Olmaz olmaz deme atasözümü,değil mi bilemedim.Ama anlamına açıklık getiren mecralarda ; “ Hayatta hiçbir şey için “olmaz deme, dünya üzerinde olmayacak bir şey yoktur.” gibi açıklamalar bulunuyor. Katılmamak elde değil! Dünyada ve hele ülkemizde, artık hiçbir olay, gelişme, uygulama bizleri şaşırtmıyor. Sanki giderek bu anlamda bağışıklık kazanıyoruz ! Yine de şunu unutmayalım, belki hiç hayal edemediğimiz güzellikler bile bu kapsama girer. Ama benim bu gün söz edeceğim ilginç olaylar, tam anlamı ile “Yahu bu da olur mu ?” diye insanı söyletecek türden. Bir anlamda da “ağlanacak halimize gülüyoruz” demek istedim. Nereden başlayacağımı da bilemedim doğrusu…Galiba en can alıcısından başlamak yerinde olacak.

İsrail yapımı, çağrı cihazları ve telsizler ile yapılan siber saldırı ile, yüzlerce insanın ölmesi ve daha fazlasının da yaralanmasından sonra, masamda duran cep telefonuma bir başka bakar oldum! Her bakışta, patlar mı acaba paranoyasına kapılıyorum. Ama, herkesin bildiği ve arkasındaki güçten dolayı, karşı çıkamadığı İsrail, katliamlarına ara vermedikçe, ben de rahatça cep telefonu kullanamayacağım gibi geliyor. Bu da benim olmaz olmaz deme/m olsun !

Bu kez küçük bir köye gidelim. Adını unuttum şimdi. Muhtar DSİ müdürlüğüne giderek köyüne SU talep etmiş. Verilen yanıt için bakalım ne diyeceksiniz?

“Boruları siz alın biz su yolunu döşeriz.” Gülmek serbest…

Bu kez tam bir olmaz olmaz deme örneği…

Askıdaki hayatlar !

CHP seçmenin göreve getirdiği bazı belediyelerin “Kent Lokantası” projesini artık biliyoruz. Ama şimdi daha başka bir destek biçimi ortaya koymuş bu belediyeler…Askıda ekmek ile başlayan, askıda simit, askıda kırtasiye ürünlerinden sonra, bu kez “Askıda yemek” gündeme gelmiş.Bilindiği gibi Bursa’dakiler dahil, kent lokantalarında çok ucuza üç kap yemek veriliyor gündüzleri…Şimdi hayata geçirilecek uygulamaya göre, varlıklı ve hayırsever kişilere, birkaç kişinin yemek ücretini vererek yardımlaşma olanağı doğmuş. Haydi hayırlısı diyelim. Olmaz olmaz dememek gerek! Bu arada bir şey aklıma geldi. Genelde İktidar yetkilileri, vekilleri ve onlara gönül vermiş seçmenlerin önemli bir bölümü, Osmanlı dönemindeki uygulamaları gündeme getirmeyi çok severler. Bir an bu askıda yemek gündeme gelince, acaba neden İktidar belediyeleri, Osmanlı dönemindeki İMARET sistemine yeşil ışık yakmaz diye , merak ettim. Belki de yaparlar, olmaz olmaz demeyelim peşin hükümle !

Bursa’nın en hırçın müdürü olmazı olur yaptı!

Bir süre önce söz konusu İmam Hatip Okulu müdürü Kırbıyık, kız öğrencilere yönelik sert açıklamalar yaparak, giyimlerine falan çok sert ifadeler ile karışmıştı. Yaptıkları herhalde doğal karşılandı ki, bu kez daha cesurca davranmış ve kadın müdür yardımcısının oda kapısını kırarak dışarı çıkarmak istemiş. Gerekçesi de, giyim tarzı ve de bunun cezası olarak, mevcut odasından çok daha elverişsiz olanına oturtma çabası. Bu çaba sırasında kadın yardımcının kendini odasına kilitlemesi ve böylece, direnerek diğer mekana geçmeyişi yeni bir skandala yol açmış. Kırbıyık öğretmen, pardon müdür, kusuruma bakmayın, bu unvanları istemeyerek kullanıyorum, bu kez yapmış biliyor musunuz ? Nereden bileceksiniz, müdür yardımcısının açılmayan kapısını demirle kırdırarak, neredeyse tekme –tokat içeriye girmeye kalkmış. Bu olaydan nasıl olduysa, haberdar olan İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açığa alınmış. Olmaz olmaz dedirtecek çok tipik bir olay. Sakın yanlış anlaşılmasın, kapıyı tekmelemesi olur da, açığa alınması için olmaz olmaz dedim !!!