Hava Durumu

Polis günü ve Öcalgiray’ın başarı hikâyesi

Yazının Giriş Tarihi: 09.04.2025 16:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.04.2025 16:25

10 Nisan polis gününü, özellikle biz gazeteciler, az çok biliriz. Çünkü kuruluş tarihidir 10 Nisan. Bu teşkilatın kuruluşu Osmanlı İmparatorluğu’na kadar eskiye dayanır. 1845 yılının 10 Nisan günü kurulmuştur çünkü…Günümüze kadar da görevini sürdürmüş, vatandaşın da güven kaynağı olmuştur polis teşkilatı... Bir kez daha bu önemli gün, polis teşkilatı mensupları ile birlikte tüm halkımıza kutlu olsun. Çünkü güvenliğimizin en önemli koruyucusu bu teşkilattır.Aslında bu gün anlatmak istediğim konu, direkt olarak bu anlamlı güne ait değil. Ülkemizin yetiştirdiği önemli bir değerin adını taşıyan ve Orhangazi Örnek köy’de bulunan ilk okulun, bu kutlamayı yapması haberi beni bir yerlere götürdü.Çünkü bu ilkokulun adı Orhan Öcalgiray’dır. Buradan hareketle, rahmetli Öcalgiray ile yaptığım birkaç program ve ülkemiz tekstil sanayine dair değerlendirmeleri aklıma getirdi. Çalıştığım kurumda Merinos belgeseli hazırlarken, en doğru ve gerçekçi bilgiyi kendisinden alabileceğimi bazı arkadaşlardan öğendim. İstanbul’da oturmasına karşın, bazı günlerde Orhangazi’de kurduğu tekstil fabrikasına geldiğini öğrenerek programa davet ettim. Böyle bir tanışmadan sonra, birkaç kez daha ve bu kez canlı yayınlarımıza katıldı. Yüksek mühendis olarak genç yaşta Merinos Fabrikası bünyesinde görev yapmıştı. Müthiş bir anlatımı ve hafızası vardı. Bir anısı beni çok etkiledi ve Avrupa’nın, ülkemize bakış açısını göstermesi açısından da ilginçti. Sanırım Merinos bünyesinde çalışırken İngiltere’ye giderek, ülkenin tekstil konusundaki en yetkin fabrikasında, tesisin sahibi ile görüşmesinden bir pasajı özellikle anlatmıştı. İngiliz patron önce ofisinde Türkiye, Bursa ve Merinos hakkında bilgi aldıktan sonra ayağa kalkar ve geniş bir camlı alandan aşağıya bakmasını ister Öcalgiray’dan…O da merakla aşağıya bakar ve işlerini yapmaya çalışan, kadınlı, erkekli grubu görür. İngiliz patron kısa bir süre sonra devreye girer ve “Bak aşağıda bir makinenin başında üç kişi göreceksin. Baba, oğul ve torun. İngiltere’de sistem böyle işler ve her türlü sanayi girişiminde, bir ailenin her ferdi bilgilendirilir. Sizler de bir şeyler yapıyorsunuz ama, bizim ulaştığımız seviyeye gelmeniz için, böylesi bir geleneğinizin olması gerekir.” Bu iç acıtıcı açıklama Orhan Öcalgiray’ın beynini zonklatır ama belli etmez. Çünkü henüz Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İpekiş,Sunğipek ve Merinos fabrikalarının ya temelini atmış bazen de bizzat eli ile açmıştır. Ülkemizdeki bu gelişmelere rağmen İngiliz üreticinin sözleri onu çok incitir.Gururu kırılmıştır, ama saygıdan olsa gerek hiç yanıt vermez İngiliz patrona…Oysa, Öcalgiray, aslında sözünü sakınmayan bir gençtir. Benim duyumlarıma göre olgunluk dönemi ve yaşlılığında bile sertliğini, tok sözlülüğünü hiç terk etmez. Onu yakından tanıyanların ifadesi işte böyledir. Bu önemli İngiltere deneyimine göre, Türkler ve ülkemizin girişimcilerinin hiçbir zaman onların seviyesinde üretim yapamayacağına dair, aşağılayıcı bir açıklamadır İngiliz patronun yaptığı…Öcalgiray yaşamı boyunca bunu hiç unutmaz. Çünkü o da yeterince sert karakterli ve inatçıdır. Merinos’tayken veya ayrıldıktan sonra, Merinos Fabrikası’nın ürünü olan yünlü kumaşların ABD’ye uzun süre satılmasını gururunu yaşar ve gençliğinde yaşadığı o İngiliz alaycılığını da hiç unutmaz. Öte yandan,Merinos’ta genç bir mühendis olarak çalışırken, bir gün Demokrat Parti’nin önemli isimlerinden bir politikacı, fabrikayı ziyarete gelir.O dönemde Öcalgiray ve birkaç mühendis arkadaşı, Demokrat Parti’den istifa ederek, yeni kurulan bir partiye kaydolurlar. Deneyimli politikacı Öcalgiray’ın yanına yaklaşır ve “Ne oldu gençler, partimizi bırakıp, başka partiye gitmişsiniz” Genç mühendis Orhan Öcalgiray’ın yanıtı çok sert ve biraz da alaycı bir ifade içermektedir. Bir süre sonra fabrikadan ayrılmaları istenir. O da bu beklentiyi benimser ve ayrılır. Sonra ne mi olur ? Orhangazi’de çok önemli bir fabrikanın kurucusu ve patronu olur. Yanı sıra çok sayıda işletmeyi de ilerleyen tarihlerde bir bir açar. İngiliz patronun söyledikleri ile, sanki Adalet Partisi yetkilisinin çok becerili bu isimleri fabrikadan kovdurması, neredeyse örtüşmekte ve sanayide, devamlılığın önemini vurgulaması açısında da çok önemlidir. Orhan bey, bu kararlı duruşunun yanı sıra, hırsı ve fevri hareketleri ile de dikkat çeker. Bir keresinde, sinirlerinin iyice gerildiğinde kızgınlığını yenmek için fabrikasının damına çıkıp çifte ile ateş ettiği konusunu da duymuşluğum da var. Ama üslubu, bilgisi ve hepsinden fazla öne çıkan, girişimciliği ile, Bursa’da da önemli izler bırakan yetenekli iş insanı 2018 yılında, tam 96 yaşındayken vefat eder. Kendisi önünde saygı ile eğiliyor ve rahmet diliyorum, bir Türk girişimcinin neleri başarabileceğini bizlere öğrettiği için…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.