Hava Durumu

31 Mart vakası nasıl bir müdahaleydi?...

Yazının Giriş Tarihi: 30.03.2023 15:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.03.2023 15:51

31 Mart olayı önemli bir tarihi sürecin başlamasına neden olmakla birlikte, olayın üzerinden yüzyıldan fazla bir zaman geçtiği halde halen tartışılan bir konudur.

Dönemin kaynakları ortada olduğu halde bundan farklı çıkarımlar sürmektedir.

İktidarları, şiddeti de içerebilecek biçimde güç uygulayarak değiştirme pratiğinin Türkiye’deki kökleri Osmanlı geçmişine kadar dayanmaktadır.

Bunun arkasında da güçlü merkezi devlet yapısı üzerinden toplumu dizayn ve ülke yönetimini elinde bulundurma isteğinin yattığı görülür.

Cumhuriyet döneminde Türkiye’de her on yılda bir yinelenen darbeler süreci neredeyse bir gelenek halini aldığı görülür...

Ne ki, darbeleri gelenek kavramı ile birlikte belirtmek darbelerin meşruiyetini kabul etme anlamına asla gelmemelidir.

* * *

Darbe, şiddeti de içerebilecek biçimde güç uygulayarak ordu (yahut ordu destekçisi gruplar) marifetiyle hükümeti yıkmak, değişmesini sağlamaktır.

Örneğin 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980’de gerçekleşen askeri müdahaleler gibi...

İhtar sözcüğünden türetilen muhtıra ise, uyarı yazısı anlamına gelir. Örneğin 12 Mart 1971 tarihinde mevcut hükümete belli konularda ihtarda bulunan ordunun girişimi tarihte 12 Mart Muhtırası olarak bilinir.

İhtar’ın darbeden farkı görüldüğü gibi hükümetin ikaz edilmesi dışında hükümetin alaşağı edilmesine yönelik fiili bir harekâtın olmamasıdır.

Türk siyasi yaşamında bir de 28 Şubat 1997 süreciyle anılan ‘Postmodern darbe’ ifadesiyle tanışmıştır ki bu dönemde ordunun hükümete yönelik muhtıra niteliğindeki açıklamaları bir ordu mensubunun diliyle bu anlamı kazanmıştır.

* * *

Osmanlıdan bu yana tarihsel sıra ile şiddete dayalı biçimde iktidar değişikliğini darbe ile karşılayabilecek çokça örnek yaşanmıştır bu topraklarda.

Cumhuriyet dönemine kadar;

Genç Osman Vakası (20 Mayıs 1622), Patrona Halil ayaklanması (28 Eylül 1730), Kabakçı Mustafa İsyanı (25 Mayıs 1807), Kuleli Vakası (14 Eylül 1859), Abdülaziz'in tahttan indirilmesi (30 Mayıs 1876), II. Meşrutiyet (24 Temmuz 1908) ve 31 Mart Vakası (13 Nisan 1909)

Cumhuriyet sonrası ise;

27 Mayıs 1960 darbesi, 22 Şubat 1962'de Talat Aydemir girişim,

12 Mart 1970 Muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, 28 Şubat 1997 Post Modern darbe, 27 Nisan e Muhtırası ve 15 Temmuz FETÖ Darbe girişimi...

* * *

31 Mart Vakası, Meşrutiyetin ilanının üzerinden henüz bir yıl geçmeden 13 Nisan 1909’da yaşanmıştır.

İstanbul’da bir gurup alaylı askerler tarafından başlatılan isyan Rumeli’den gelen Hareket ordusu tarafından bastırılır.

Başında Derviş Vahdeti’nin olduğu ve halktan da destek alan bu ayaklanma 13 gün sürer.

İttihatçıların iktidarı (1909-1918) başlamış olur bu olayla...

Yani bu darbe taht değişikliği ile tamamlanmıştır.

31 Mart Olayı, II. Meşrutiyetin en ilgi çekici olaylarından birisidir. Geçmişte ve günümüzde bu olayın çıkış nedenleri hakkında ortaya atılan çok çeşitli savlar olsa da işin oluşu itibarıyla İslamcılık akımını soysuzlaştırmaya götüren gerici bir hareket olduğu çok net bir şekilde görülmektedir.

Bu olay, belli kişilerin ve çevrelerin kışkırtması ile başlayarak düşünsel bakımdan beslenmiş ve toplum içinde din ve mukaddesat istismarcılığının ne kadar önemli yıkıntılar yapabileceğini açıkça göstermiştir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.