Sıkı durun, bu hafta sonuna kadar iki bayram bizi bekliyor. Pazar günü mübarek kurban bayramı…Ama, koşullar eskiden olduğu gibi değil tabii…Çünkü toplum kesiminin büyük bölümü, dini vecibe veya güzel bir alışkanlık ile her yıl kestiği kurbandan mahrum. Sebep düşen satın alma gücü. Bu nedenle evlerin çoğunda, sevinç yerini hüzne kaptıracak. Yani her zamanki bayram sevinci biraz burkulacak. Bu manevi hazzın duyulduğu bayramın yanına biri daha eklendi bu yıl ; oda “siyasette yumuşama bayramı!”

Malumunuz önceki gün Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, iade-i ziyaret kabilinden CHP Genel Merkezi’nde, yeni lider Özgür Özel ile 90 dakikalık sanki bir maç oynadı ama şampiyon belli olmadı!

Gizemli duruşlar, açıklanmayan/açıklanamayan görüşme konuları ve de bundan bir umut ışığı çıkarmaya çalışan toplumumuzun umut dolu beklentileri…

Sanırsınız ki, yeniden başlayan, soğuk ve sıcak savaşın sonunda ABD ile Rusya başkanları bir araya geldiler ve dünyaya yeni bir düzen getirecekler.

Aslına bakılırsa Avrupa bu yönde eğilim göstererek, aşırı sağcı partilerin yükselişi ve göçmen karşıtlığını doruğa çıkarmaya hazırlandığı bir dönemde, Türkiye, iki büyük partinin liderler görüşmesine umutla bakmaya çalıştı.

Sonuç; sade suya tirit açıklamalar… İki lider şu konuları görüştü tamam…

Bir sonuç alındı mı ? Zaten beklenmiyordu. Sonuçtan kastım da, “asgari ücret” ve de “emekli maaş zammı” artışlarıydı. Her ikisi için de bayram müjdesi bir başka bahara… Aman sakın ola bu tarihi(!) görüşme sırasında ortaya çıkan iki çok önemli konuyu unuttuğumu sanmayın! Birincisi…Ne hikmetse, kadere bakın, Antalya Kepez’deki teleferik kazası nedeni ile tutuklu yargılanan ilçenin CHP’li yeni belediye başkanının mahkemesi aynı güne denk gelerek yapılmış ve tutuksuz yargılanma kararı çıkmış ! Öte yandan, Özel-Erdoğan görüşmesinin ortalarında, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü acele ile, katledilen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ve kızlarını Saray’a çağırmış ve görüşmenin sağlanacağı müjdesini vermiş…Düz mantıkla iyi gelişmeler, ama kazın ayağı öyle değil tabii…Çünkü Kepez Belediye Başkanı’nın bu tarihi günde tahliye edilmesini, “Hukukun üstünlüğü ile değil, üstünlerin hukuku “ ile izah edebilirsiniz.

Bu gerçeği yaşarken, belki de “Darbe Anayasası” yerine yeni ve çağdaş bir Anayasa konuşuluyordu büyük olasılıkla !

Diğer Saray görüşmesi zaten bekleniyordu. Çünkü Özel’in, özel isteği idi Ayşe Ateş’in kabulü, Cumhurbaşkanı’ndan… Ne güzel değil mi siyaset ortamızın yumoş, yumoş hale gelmesi…Ama, beklentilerin aksine cebimize gire gire

3 bin lira “Bayram harçlığı “ girebildi. Orta ölçekli bir sanayici bile, çocuk yada torunlarına üç bin liradan fazla bayram harçlığı veriyordur liranın geldiği bu noktada…Ne diyordum, Türkiye Yüzyılı’ndaki o müthiş buluşmayı anlatmaya, ya da anlamaya çalışıyordum. Hayaller emekli ve asgari ücret artışıydı, şimdilik gerçekler, kırpa kırpa kuşa dönen 1982 Anayasa’sında yani darbe Anayasası’ndaki değişiklik girişiminden öteye gidemeyecek görünüyor.

“Avrupa’da sosyal demokrat partiler küçülürken, sadece biz Türkiye olarak gelişme gösterdik” diyerek, etekleri zil çalan genç lider Özgür Özel, buna bağlı olarak, Avrupa ülkelerinde, aşırı sağın büyümesi ile iyice artan yabancı karşıtlığı ve de “Suriye’de barış sağlandı, artık herkes ülkesine dönsün” seslerini duymadı ki, böyle bir başarıyı öne çıkarmakla meşguldü…

Eyvah, bir de meraktan çatladığımız bir konuyu atlıyordum. Yeni saçı ile saraya çıkan İYİ Parti’nin korkusuz eski genel başkanı hanımefendinin, ne yapmak istediği de toplumun en önde gelen konularından biriydi. Bu tarihi görüşmede, onun da nedeni, kimin isteği ile görüşme yapıldığı da ortaya çıkamadı.

Aslında çok da merak edilecek bir ziyaret değildi bence…

Bir yıl ara ile peş peşe geçirdiğimiz iki seçimden önce, bu genel başkanın adı;

“Meral abla” idi…Saraya çıktı “AK Şener” oluverdi sanki...

Hepsi bu işte… Gerisini, MHP Genel Başkanı ve Türkiye’nin beka sorumlusu Devlet Bahçeli büyüğümüz düşünsün!