Hava Durumu

Üç Y formülü neydi  hatırladık mı?

Yazının Giriş Tarihi: 29.05.2025 21:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.05.2025 21:24

İnsan beyni kadar mükemmel bir organ olur mu ? Bazen bunu düşünür ve yaradılışımız için hayretler içinde kalırım. Yeryüzünde görebildiğimiz, duyabildiğimiz her olumlu ve şaşırtıcı bir olay veya işlemde, baş rol oyuncusu Yaradan’ın bizlere bahşettiği o müthiş organımız beyin değil mi? En önemli özelliği de, geçmişteki bir gerçeği, hiç üşenmeden günümüze kadar getirerek, bize hatırlatması galiba...Kafatasımız her türlü baskısına karşın, bir türlü o geçmişi silemiyor! Size küçük bir örnek ile açıklayacağım. Olay 2001 yılına ait. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturduğu sırada, aşka gelip, ilginç bir şiiri kamu oyu önünde okuyan genç adam, yargılanmış ve kısa süreli de olsa hapse mahkûm edilmişti. Kendisinden önce küçük bir suç işleyerek hapis cezası alan yakın arkadaşı içeri girmiş ve ona güzel bir yer yaparak karşılamıştı tutuk evinde. Genç adam kısa sürede özgürlüğüne kavuşarak, ilk genel seçimde yeni kurduğu partisi ile İktidar olmuştu. Sonra da, o meşhur şiirli konuşmayı yaptığı Siirt’teki seçim iptal edilerek, kendisi milletvekili oldu ve Başbakanlık koltuğuna da oturdu.İşte o günlerde zihnimize kazınan çok ilginç ve mücadele edilmesi gerekenleri anlatan “ÜÇ Y” formülünü seçmeni ile paylaşmıştı. Neydi “ÜÇ Y” formülünün açılımı?

Yolsuzluk,Yoksulluk ve Yasaklar…

Şimdi de ışınlama ile günümüze gelelim. O hapis cezası sonrası, partisini iktidar yapan ve ardından önce Başbakan, sonra da seçim ile Cumhurbaşkanı olan genç adam artık en olgun çağında ve biraz da bu dönemi aşmak üzere..!

Şimdi de, yaklaşık 22 yılın son dönemlerinde ve halen, demokrasi tarihimizde görülmeyen yetkiler ile ülkeyi yönetiyor.İşte o deneyimli siyaset adamının yönettiği ülkesindeki gerçeklere de bir gelelim…

Kendisi kabul etmeyerek, rakiplerini suçlasa da, yönetiminde ki ülkede, önemli görevlere getirdiği kişiler arasında bazı fırsat ve ayrıcalıklara dayanarak “Yolsuzluk” yapan yok mu ? Duyamadım, ne dediniz? Tamam anladım VAR gibi kısa bir yanıt aldım! Milyonları ardından koşturduğu o ilk yıllardan bu yana, ekonomi başlangıçtaki verimli biçiminde mi? Yoksa giderek, liyakat eksiği kişilerin önemli görevlere getirilmesine yol açan ayrıcalıklar ve Anayasa değişikliği ile, hemen her alanda tek yetki sahibi olmanın sonucu, yolsuzluklara da yol açılmadı mı ? Kısa yoldan bir iki örnek vereyim. O güçlü liderin göreve getirdiği, bir hanım bakanımız, kendi şirketinden, kendi bakanlığına satış yapmadı mı, yaptı. Bunun adı en hafifinden, görevi kötüye kullanmak derim. Örnek çok ama yerim yok! Bir de ülkenin altını , üstüne getiren madencilik faaliyetleri ve yurdun en verimli topraklarını maden arama gerekçesi ile delik deşik edenlerin yaptığına ne demeli, ülkeye ihanet mi ?Yap-İşlet Devret modeli yol ve köprü inşaları için ne söylesem az gelir.En azından, uzun vadeler ve geçiş ücretleri için sadece yolsuzluk bile yakışır gibi geldi bana...Bazı özel hastaneler, yeni doğan ünitelerindeki o skandal bebek ölümleri ile para kazanan kurumlar arasında, eski bir bakanın hastanesi yok muydu? Yanıtı herkes biliyor. İşte size yakın geçmişten iki üç yolsuzluk örneği. Hepsini sıralamak da oldukça zor. Şimdi de “Yoksulluk” diyelim. Milyonlarca emekli, yüz binlerce emekçi aldıkları maaşlar ile, perişan durumda değil mi ? Hemen her kesimden işçi, memur ve emekli, kaybettiği hakları geri istemiyor mu ? Kredi kartları olmasa, bırakın iyi bir yaşamı, açlık ile karşı karşıya kalmazlar mı ? Yerim giderek daralıyor, hemen yasaklara geçmeliyim. Bunu örneklemek daha kolay olacak. Şu anda, henüz görevden alınmasına gerekçe olacak bir suçu, deliler ile saptanamayan ve Türkiye’nin en büyük şehrinin belediye başkanı ve Erdoğan’ın yolundan giderek, Cumhurbaşkanı adayı hapiste değil mi ? İmamoğlu’na yapılan, görevde kalmak veya cumhurbaşkanı adayı olmak yasaklar kapsamına girmiyor mu?İmamoğlu’nun takım arkadaşları ve onu destekleyen binlerce öğrenci genç, şu anda neden cezaevlerinde ? Bence mesnetsiz yasaklar nedeni ile…Çünkü, beklenmeyen, bilinmeyen nedenler ve ispatlanamayan suçlar sonucu “Yasaklar” kapsamında tutuk evlerinde yüzlerce genç çile dolduruyor.

Neymiş efendim? Göreve gelirken, üç Y ile mücadeleyi seçen bir genç liderin olgunluk döneminde, olur olmaz nedenler ile, bazı eylem veya yaklaşımlara, yasal desteği bile olmadan yasaklar konmadı mı ?

Bir “Neymiş efendim” daha, bu da benden…

Dün savaş açtığın güçlükleri, gün gelir kendin de yaratabilirmişsin.

Bu durum aslında hepimiz için geçerli. Gerçekten bu “ÜÇ Y” tam bir ibret tablosu gibi duvarlarımızda asılı duruyor, her an unutmayalım diye…

Dejavu mu yaşıyoruz yoksa…

NOT: Dejavu: yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamışlık veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.