Türk Ordusu, İstiklal Savaşı’ndaki başarısı, Kore’de kahramanca savaşması ile dünyada genelinde bizlere onur verecek bir övgüye sahiptir. Kazanılan bu savaşlar tarihlerine göre her yıl törenler ile kutlanır. Benzer bir kutlama, diğer ülkelere nazaran daha yakın olduğumuz ve Türk dostu olduğu bilinen Azerbaycan’da yapılmış. Dağlık Karabağ savaşının kazanıldığı tarih olan her yıl 10 Kasım günü yapılan kutlamaya, Türkiye bu yıl 20 kişilik askeri personel ve onları taşıyan bir kargo uçağı ile katılmış.Böylece bu önemli günde dost ülke yalnız bırakılmamış oldu.. Kutlamalar bittikten sonra ekibimiz dönüşe geçmişti. Azerbaycan hava sahası geçilip Gürcistan sınırına gelindiğinde, şimdilik nedeni net biçimde açıklanamayan bir şekilde Gürcistan sınırları içine düştü.Yapılan çalışmalar ile bir sabotaj ihtimali yok. Sadece, Azerbaycan’ın Ermenistan savaşını kazanması nedeni ile yapılan bir anma gününde, hem de bu ülkenin sınırından çıkar çıkmaz yaşanan bu facia da ilk anda bizlere manidar görünebilir. Teknik çalışmalar sonunda bu durum ve kaza nedeni açıklığa kavuşacaktır umudundayız.Nedeni ne olursa olsun,yakın zamanda böyle bir kaza ve dram ile karşılaşmayan ülkemiz yasa boğuldu. Çünkü 20 kadar subay ve astsubayımız kaza sonucunda şehit oldu.Bu kadar canının yitirildiği bir kazada, bunun nedenleri konusunda tartışmaların olması da normaldi. Bazı kaynaklara göre ,bu çok işlevli dev kargo uçağı, ilk kez 1956 yılında bir ABD şirketi tarafından imal edilmiş. Ama o tarihten sonra tam 70 ülkede bu tip kargo uçakları (düşen uçağın aynısı) kullanılmış. İşte bu veriler ışığında, bu kadar yaşlı bir model uçağın kullanılması bazı çevreler tarafından kaza nedeni olabileceği izlenimini doğurmuş. TRT Haber'e göre Türk Hava Kuvvetleri envanterine, 1964-91 yılları arasında iki farklı modelde toplam 13 adet C-130 uçağı girmiş. 2012 yılında acil ihtiyaç kapsamında Suudi Arabistan Kraliyet Hava Kuvvetleri envanterinden hizmet dışına çıkarılan altı adet C-130 nakliye uçağı da ülkemiz tarafından satın alınmış. Bu bilgi doğal olarak, bir başka ülkenin kullanmayıp, kenara çektiği bir uçak tipini, Türkiye’nin nasıl satın aldığı kaygısını da insana düşündürüyor.Bu durum böylesi can alan bir elim kazanın ardından konu edilmeye başlamış bile…

Bu tür konuların, henüz 20 şehidimizin vatan toprağına verilmeden tartışılmaya başlaması da pek yerinde bir davranış olmasa gerek. İlerleyen zamanlarda, bu tip uçakların kullanılması sakıncalı bulunur ve uçuşlarına izin verilmez ise, sanırım en fazla üzülenler şehit yakınları olacaktır.Yine de bu acı bu kadar tazeyken, kesinlikle hesaplaşma sonraya bırakılmalı derim. Zaten kazanın nedeni, başarılı mühendislerimiz ve diğer ekiplerimiz tarafından ortaya konacaktır umudunu taşımalıyız ülke olarak. Şunu da unutmamak gerek, bu elim kaza eski tip bir uçak nedeni ile mi düştü, yoksa işin içinde, dilimin varmadığı biçimde bir kötü amaç ile mi yaşandı? Bu sorunun yanıtı alınmadan ülke insanı 20 yetişmiş askerinin acısını unutmayacak ve unutturmayacaktır.

BURSA İKİ ŞEHİT VERDİ

Azerbaycan'dan Türkiye'ye gelirken Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen

C-130 tipi askeri uçakta şehit olanlar hemen hemen her yurt köşesinden… Şehitler arasında Yenişehirli Pilot Binbaşı Serdar Uslu da varmış. Yenişehir'de derin üzüntü sürer ve taziye ziyaretleri yapılırken, Türk bayrakları da asılmış. Bursa’nın diğer şehidi de Astsubay Başçavuş Ramazan Yavuz olmuş. Ramazan Yavuz Bursa’nın dağ ilçesi Harmancık’ın, Çatalsöğüt mahallesindenmiş.

Öte yandan görev yeri Kayseri olan, şehit Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu’nun şahadet haberi, Bursa’nın Yenişehir ilçesinde ikamet eden, babası emekli öğretmen Ahmet Uslu ve annesi Fatma Uslu’ya İnegöl Kaymakamı Eren Arslan, Hava Meydan Komutanı Albay İbrahim Feyzi Büğdüz ve Belediye Başkanı Ercan Özel tarafından verilmiş. Öte yandan şehidin eşi Göknur Uslu’nun

5 aylık hamile olduğu da belirtilmiş. Bu gelişmelerin ardından kurulacak tek bir cümle var. Oda “ kahraman vatan evlatlarının makamları cennet olsun.”