da da depremsellik nedeni ile, kentsel dönüşümünün hızlanmasının gerektiğinin altını da çizen Bakan Kurum, “Bu konuda Valimize de gerekli talimatları verdik. Şehirde deprem dönüşümünün koordinasyonunu yürütecek. Büyükşehir Belediyemiz, ilçe belediyelerimiz, vatandaşımız, sanayicimiz üstüne düşen vazifeyi hep birlikte gerçekleştirecek. Biz de Bakanlık olarak alınan kararların hepsinin destekçisi olacağız. Hep birlikte bu mücadeleyi ortaya koyalım. Bir taraftan çevremize, doğamıza sahip çıkalım. Bir taraftan da Bursa'da o deprem dönüşümünü gerçekleştirelim.” Bu açıklamanın ardından, Türkiye geneli ve de Marmara çevresi özelinde, bir başka büyükşehirde, kentsel dönüşümün, Valilik eli ile, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinesi sonucu yapılacağı gibi bir haber de göremedim. Acaba Bursa’nın bu konuda bir kusuru mu var diye de düşündüm. Örneğin, hemen her vakit üzerinde durduğum,” Bursa’nın 2020-2040 Çevre Düzeni Planı yapılarak, onaydan geçti mi ? “ sorusuna ve bu anlamdaki bir bilgiye dair yazılı bir açıklama göremedim.
O zaman Bursa için gösterilen bu beklenmedik ilgi, İktidar’ın uzun yıllar sonra, böylesi bir büyük şehri kaptırması olmalı diye düşünmeye başladım. Zaten üç büyükler İstanbul,Ankara ve İzmir, uzun yıllardan beri CeHaPe’nin elinde. Dördüncü sıradaki Bursa da CeHaPe’ye geçince mi harekete geçildi yoksa diye düşünmeden edemedim. Böyle önemli ve de kent anayasası kabul edilen bir çalışmanın Bakanlık ve Valilik tarafından yapılmasını, ilgili ,yetkili ve siyasi kişilikler ile, özellikle Büyükşehir Belediye Başkanımız nasıl karşıladı acaba diye de merak ettim !
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Murat Kurum’un Marmara ve Bursa aşkı!
Geçtiğimiz haftalarda , özellikle İktidar projelerine sürekli yer veren gazetelerde, bir Murat Kurum köşesi açılmış gibiydi. Son yerel seçimden,
Ekrem İmamoğlu karşısında yenilgi ile ayrılan Kurum, ödüllendirilerek yine eski bakanlığına geri dönmüştü.Artık bakanlık adına yapılacak projeler ile sahaya çıkarak ilgilenecek. Bunu nereden anladım derseniz, İktidar’ın Amiral Gemisi Hürriyet Gazetesi, bu konuda tam bir Kurum takipçisi. Murat Kurum ilk çıkışını, deniz ve göllerimiz için büyük tehlike yaratan “Müsilaj” için yaptı. Bu doğal olmayan felaketin(!) en önemli nedeni, sanayi ve diğer atıkların kuruluşlar tarafından arıtmadan geçirilmeden mavi sulara deşarj edilmesi. Bunun en fazla görüldüğü yer neresidir gibi bir soruya verilecek ilk yanıt Marmara Denizi olacaktır. Bu doğal bir yanıt olacaktır. Çünkü, Marmara Denizi’nin hemen hemen her iki yakasında da sanayi kuruluşları bulunuyor. Onların başında Kocaeli ve Bursa geliyor.Ne hikmetse, Bakan Kurum, müsilaj seyahatine Bursa’dan başlamış, hem de helikopter ile gözlem yaparak, şunları söylemiş.
“Ben Marmara'ya kıyısı olan tüm belediyelerimizden vakit geçirmeden, artık çok geç olmadan doğamıza verdiğimiz sözleri yerine getirmelerini bekliyorum. Müsilaj ve benzeri sorunların yeniden yaşanmaması için söz verilen atık su arıtma tesisleri artık yapılmalı. Burada bekleyecek bir zaman kalmadı. Biz bu noktada üzerimize düşeni yapmaya da her türlü desteği vermeye de hazırız. Çevre konularında, depremde siyaset olmaz. Bu nedenle tüm Marmara’da olduğu gibi burada da önlemlerimizi alacak, denetimleri çok daha yoğun yapacak ve her türlü yaptırımları uygulamaktan geri durmayacağız.”
İktidarın Amiral gemisi gazetenin , Murat Kurum’un takipçisi olarak helikopterde olan bir çekirgesi, Bursa’ya dair bakın nasıl cümleler serf etmiş.Bu konudaki yazısına “Zehirli Sicil” gibi bir de başlık atmış. İçeriğinde de “Evet bu son uyarı olsun. Helikopterden gelen bu uyarıdan sonra Bakan Bey’in talimatıyla müthiş bir denetim seferberliği başlatılıyor.” Durum ve açıklamalar aynen böyle. Demek ki, Sayın Cumhurbaşkanı, kaptırılan belediye başkanlıklarını, Kurum ile tekrar almaya karar vermiş …
Dikkatli okurlar anlayacaktır, bu sıkı denetim haberinin nedenleri arasında, Marmara’da, Kocaeli dışında, hiçbir belediyesi kalmayan İktidar’ın AKP’ye oy vermeyen seçmenlere ve o yörelerin yöneticilerine de bir göz dağı da var sanırım !
Bursa’da Kentsel Dönüşümü Valilik yapacakmış!
Bursa’da da depremsellik nedeni ile, kentsel dönüşümünün hızlanmasının gerektiğinin altını da çizen Bakan Kurum, “Bu konuda Valimize de gerekli talimatları verdik. Şehirde deprem dönüşümünün koordinasyonunu yürütecek. Büyükşehir Belediyemiz, ilçe belediyelerimiz, vatandaşımız, sanayicimiz üstüne düşen vazifeyi hep birlikte gerçekleştirecek. Biz de Bakanlık olarak alınan kararların hepsinin destekçisi olacağız. Hep birlikte bu mücadeleyi ortaya koyalım. Bir taraftan çevremize, doğamıza sahip çıkalım. Bir taraftan da Bursa'da o deprem dönüşümünü gerçekleştirelim.” Bu açıklamanın ardından, Türkiye geneli ve de Marmara çevresi özelinde, bir başka büyükşehirde, kentsel dönüşümün, Valilik eli ile, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinesi sonucu yapılacağı gibi bir haber de göremedim. Acaba Bursa’nın bu konuda bir kusuru mu var diye de düşündüm. Örneğin, hemen her vakit üzerinde durduğum,” Bursa’nın 2020-2040 Çevre Düzeni Planı yapılarak, onaydan geçti mi ? “ sorusuna ve bu anlamdaki bir bilgiye dair yazılı bir açıklama göremedim.
O zaman Bursa için gösterilen bu beklenmedik ilgi, İktidar’ın uzun yıllar sonra, böylesi bir büyük şehri kaptırması olmalı diye düşünmeye başladım. Zaten üç büyükler İstanbul,Ankara ve İzmir, uzun yıllardan beri CeHaPe’nin elinde. Dördüncü sıradaki Bursa da CeHaPe’ye geçince mi harekete geçildi yoksa diye düşünmeden edemedim. Böyle önemli ve de kent anayasası kabul edilen bir çalışmanın Bakanlık ve Valilik tarafından yapılmasını, ilgili ,yetkili ve siyasi kişilikler ile, özellikle Büyükşehir Belediye Başkanımız nasıl karşıladı acaba diye de merak ettim !