Son günlerin ilginç konularından biri de, yeni mezun 5 teğmen ve onların komutanı 3 rütbeli subayın ordudan ihraç edilmesi kararı…
Suçlarına gelince…Resmi mezuniyet töreninin bitiminden sonra bir grup yeni teğmen kendi aralarında karar vermiş ve önceki yıllarda gelenek hale gelen küçük bir yemin törenini yerine getirmişler.Bizler de ekranda izledik. Bu törende kılıçlar havaya kaldırıldı ve yeni mezun kadın teğmenin yönetiminde yemin edildi. Sonunda da gelenek gereği ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ cümlesini de taşıyan bir ant içildi. Cumhuriyeti içine sindirmiş ve benimsemiş hemen herkes, bu son yemin töreninden doğal olarak rahatsız olmadı. Ama üst düzey komutanlar, ekranlara taşan ve geleneksel hale geldiği belirtilen yemin törenine katılanları disiplin kuruluna sevk etti. Üzerine bolca da konuşuldu. Yemin içinde geçen ‘Laik Demokratik Türkiye” cümlesi mi, yoksa Mustafa Kemal’in askeri olmak mı sakıncalıydı? Veya ilk kez, kara, hava ve denizci kadın teğmenlerin okullarından birinci olarak mezun olmaları mı üst düzeydekileri rahatsız etti, bir türlü anlaşılamadı. B en hiç anlayamadım. Çünkü olaylara kolayca anlam yükleme yeteneğim yok galiba !
29 Ekim 1923 günü kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüzyılı törenlerinin ardından gelen günler için de ‘Türkiye Yüzyılı’ tamlamasını da anlayamamıştım. Önümüzdeki veya içinde bulunduğumuz Türkiye Yüzyılı idiyse, geçen yüzyıl kimindi? Bununda bir türlü yanıtını bulamadım !
Neyse, asıl konuya dönelim ve benim anlayışsız hafızam ile satırları doldurmayalım derim !!!Disiplin soruşturması sonucu 9 kişilik kuruldan 5 e 4 oy ile ihraç talebi çıkmış. Olabilir, çünkü bu iş bu zevatın asli işi çünkü…Gerçi, hukukçu üye ve kurulun başkanı da karara ret vermiş ama, olsun kesin karardır geçerli olan!
Eğer, sadece “Mustafa Kemal’in askerleri olmak” suç sayılıyorsa, ülke olarak da işimiz zor demektir. Bunları düşünürken bir gazetenin çok ilginç bir ilavesine gözüm takıldı. Ama eski tarihli bir gazetenin ilavesiydi gördüğüm. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurup, devrimler yaparak, ölümüne kadar yönettiği devlet ve Atatürk için, o dönemi yaşayan veya daha sonra yaptıklarını okuyan çok sayıdaki ülke yöneticisi, dünyaca ünlü yazarlar çok anlamlı ve de veciz cümleler kullanmışlar bazı yayın organlarında….Bu arada TİME Dergisi’ne kapak olması da unutulmamışUlu Önder’in... Türk vatandaşı Hanri Benazüs de bu övgü dolu açıklamaları derlemiş. İşte o değerli derlemeden, Atatürk hayranlığının yansıması ve dünya gözü ile etkisini bir görelim.
“Ben Çin’in Atatürk’üyüm.1948 yılından bu güne dek, Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki okulların 8. Ve 9. Sınıflarında Yakın Çağ tarih derslerinde Atatürk ve Cumhuriyet devrimleri okutuluyor.”
MAO/ Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı.
“Okul öğretmenliği yapan Devlet Başkanı:1928 yaz mevsimi, Türkiye için tarihinin bir dönüm noktası, benzersiz bir ilerleme döneminin başlangıcı olacaktır.Türkiye Latin harflerini kabul etti. Mustafa Kemal’in bütün girişimleri içinde, bunun kadar hayret verici olan belki de yoktur. Bir milletin alışkanlıklarını bir günde değiştirmek, yüz yıllarca alıştığı bir yazı yerine, yeni bir yazı koymak…Bunu düşünmek bile imkansız görünmez mi ?
Fakat memleketin, şu güzel ismi yani GAZİ adını verdiği bu başkana galiba hiçbir şey imkansız görünmüyor.
LİLLUSTİRATİON GAZETESİ/ Fransa…
“O yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, ona çok uzaklardan bakmak gerekir.”
ClLAUDE FARRERE / Fransız romancı ve diplomat.
TIME DERGİSİ
Atatürk’ün kapak fotoğrafı altında bir ibare…
“Ülkesine bağlılığı , kendisine bütün dünyanın saygısını kazandıran Atatürk.”
F.D. ROOSEVELT
ABD Cumhurbaşkanı
“ Artık büyük devletlerin peyki olmak şöyle dursun, Türkiye dostluğunu kazanmak, çareleri aranan güçlü bir ayrıcalıktır.”
AZİZ HANKİ
Mısırlı yazar
“Bende devrim gerçekleştirdim. Ama Atatürk’ün yaptıklarını yapamazdım. Türkler sağdan sola doğru yazarken, harf devrimi ile tam tersi yönde yazmaya başladı. Kıyafet devrimi ve Medeni Kanun ile kadınlara getirilen statü çok önemliydi. Ona ve devrimlerine hayranım. Kendinize başka bir önder aramayın!
