Hava Durumu

Türkiye ve Bursa’nın yerel yönetim tarihi (6)

Yazının Giriş Tarihi: 19.01.2024 15:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.01.2024 15:45

Her hafta bu sütunlarda yayınladığımız Türkiye ve Bursa’nın yerel yönetim tarihine bu kez 12 Eylül Darbesi sonrası atamalar ile yönetilen belediyeler ve Bursa’daki gelişmelere değineceğiz. 1984 seçimi sonrası halk oyları ile Bursa Belediye Başkanlığı’na seçilen Ekrem Barışık döneminde icraatlara da değineceğiz.. Bu dönemdeki en çarpıcı proje olan ve günümüzde de Bursa’nın en önemli ulaşım mecrası Bursaray’ın yapılış öyküsünü de anlatacağız. Önümüzdeki 31 Mart yerel seçimleri için adayların büyük ölçüde belirlendiği ve yarışın hızlanmaya başladığı bu günlerde, seçmen tercihlerine ışık tutabilmek umuduyla dizi yazımızın altıncı bölümüne geçiyoruz.

Atama ile gelen belediye başkanları

Askeri rejimin, Belediye Başkanı olarak atadığı Mustafa Atak, 22 Eylül 1980 tarihinden 21 Nisan 1982’ye kadar görevini sürdürdü. Bu dönemde dikkati çeken en önemli icraatı, Atatürk Caddesi’nin trafik düzeni için durak yerlerini değiştirmesiydi. Atak sonrası görev, emekli Albay Ekrem Barışık’a veriliyordu.  

“Bursa’da bir çevrem var. Uzun seneler burada kaldım. Herhalde boş kalmam faydalı bir şeyler yaparım, çalışırım düşüncesindeydim. Geldikten bir hafta sonra Garnizon Komutanı Teoman Koman Paşa, çağırdı ve direkt olarak belediye başkanlığını teklif etti. Bu benim için sürpriz oldu sayılır.

Asker kökenli Barışık’ın belediye bünyesinde ilk gördüğü ve yapmak istedikleri de mesleği ile adeta örtüşüyordu.

 “Su şehri olmasını, atıl kalan tarihi yerlerin onarılmasını ve temizliğe önem vermeyi aklıma koydum. Rüşvet,  yolsuzluk asla kabul edemeyeceğim şeylerdi. Saniyesinde belini kırarım bunu yapanın dedim. Bu nedenle görevlerine son verdiğim çalışanlar oldu, başka göreve aldıklarım da oldu.”

Barışık’ın en ilginç uygulaması ise kültür sanat alanındaydı. Açıkhava Tiyatrosu’nun yapımı, Bursa Kültür Sanat Turizm Vakfı’nın kuruluşu, Belediye Konservatuarı’nın oluşumu Ekrem Barışık döneminde gerçekleşiyordu.

 “İlk başta bu yaptıklarım karşısında şaşkınlığa uğradılar, basın da şaşkınlığa uğradı. Kültür hareketleri Bursalılar tarafından da sevgiyle karşılandı ve takdir ettiler.”

Birinci Barışık döneminde en önemli sorun olarak yine kent içi trafik ortaya çıkıyor, giderilmesi için kavşak projeleri yapılıyordu. Barışık bu dönemi çok verimli olarak değerlendiriyor ve nedenini kendi üslubuyla açıklıyordu.

 “1982’den 84’e kadar olan belediye başkanlığımda verim yüzde 100’dü. 1984’te seçimle geldikten sonra benim bu verimim yüzde 50’ye düştü! ”

Bu arada 12 Eylül Darbesi sonrası, Türkiye’nin yeniden demokratik döneme dönmesi 1984 seçimleri ile gerçekleşiyordu. Askerlerin işaretine rağmen MDP seçimi kaybediyor ve Turgut Özal’ın partisi Anavatan sandıktan birinci çıkıyordu. ANAP Yönetimi yerel seçim için Bursa’da  aday olarak, 1982 yılından beri belediye başkanlığı yapan, emekli asker Ekrem Barışık’ı yeniden  gösteriyordu.Böylece Barışık, 22 Nisan 1982 tarihinde atama ile geldiği göreve, bu kez 25 Mart 1984 seçimlerinde Anavatan Partisi adayı olarak belirleniyordu.

 “Aşırı derecede zorlu bir münakaşa devresi geçirmişler parti yöneticileri... İki senelik performansıma göre seçimi benimle kazanacağına ANAP yöneticileri kanaat getirmiş ki beni seçtiler aday yaptılar.”

1984 yerel seçimlerine ANAP adayı olarak giren Ekrem Barışık, bu kez seçimle göreve geliyordu. 18 Haziran 1987 tarihinde çıkan yasa ile Bursa Büyükşehir statüsüne alınınca Ekrem Barışık, kentin “İlk Büyükşehir Belediye Başkanı” unvanını da alıyordu. Buna karşın ANAP, 1989 yerel seçimlerinde kendisini aday göstermiyordu. Nedeni konusunda Barışık’ın ilginç bir yaklaşımı vardı.

