Hava Durumu

71 Muhtırasında Sol’un rolü..!

Yazının Giriş Tarihi: 11.03.2025 15:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.03.2025 15:30

Türkiye'de askerî müdahaleler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kurumsal olarak ya da bazı subayların kendi başlarına inisiyatif alarak sivil yönetime yaptığı müdahalelerdir.

12 Mart 1971, Demirel hükümetini istifaya zorlayan bu askeri müdahale, hazırlanışıyla, politik, ideolojik ve toplumsal özellikleriyle ve sonraki dönemlere olan etkisiyle Cumhuriyet tarihimizin en önemli kırılma noktalarından biridir, desek yanlış olmaz...

54 yıl önce, bugün, Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları, parlamentoya ve hükümete karşı ortak imzalı bir ‘muhtıra’ vermişlerdi.

Üç maddelik kısa muhtıranın son maddesinde, ‘Bu husus tahakkuk ettirilmediği takdirde, Türk Silahlı Kuvvetleri idareyi doğrudan doğruya almaya kararlı’ olduğu belirtiliyordu.

Muhtıra, öğle ajansında radyolardan okunmuştu...

Akşam 17.30’da Başbakan Süleyman Demirel, muhtıranın anayasa ve hukuk devleti kurallarına aykırı olduğunu belirterek görevinden istifa etmişti.

* * *

Muhtıra Mecliste sessizlikle karşılanmıştı...

Muhtıranın parlamentoyu itham eden cümlelerine Senato Başkanı Tekin Arıburun Senato’yu açış konuşmasında karşı çıktı.

Ancak muhalefetin bir kısmı muhtırayı destekliyordu...

Hatta Milli Birlik Grubundan Mucip Ataklı, Silahlı Kuvvetlerin devrimci isteklerini parlamentonun basiretle değerlendireceğini umduklarını’ söylemişti.

Türkiye Öğretmenler Sendikası, Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı, Türk Hukuk Kurumu, Devrimci Gençlik Federasyonu, Türk İş, Disk muhtırayı olumlu karşılayanlar arasındaydı...

Üniversite öğretim üyelerinden kimileri de muhtırayı destekleyen açıklamalar yapmıştı.

Sol yanda yer alanlardan salt iki deneyimli isim muhtıraya temkinli yaklaşmıştı.

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Behice Boran, demokrasi açısından kaygılarını belirten bir açıklama yaptı.

CHP Genel Başkanı İsmet İnönü de, 15 Mart’ta partisinin ortak grup toplantısında, ‘Komutanların hükümete ne yapmalarını takdir ve zorunlu bir tedbir olarak teklif ve ısrar etmesini doğru bulmadığını’ söylemişti.

* * *

Aslında bu müdahale askeri kanaldan yapılmış olsa da, arka plânda çok sayıda solcu aydın, siyasetçi, kimi akademisyen ve gazeteciler vardı.

İşin en ilginç yanıysa 9 Mart 1971’de darbe yapma niyetinde olanlar, bir başka darbeci grubun öne geçip ilk hamleyi yapmasıyla darbeyi kendileri yapmış gibi sevinerek, seçilmiş hükümeti yıkan bu darbeyi devrim olarak tanımlamışlardı..!

Oysa 12 Mart 1971 darbesinden hemen birkaç gün sonra ise durumun hiç de öyle olmadığı anlaşılmıştı..!

Darbeyi yapanların ‘sol’ kesimden olmaması ‘devrimcileri’ birden bire ‘faşist’ yapmıştı..!

* * *

71 öncesi Türkiye’de sağ ile sol gruplar arasındaki çatışmaların yoğunlaşmaya başladığı yıllardı.

Birçok sol örgüt kurulmuştu...

Bunların içinde Deniz Gezmiş, Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan ile birlikte Ankara'da kurdukları Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu da vardı.

Ocak 1971'de THKO adına Ankara'da bir banka soygunu gerçekleştirilmişti...

Bunun ardından hâlihazırda hakkında yakalanma kararı olan Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslanvur emri’ ile aranmaya başlandı ve başlarına ödül konuldu.

Birkaç gün içinde yakalanan örgüt üyesi bu gençler Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi tarafından yargılandılar ve idam cezasına çarptırıldılar.

Daha sonra idam kararları Türkiye Büyük Millet Meclisinde CHP’nin de oylarıyla onaylandı...

İdamlar için 144 CHP’li vekilden 97’sinin “Evet” oyu kullandığı söylendi.

Necmettin Erbakan’ın yapılan oylamada “Hayır” dediği belirtildi.

Ama ilerleyen yıllarda o dönem idama onay veren pek çok siyasetçi duydukları pişmanlıkları dile getirdiler..!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.