Hava Durumu

Türkiye’de eğitim çıkmaz sokakta

Yazının Giriş Tarihi: 16.04.2024 19:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.04.2024 19:37

Seçim ve geçim sürekli gündemimizi meşgul ediyor ve etti de. Aslında onlar kadar  önemli bir konu daha var. Geleceğimiz ve onu oluşturacak eğitim çağındaki çocuk ve gençler…Bu gün ben de bu konuya değineceğim.Gelişmekte olan bir ülke için en önemli kaynak insan, yani iyi eğitim almış çocuk ve gençler olarak değerlendirilir.Ülkemizde de ezelden beri ilk öğretimin zorunlu oluşu bu nedenle değil midir?Buna rağmen  iktidara gelen hükümetler kendi ideolojik ajandaları ile sürekli bu alanda değişiklik yaparlar. Büyük olasılıkla amaç,  kendilerine yeni seçmen adayları kazandırmaktır. Amaç bu değilse durum daha da vahim hale geliyor. Şu anda ülkemizde aşağı yukarı 10 yıllık bir süreçte, eğitim sistemi çok fazla örselenerek bir anlamda akamete uğramış durumda. Rakamlar böyle söylüyor. Özellikle liseye kadar olan eğitimde, “özelleştirme” dikkat çekici boyutta. Yanı sıra apartman üniversiteleri devreye girdi.Özetle; bu olgunun devlet desteği ile ortaya çıktığını söylemek istiyorum.Bir başka ifade ile, ülke yöneticilerinin, kendi görüşüne yakın girişimcilere ait  özel okullara yol ve destek vermesinden söz ediyorum. Bazı verilere de ulaştım bu konuda…

Rekor sayıda artan özel eğitim kurumları !

Unutmadan bir konuya daha değinmek istiyorum bunun ile ilgili olarak…

2013 yılında uygulamaya konulan  4+4+4 sistemi gibi bir uygulama  var. Bildiğim kadarıyla, isteyen veli ikinci kademeden sonra çocuğunu devlet okulundan alarak, farklı yer ve öğretiler ile eğitebiliyor. Bir anlamda geçmişte uygulanan 8 yıllık eğitime bir misilleme yapılmış oluyor yeni uygulama ile...

Bu amaç doğrultusunda, bazı özel okullara teşvik verilerek, yenilerinin hızla artması da sağlanmış. Bu iddia da  veriler ile de desteklenmiş.Taşımalı sistemin yükü bahane edilerek, çok sayıdaki köy okullunun kapatılmasını da bir kenara koyalım. Rakamlara geçmeden hatırlatayım, tarikat ve cemaatlerin her aşamada eğitim yuvaları bulunuyor ve sayıları hızla artıyor. Diyelim ki, büyük şehirlerde oturuyorsunuz. Semtteki bazı ilk ve orta öğretim okulları İmam Hatip’e dönüştürüldü ise ne yapacaksınız? İlk anda yakın çevrede bir devlet okulu arayacaksınız, bulamadınız diyelim hemen özel bir eğitim kurumunu bulmaya çalışacaksınız. Buldunuz diyelim. Öncelikle mesafe sizi zorlayacak. Sonra da devlete ait ilk, orta ve lise kurumlarında eksik ve sorunları göreceksiniz. Buna bağlı olarak eğitimin de yeterli düzeyde verilemediğini fark edeceksiniz. Sonuç; uzak devlet okulunda, yetersiz eğitim almış ve yeterince beslenememiş  bir nesil, ülkenin geleceğini oluşturacak. Şimdi de bu iddiaları birkaç rakam ile perçinleyelim. AKP iktidara geldiğinde, ilk öğretim kademesinde  toplam okul sayısı 35 bin 132 kadarmış. Bunların 608 kadarı özel okul. Günümüzde ise bu sayı 4 bin 331’e yükselmiş. Yüzde kaç oranında artmış onu hesaplamak oldukça zor. En azından bana zor geldi ! Doğal olarak özel okullar arttıkça, devlet okulları artmıyor ve toplamdaki oranı da düşüyor. Orta okul ve liselerde de benzer rakamlara ulaşılmış. Bu rakamlara bakarken, bazı önemli noktaları da unutmamak gerek. Özel okul denilince, aklımıza büyük şehirlerde, evlerinden rehber eşliğinde ve minibüs ile alınan, okulda yemek verilen özel okullar gelmesin. Zaten onların günümüzdeki maliyetini karşılamak da neredeyse olanaksız!  Bu okulların yanı sıra cemaat okullarında yatılı sistemi de var. Yani her özel okulu  aynı kabul etmek de anlamsız. Bu tür kurumların neredeyse tamamına yakın kısmı, dini eğitime ağırlık veren türden. Özellikle, ülkenin doğu ve güneydoğusunda, bu tür okullar kentlerden oldukça uzak ve kolay ulaşılamayan yerlerde oluşturulmuş. Şimdi de sonuca gelelim. Okulları kapatılan küçük köylerdeki çocuklar eğitimden tamamen yoksun…Önemli bir kısmı da tarikat ve cemaat okullarında. Bir de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yeni bir projesi ÇEDES kapsamında  çocuklara  kaldıramayacakları öğreti ve eylemler uygulanıyor. Görünen amaç çevreyi sevdirip, bu konuya duyarlığı sağlamak! Ama gerçek tam olarak bu değil. Cenaze namazı kılmak, türbeleri ziyaret etmek ve  mezarlıkları temizlemek gibi uğraşılar ile, her özel kurum kendi öğretisini, küçük beyinlere zerk ediyor.Yanı sıra, imamlar devlet okullarına giderek, bir öğretmen gibi din dersi verebiliyor. Yani, Milli Eğitim Bakanlığı, adına ters düşecek bir anlayış ile eğitimi Diyanet İşlerine bırakır bir durumda…

