Hava Durumu

KAZAN-KAZANMA İLİŞKİSİ

Yazının Giriş Tarihi: 26.06.2021 15:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.06.2021 15:40

Erdoğan-Biden görüşmesi gerçekleşti…

Tabi bu noktada acaba kazanımlarımız ne oldu diye düşünmeden edemiyoruz.

Toplantı sonrasında yüzler gülüyor, batı ile sıcak ilişki içerisinde olunacağına dair bir görüntü veriliyor. 

Peki Türk Tarafı olarak bizim gündemimizde yer alan konuların kaçı konuşuldu ve kaçında Türkiye için olumsuz olan gelişmeler olumluya döndü?

Benim anladığım kadarıyla hiçbiri…

F35’leri de alamıyoruz, F35’ler için verdiğimiz parayı da.

S400’ler konusunda ABD yönetimi geri adım atmıyor.

Sözde Ermeni soykırımını tanıma konusunda bir özür yok.

CATSA yaptırımlarına devam.

YPG ve türevi terör bileşenlerine yardıma devam.

FETÖ elebaşını Türkiye’ye teslim etmek yerine korumaya devam.

*

Şimdi tabi kendi tarafımızdan bakıyoruz. Bu görüşmede açıkça Türk tarafının bir kazanımı yok.

Rahatsız olduğumuz konular dile getirilip, “müttefikimiz” ABD’ye sitem etmek yerine; Cumhurbaşkanı tarafından bu konuların sözünün geçirilmemesi olumlu bir gelişme olarak görülüyor.

*

Aylar öncesinden beklenilen ve hiçbir kazanım elde edemediğimiz bu görüşme açıkçası hayal kırıklığıdır.

Türk dış politikasında ülkemizin hiç mi kozu yok ki yukarıda bahsetmiş olduğum konularda ABD tarafına geri adım attıramadık. 

Dersimize iyi çalışmadık mı?

*

Doğu Akdeniz’de, Libya’da, Azerbaycan’da bulunuyor olmamız gurur verici ve doğru politikalar ürünüdür. Keza bu bölgelerde varlık göstermemiz emperyal ve saldırgan tavırdan ziyade, tamamen ülkemizin savunması temelinde gerçekleşen politikalardır.

Bu yüzden başarılı bir hal aldı.

Derse iyi çalışıldı, plan güzel işlendi.

Libya ve Türkiye arasındaki deniz anlaşması BM tarafından dahi kabul edildi.

Yani hukuki temellere dayatılmış başarılı bir politika yürütüldü.

*

Peki, ABD ile olan görüşmelerde neden istediğimiz tek bir madde bile gerçekleşmedi.

İki taraf için de mutabık kalınan tek konu; Mehmetçik’in, Taliban saldırılarına karşı ABD için nöbetçi kalması konusu oldu.

Yani maalesef George Soros’un söylediği “Türkiye’nin en iyi ihraç ürünü askeridir”e geldi konu.

Bir takım lojistik ve maddi destekler için, tıpkı Kore’de olduğu gibi, Mehmetçik’imizin ateşe atılması üzücü bir gelişmedir.

*

*

Deneyim Toplumu

 

İzmir’de HDP temsilciliğine yapılan saldırıda bir vatandaşımız öldürüldü.

Baştan sona kadar provokasyon kokan bu gelişmenin planlayanına, azmettiricisine, içinde bulunan herkese tez zamanda ulaşılıp aydınlatılması gerekmektedir.

Saldırıdan sonra hayatını kaybeden vatandaşımızın babasının talihsiz, kabul edilemez açıklamalarına denk geldik ama bu bizim katliamlara karşı duruşumuza etki etmemeli!

Cinayet cinayettir. Açıklama şu şekilde:

“Biz, dağlarda direnen arslanlara borçluyuz. Şu anda düşmanın tank ve toplarının önünde direniyorlar. Deniz, benim denizim değil, Kürdistan’ın denizidir”.

Tam bu noktada bize “Aaa üzülmüştük ama babası bölücülük yapıyor! Ohh olsun!” dedirtmek istiyorlar bize.

Demeyeceğiz…

Ama acılı babaya, kendisi gibi on binlerce acılı babanın, o dağdaki arslan dediği emperyalizmin çakalları yüzünden şehit olduğunu hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum.

Bu ülkede daha fazla provokasyona yer yok!

*

Türkiye çok fazla sancıyı yakın tarihinde yaşadı ve bence oldukça fazla deneyim edindi.

Bu tür provokasyonlar ile dış ülke istihbaratları ya da işin içinde olanlar ülkeyi karıştırabileceğini sanmasın.

Geçmişteki kardeş kavgaları hafızamızda.

Çok acı, çok gerçek.

*

Anadolu coğrafyasında yaşayan herkes devasa bir ailenin parçasıdır.

Ve bu ailenin de tek düşmanı ırkçı emperyalist kuvvetlerdir.