FİDEL CASTRO
Küba Devlet Başkanı
Yorumların bir bölümü böyle… Ben de ilk kez gördüm ve duydum bu hayranlık ifadelerini. Keyifle okudum. Galiba Mustafa Kemal’in askeri olmak, yaptıklarını onaylamaktan geçiyor. Bunu bize hatırlatan genç teğmenlere binlerce teşekkür.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İSMAİL KEMANKAŞ
Teğmenler ve Dünya gözü ile Atatürk
Son günlerin ilginç konularından biri de, yeni mezun 5 teğmen ve onların komutanı 3 rütbeli subayın ordudan ihraç edilmesi kararı…
Suçlarına gelince…Resmi mezuniyet töreninin bitiminden sonra bir grup yeni teğmen kendi aralarında karar vermiş ve önceki yıllarda gelenek hale gelen küçük bir yemin törenini yerine getirmişler.Bizler de ekranda izledik. Bu törende kılıçlar havaya kaldırıldı ve yeni mezun kadın teğmenin yönetiminde yemin edildi. Sonunda da gelenek gereği ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ cümlesini de taşıyan bir ant içildi. Cumhuriyeti içine sindirmiş ve benimsemiş hemen herkes, bu son yemin töreninden doğal olarak rahatsız olmadı. Ama üst düzey komutanlar, ekranlara taşan ve geleneksel hale geldiği belirtilen yemin törenine katılanları disiplin kuruluna sevk etti. Üzerine bolca da konuşuldu. Yemin içinde geçen ‘Laik Demokratik Türkiye” cümlesi mi, yoksa Mustafa Kemal’in askeri olmak mı sakıncalıydı? Veya ilk kez, kara, hava ve denizci kadın teğmenlerin okullarından birinci olarak mezun olmaları mı üst düzeydekileri rahatsız etti, bir türlü anlaşılamadı. B en hiç anlayamadım. Çünkü olaylara kolayca anlam yükleme yeteneğim yok galiba !
29 Ekim 1923 günü kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüzyılı törenlerinin ardından gelen günler için de ‘Türkiye Yüzyılı’ tamlamasını da anlayamamıştım. Önümüzdeki veya içinde bulunduğumuz Türkiye Yüzyılı idiyse, geçen yüzyıl kimindi? Bununda bir türlü yanıtını bulamadım !
Neyse, asıl konuya dönelim ve benim anlayışsız hafızam ile satırları doldurmayalım derim !!!Disiplin soruşturması sonucu 9 kişilik kuruldan 5 e 4 oy ile ihraç talebi çıkmış. Olabilir, çünkü bu iş bu zevatın asli işi çünkü…Gerçi, hukukçu üye ve kurulun başkanı da karara ret vermiş ama, olsun kesin karardır geçerli olan!
Eğer, sadece “Mustafa Kemal’in askerleri olmak” suç sayılıyorsa, ülke olarak da işimiz zor demektir. Bunları düşünürken bir gazetenin çok ilginç bir ilavesine gözüm takıldı. Ama eski tarihli bir gazetenin ilavesiydi gördüğüm. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurup, devrimler yaparak, ölümüne kadar yönettiği devlet ve Atatürk için, o dönemi yaşayan veya daha sonra yaptıklarını okuyan çok sayıdaki ülke yöneticisi, dünyaca ünlü yazarlar çok anlamlı ve de veciz cümleler kullanmışlar bazı yayın organlarında….Bu arada TİME Dergisi’ne kapak olması da unutulmamışUlu Önder’in... Türk vatandaşı Hanri Benazüs de bu övgü dolu açıklamaları derlemiş. İşte o değerli derlemeden, Atatürk hayranlığının yansıması ve dünya gözü ile etkisini bir görelim.
“Ben Çin’in Atatürk’üyüm.1948 yılından bu güne dek, Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki okulların 8. Ve 9. Sınıflarında Yakın Çağ tarih derslerinde Atatürk ve Cumhuriyet devrimleri okutuluyor.”
MAO/ Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı.
“Okul öğretmenliği yapan Devlet Başkanı:1928 yaz mevsimi, Türkiye için tarihinin bir dönüm noktası, benzersiz bir ilerleme döneminin başlangıcı olacaktır.Türkiye Latin harflerini kabul etti. Mustafa Kemal’in bütün girişimleri içinde, bunun kadar hayret verici olan belki de yoktur. Bir milletin alışkanlıklarını bir günde değiştirmek, yüz yıllarca alıştığı bir yazı yerine, yeni bir yazı koymak…Bunu düşünmek bile imkansız görünmez mi ?
Fakat memleketin, şu güzel ismi yani GAZİ adını verdiği bu başkana galiba hiçbir şey imkansız görünmüyor.
LİLLUSTİRATİON GAZETESİ/ Fransa…
“O yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, ona çok uzaklardan bakmak gerekir.”
ClLAUDE FARRERE / Fransız romancı ve diplomat.
TIME DERGİSİ
Atatürk’ün kapak fotoğrafı altında bir ibare…
“Ülkesine bağlılığı , kendisine bütün dünyanın saygısını kazandıran Atatürk.”
F.D. ROOSEVELT
ABD Cumhurbaşkanı
“ Artık büyük devletlerin peyki olmak şöyle dursun, Türkiye dostluğunu kazanmak, çareleri aranan güçlü bir ayrıcalıktır.”
AZİZ HANKİ
Mısırlı yazar
“Bende devrim gerçekleştirdim. Ama Atatürk’ün yaptıklarını yapamazdım. Türkler sağdan sola doğru yazarken, harf devrimi ile tam tersi yönde yazmaya başladı. Kıyafet devrimi ve Medeni Kanun ile kadınlara getirilen statü çok önemliydi. Ona ve devrimlerine hayranım. Kendinize başka bir önder aramayın!
FİDEL CASTRO
Küba Devlet Başkanı
Yorumların bir bölümü böyle… Ben de ilk kez gördüm ve duydum bu hayranlık ifadelerini. Keyifle okudum. Galiba Mustafa Kemal’in askeri olmak, yaptıklarını onaylamaktan geçiyor. Bunu bize hatırlatan genç teğmenlere binlerce teşekkür.