 “Belki asker kökenli oluşum da tesir etmiş olabilir. Sonra ben biraz her şeyi direkt ve dobra dobra konuşan bir insandım. Bu hareketlerim bazı çıkar çevrelerini kırmıştır. Belki de ‘bunu bir daha seçersek bizim sözümüzü dinlemez ‘durumu da olmuş olabilir.”

Üst üste iki dönemde toplam 7 yıl görev yapan Barışık’ın tarihe geçecek projesi şüphesiz Ataevler’di. Bu projenin gerçekleşmesinin ardından bugünün çağdaş ilçesi Nilüfer  doğmuştu.

“İlk önce EMİR-KOOP’u kurduk, ilk icraatı ile Uludağ’ın eteklerindeki 1050 konutları gerçekleştirdik. İkinci etap olarak da Ataevler’i gerçekleştirdik. Planlarını projelerini yaptık. Daha çok orta halli insanlara hitap edecek bir projeydi ama, nedense bir çok kesim tarafından beklenmedik şekilde hücuma uğradı.”

Ekrem Barışık, ulaşım planlaması yaptırarak, kentin bu alandaki iskeletinin “hafif raylı sistem” olacağını saptıyor, bu proje daha sonraki üç başkan döneminde kaldığı yerden sürdürülüyordu.

“Bu düşünce benden çok evvel doğmuş… Tavgaç zamanında…Hatta ondan daha evvel doğmuş. Düşünmüşler, ama fiiliyata geçirememişler. Tabii ben de bir raylı sistemin olması gerektiğini düşünüyordum. Kentin master planını Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne hazırlattık. Bu master planın içerisine raylı sistemi de koyduk. Kanada’dan geldiler, Avusturya’dan geldiler, Almanya’dan geldiler, İtalya’dan geldiler. Bunların hepsine şunu söyledim: ‘Bana avam projeyi hazırlayın, sonra ihaleye çıkacağım. Kredisini siz kendiniz getirirsiniz. Ne istiyorum; Görükle’den Kestel’e kadar. 44 ile 59 kilometrelik bir hat. Bunun dışında Organize Sanayi Bölgesi’ne kadar bir hat, eski Garaj’dan Altıparmak’a kadar olan hattın projesini istiyorum ”

Bursaray projesini hazırlatan, buna karşın ihaleyi açamayan barışık, bu konuyla ilgili içten bir itirafta da bulunuyordu.

 “ODTÜ’ye hazırlattığım esas avan projeyi Yüksek Planlama Teşkilatı’na gönderdim. Tasdik ettiler, ihale safhasına geldiğimiz anda ben görevi bırakmış oldum. Dedim, ben Büyükşehir olayım da Büyükşehir olduktan sonra kredi bulma imkanım daha geniş olacaktı. O zamanki Maliye Bakanımız Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, ‘Başkanım gir, kabul et, gelir bunun arkası’ dedi, ama ben mahcup olurum, bu kredinin garantisini bulamam endişesiyle büyükşehri beklemeye karar verdim. Büyükşehir yaptık, ama başkanlığa devam edemedim.”

Sonraki yıllarda yani 1994-1999 döneminde Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Erdem Saker, raylı sistem konusunda Barışık ile birlikte çalıştıklarını belirtiyor ve gelişmeyi şöyle anlatıyor:

“Raylı sistemin ilk etütlerinin başladığı günlerde ben vardım. Hatta benim bir önerim. Aldım onları, götürdüm İstanbul’a… İstanbul Büyükşehir’in yaptığı çalışmaları beraber dinledik. Onun üzerine Ekrem Bey bu ulaşım planlamasını yaptırdı.”

Bir iddiaya göre Bursa’yı yönetenler, Osmanlı döneminde bile raylı sisteme benzer bir sistemi kente getirmek istemişti. İddianın sahibi de gazeteci-yazar ve bir dönem belediye başkan adayı da olan Necati Akgün’dü:

“Mesela Bursa’da raylı sistem kurulmasına ilk defa 1905’te karar veriliyor. Ve düşünün ki Bursa’da henüz o zaman elektrik yok.”

Bursa’nın raylı sistem hayali, araya giren yerel seçim nedeniyle bir süre duraklamaya uğruyordu. 26 Mart 1989 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Doğru Yol Partisi’nden aday olan Teoman Özalp, sandıktan Büyükşehir Belediye Başkanı olarak çıkıyordu. Gelecek hafta, kapatılan Adalet Partisi’nin ardılı olarak kurulan Doğru Yol Partisi’nin Bursa Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak sandıktan galip çıkan Teoman Özalp dönemindeki gelişmeleri sizinle paylaşacağız.

6.Bölüm sonu

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.