İşte gerek bu anlatımdan, gerekse duvar resimlerin den anlaşılıyor ki,12. sülale zamanın da Mısır’da, çok muazzam bir fiili çalışma yaşanıyordu. Özellikle,13. S ülaleden,15. sülaleye kadar geçen zaman dilimi sıra sında Mısır, refah ve saadetin zirvesine tırmanmışlar dı. Nobe ile Tur-u Sina tarafları büsbütün muhafazad a olup, Nil’in feyezanı kanallarla tanzim edilmişti. Daha doğrusu 11. sülalenin başladığı bu imar sever lik bütünü ile tatbike konulmuştu. Artık Mısır bir hük ümdarlar serisiyle, bir güçlü devlet ve hükümet mey dana getiriyordu. 13. Sülalenin son zamanlarında Mıs ır’ın serveti ve imarı, Kuzey’e doğru yayılmaktaydı. En çok; Mendes, Sayes ve Bubast şehirleri rağbet gö rüyor ve imar ve de medeniyet yolunda ilerliyordu. 14.Sülaleden 75 sene, (85)bunlardan sonraki de 184 sene hüküm sürmüşlerdir. Fakat bu sülalenin hüküm ferma olduğu dönemde,karışıklık,çekişmeler, hatta ihtilaller hayli sayıyı bulmuştur.

Mısır’da bu dönemde meydana gelen istikrarsızlık ve karışıklıklar, Asya’dan gelen Sami ırkının,istila etme k, gayesinden dolayı olduğu görülür. Bu Sami ırkı ka bilelerine mensup biri, Mısır’ın servet ve imkanlarını kendi lehine kullanmak maksadıyla çölü geçerek, m üthiş bir saldırıyla vedeson derece tahrip edici bir tu tumla Nil vadilerinde görülmüştü. 14. Sülaleden sonr a Mısır’da husule gelen siyasi zafiyet,bu tahribkar ve gaddar saldırı sahiplerinin zaferine uygun bir ortam h azırladığı vaki idi. Bu Asyanın saldırgan insanları Mıs ırın can damarı Nil etrafındaki, şehir, kasaba, köy, me zra ve çalışma ve gayretlerinin mahsulü binalarını,m abetlerini, yollarını, velhasıl yapılan her şeyi, yakıyor , yıkıyor, yağma ediyordu. Kadınlar ve çocuklar esir edilirken, erkekler kılıçdan geçirilmekte idi. Bu vahşi kavimin neticede Menfes’i zapt ettikleri yaşanırken, Nil’in o muazzam Deltası ise elden çıkmış, adını tam koyarsak, Mısır’ın bu Asyalı kabilenin esaretine düşt üğü telaffuz edilebilir. Sonra bu kavmin ileri gelenleri içlerinden biri olan, Salati’yi hükümdar olarak seçmi şler ve hemencikde bu tanzimi yapılan teşkilat vergi alma işlemini başlattı.

Hıksuslar, bu esnada iki tehlikeye maruzdular. Güne yde bulunan Babilliler,14.sülaleden sonra idareyi elle rine almış olduklarından, Hıksuslar’a tabi olmamışlar dı. Kuzeyde ise; Kenaniler kabilesiyle, Keldaniler ka bilesi olan Elam, kabileside bulunuyordu. Hükümdar Salati, bu kritik durumu nazarı itibara alarak bir tutu m belirleme şıkkını seçti. Mısır’da;(resim: Komunotpu Cücesi),(86) Bu şık elbette varolan bu tehlikeye karşı , lazım gelen kuvveti temin yollarını aramayı öncelikl e bulup, tatbik etmeye karar verdi. Mısırlılar,ayrı ayrı yaşadıkları gibi zaten mağlup bulunduklarından,onla rdan korkacak bir durum mevzuu bahis değildi. Vadinin,idare edilebilmesini kolaylatıracak mühim no ktalarda istihkamlar vücuda getirip,bunların sayesin de, Nomları itaat altına alarak, kuvvetin kısmı azamı nı yani çokbüyük bir kısmını Süveyş arazisi üzerine yığması yeterli gelecek sonucuna vardı. 12. Sülale z amanında meydana gelen muhacirler harekat ı,bural arı zaten hayli Asyalı ile meskün hale getirmişti. Salati; buraya “Haoari”denilen sağlam bir ordugah is tihkamı kurmuştu. Bu ordugahın inşası sonunda 240 bin neferin yaşayabileceği görüldü. Salati bu orduga ha hersene gelerek, ordunun maaşını verir,tayinleri yapar idi. Bu daimi kuvvetin hazır bulundurulması, M ısır’ın istilalar karşısında dayanacak bir yapıya sahip olması temin edilmişti. Devam edecek.Fiemanillah