*

Milliyetçiyim diye kendi topraklarında birisini katletmek milliyetçilik olamaz.

Ülkesini sevmeyen bir insan bunu yapar. Seven ise huzur için, birlikte sevgi dolu yaşam için kendi canını verendir.

Biz ona kısaca güvenlik güçlerimiz diyoruz.

*

*

Sivas’ta Harika Uygulama

 

Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, Türkçe isim kullanan işletmelerin ilan ve reklam vergilerinde yüzde 75 indirim uygulayacağını açıkladı.

Maddi ve manevi en büyük değerlerimizden olan Türkçe dili lehine atılmış muazzam bir adımdır. 

*

Ortak mirasımız, ortak iletişim aracımız ve duygularımızı en iyi anlatabildiğimiz dilimizi hem korumak hem geliştirmek adına herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

*

Buradaki en büyük görev TDK’nın üreteceği politikalar olacak…

Lakin bir belediyenin de üzerine düşen kısımlar olduğunu Sivas bize göstermiş oldu.

*

*

Cumhurbaşkanı Gençlerle Buluştu

 

Buluşmayı canlı olarak televizyonda izledim.

Gençlerden ziyade AKP’nin güvenini kazanmış, Cumhurbaşkanı hayranı olan fanlar vardı. 

İzlerken Türkiye’de değil de, İsviçre ya da Norveç’te hissettim kendimi.

Gençlerin en büyük sorunları, umutsuzlukları, işsiz kalmaları, liyakatsiz atamalar hiç konuşulmadı.

Sorulan sorular “Baba olmak mı dede olmak mı sizi heyecanlandırdı, sağlığınız iyi mi, Allah sizi başımızdan eksik etmesin” şeklindeydi.

*

Organizasyon çok iyi düşünülmüş.

Cumhurbaşkanının gençlerle haşır neşir olup, sohbet etmesi olabilecek en değerli program olabilir.

Lakin burada her şey zaten belirlenmiş olan replikler yerine, AKP teşkilatının içinde ya da yakın olan kişiler dışındaki gençlerimizin de bulunması daha doğal ve sağlıklı olacaktır.

*

*

D-8’in kuruluşunun 24. yılı

 

D-8’in kuruluşunun 24. yılı nedeniyle Erbakan Vakfı ev sahipliğinde Çırağan Sarayı’nda toplanıldı. 

54. Hükümet Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın önderliğinde oluşturulan bu birlik ülkemiz için çok değerlidir.

Dış politikada, içinden geçtiğimiz bu zorlu dönemde önemini daha da belli etmektedir.

Türkiye tek başına olmak zorunda değildir.

Diğer ülkeler gibi çıkarlarının buluştuğu ülkeler var.

Ortak çıkarlar doğrultusunda bu ülkeler ile etkileşimin ve ticaret hacminin artması, sağlık ve askeri işbirlikleri Türkiye için hem daha sağlam hem de opsiyonel dış politika hamlesidir.

Yıllar sonra Çırağan’ın balkonundan çekilmiş bu fotoğraf oldukça heyecan vericidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da toplantıya mesaj göndermiş olması, iktidarın da bu teşkilata verdiği önemi ve ne kadar doğru bir adım olduğu yönünde yorumlanabilir.

*

*

Başarılı Yapım

 

Euro 2020 Türkiye- İtalya karşılaşmasından sonra, TRT’de Teşkilat dizisine denk geldim.

Kısa sürede heyecan verdi ve internetten sezon finaline kadar devam ettim.

Konular etkileyici, gerçekçi ve en önemlisi durağan bir dizi değil. Oldukça sürükleyici.

*

Dizide elbette abartılı ve gerçek olamayacak sahneler mevcut lakin ben diziyi beğendim. 

Ülkemizin en güzide kurumlarından biri olan Milli İstihbarat Teşkilatı’mızın anlatıldığı bir dizi yapılması fikri kimin aklına geldiyse; projede, senaryoda, yapımda emeği geçen herkese ve oyunculara teşekkürler.

*

Bu tarz kaliteli ve sürükleyici yapımların sayısı arttırılmalıdır.

Amansız eleştiriler göz ardı edilmelidir.

Keza Netflix’de Mossad’ın propaganda dizileri The Red Sea Diving Resort, The Angel, Spy’da da gerçekliğe aykırı binlerce sahne var.

Bunlarda hata bulunmuyor ama yerli yapım olunca demedik kalmıyor.

Devam!..

Bayrağımızın görüldüğü yerlerde gözümüze toz kaçırmaya devam edin lütfen.

*

Teşekkürler

Menzili 250 km olan, muadiline göre çok ileri seviyede hedefi tam vuran Atmaca’nın yapımında çalışan Roketsan mühendislerine, projeye imkân tanıyanlara, Milli Savunma Bakanlığımıza ve emeği geçen herkese teşekkürler.


 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.