Ama asıl sorun bu yeni sisteminçok daha vahim sonuçlar doğurmuş olması.

Çocuk istismarı giderek artıyor

Eğitimde en önemli konu doğru bilgilendirme ve yetiştirme olacak iken, yeni bir bela bunun da önüne geçmiş, rakamlar bunu söylüyor. Özetle belirmek gerekirse “çocuk istismarı” almış yürümüş son yıllarda… Geçtiğimiz  bir yıl içinde “Çocuk istismarı şüphesi” ile açılan dava sayısı  31 bin 216’ya kadar yükselmiş. Bunun sonucu olarak 7 bin kişi istismardan mahkûm edilmiş. Geleceği parlak bir kuşağı beklerken, böyle sapıkça bir davranış ile karşılaşması  muhtemel ve  sorunlu bir nesil geliyor. Bu ve benzer nedenler ile eğitimden vazgeçerek suça yönelen çocukların sayısı da ürkütücü…Suça sürüklendiği gerekçesi ile hakkında dava açılan çocuk sayısı, beş yıl içinde 36 binden günümüzde 38 bine yükselmiş. Sanki bu rakam suç oranının azaldığı izlenimini verse bile yine de korkunç boyutlarda. Bu olumsuz oluşumun nedeni nedir? Sorunun yanıtı da aşağı yukarı belli…. Ailesi tarafından ihtiyaçları sağlanamayan çocuk sayısı, biricik ülkemizde son rakamlara göre 170 bin kadarmış. Geleceğimizi etkileyecek 170 bin çocuk ve ardından yol yürüyecekler ile birlikte bu kuşağın ülkemizde nasıl sonuçlar vereceğini bir düşünelim. Düşünmesi gerekenler kadar hemen herkesin de farkında olması da lazım.

Bu rakamlar aslında, çocuk işçiliği ile emek sömürüsünü ve de istismarı da anlatıyor. Nedenler de hepimizin malumu… Çomak sokulan eğitim sistemi, bozulan ekonomik düzen, tarımda kendi kendine yeten bir ülke iken yapılan yanlış tercihler, yabancı girişleri ile değişen iş ve eğitim dünyası ile  kültür erozyonu… Bu sorunlara ilaveten hak, hukuk ve adaletin örselenmesini de eklersek, Türkiye’nin bir kaç yıl sonraki tablosunu  bu günden görmüş oluruz!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.