Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir öneride bulunur.
Öğretmen; 'Bir yaşam deneyimine katılmak ister misiniz?' diye sorar...
Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu önerisini duraksamaksızın kabul ederler.
Öğretmen;
'Bundan sonra ne dersem yapacağınıza yönelik söz verin' der...
Öğrenciler buna söz verirler...
Öğretmen; ‘Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!
Öğrenciler, bu işten pek bir şey anlamamış, şaşırmışlardır...
Ama ertesi sabah hepsinin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır.
Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen; 'Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun.' Kimi öğrenciler torbalarına üçer beşer tane patates koyarken, kimilerinin de torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur.
Öğretmen, kendisine 'Peki şimdi ne olacak?' der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar;
'Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde, hep yanınızda olacaklar.'
Aradan bir hafta geçer...
Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikâyete başlarlar;
'Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor. Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık. Hem sıkıldık, hem yorulduk..!'
Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir;
'Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkûm ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, oysa affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir...’
(Eğitimhane.com’dan alıntı)
Çıkarım:
Affetmek; içimizde taşıdığımız öfkenin ve kızgınlığın artık eskisi kadar ağırlığının kalmadığını fark etmektir..!
Bir şeyi iyi ya da kötü olarak görmek yerine her şeyi olduğu gibi, tam bir kabulle görmeye başlamaktır.
Bu anlamda affetmek, aslında insanın kendi kendine yaptığı bir iyiliktir.
Bunu fark ederek rahatlamak zor olmasa gerektir.
İnsanın ruhundaki yükleri boşaltması; belki de bir anlamda bu yükü affettiği kişiye yüklemesidir.
İhanet, yanlış anlaşılma, iletişimsizlik ve öfke, ilgili kişiyi affetmemizi engelleyebileceği gibi, bu duygular affetmek söz konusu olduğunda da ortaya çıkabilir.
Bir kişi hakkında şok yaşamamız ve öfkelenmemiz affetmenin bir önceki aşamasıdır.
Bağışlama aşamasına geçmeden önce incinen ve hor görülen duygularımızı ele almamız gerekir.
Bu süreç saygı duyulması gereken ve belki de biz farkına bile varmadan gerçekleşebilecek bir süreçtir.
Bu bağlamda kimi insanlar bir çırpıda affedebilirken; kimileri bağışlamak için zamana gereksinim duyabilirler...
Geçmişe takılıp kalmak yerine ana odaklanmayı ve hatta geleceğe bir adım atmayı düşünmeliyiz...
Öfkeli olmak ve acı hissetmek çoğu zaman kolaydır...
Bu nedenle affetmek çok daha fazla çaba gerektirebilir.
Affetmek zayıflık değildir...
Tam aksine affetmekgüç verir...
Araştırmalar, affetmeyi başarabilen kişilerin, fiziksel ve ruhsal sağlık anlamında kendilerini daha iyi hissettiklerini göstermiştir.
Affetmek, her durumda kişinin yaşam kalitesini yükselten; geçmişteki kötü deneyimleri unutmaya destek olan, kişiye güç veren bir durumdur.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Affetmek..!
Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir öneride bulunur.
Öğretmen; 'Bir yaşam deneyimine katılmak ister misiniz?' diye sorar...
Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu önerisini duraksamaksızın kabul ederler.
Öğretmen;
'Bundan sonra ne dersem yapacağınıza yönelik söz verin' der...
Öğrenciler buna söz verirler...
Öğretmen; ‘Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!
Öğrenciler, bu işten pek bir şey anlamamış, şaşırmışlardır...
Ama ertesi sabah hepsinin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır.
Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen; 'Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun.' Kimi öğrenciler torbalarına üçer beşer tane patates koyarken, kimilerinin de torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur.
Öğretmen, kendisine 'Peki şimdi ne olacak?' der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar;
'Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde, hep yanınızda olacaklar.'
Aradan bir hafta geçer...
Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikâyete başlarlar;
'Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor. Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık. Hem sıkıldık, hem yorulduk..!'
Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir;
'Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkûm ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, oysa affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir...’
(Eğitimhane.com’dan alıntı)
Çıkarım:
Affetmek; içimizde taşıdığımız öfkenin ve kızgınlığın artık eskisi kadar ağırlığının kalmadığını fark etmektir..!
Bir şeyi iyi ya da kötü olarak görmek yerine her şeyi olduğu gibi, tam bir kabulle görmeye başlamaktır.
Bu anlamda affetmek, aslında insanın kendi kendine yaptığı bir iyiliktir.
Bunu fark ederek rahatlamak zor olmasa gerektir.
İnsanın ruhundaki yükleri boşaltması; belki de bir anlamda bu yükü affettiği kişiye yüklemesidir.
İhanet, yanlış anlaşılma, iletişimsizlik ve öfke, ilgili kişiyi affetmemizi engelleyebileceği gibi, bu duygular affetmek söz konusu olduğunda da ortaya çıkabilir.
Bir kişi hakkında şok yaşamamız ve öfkelenmemiz affetmenin bir önceki aşamasıdır.
Bağışlama aşamasına geçmeden önce incinen ve hor görülen duygularımızı ele almamız gerekir.
Bu süreç saygı duyulması gereken ve belki de biz farkına bile varmadan gerçekleşebilecek bir süreçtir.
Bu bağlamda kimi insanlar bir çırpıda affedebilirken; kimileri bağışlamak için zamana gereksinim duyabilirler...
Geçmişe takılıp kalmak yerine ana odaklanmayı ve hatta geleceğe bir adım atmayı düşünmeliyiz...
Öfkeli olmak ve acı hissetmek çoğu zaman kolaydır...
Bu nedenle affetmek çok daha fazla çaba gerektirebilir.
Affetmek zayıflık değildir...
Tam aksine affetmek güç verir...
Araştırmalar, affetmeyi başarabilen kişilerin, fiziksel ve ruhsal sağlık anlamında kendilerini daha iyi hissettiklerini göstermiştir.
Affetmek, her durumda kişinin yaşam kalitesini yükselten; geçmişteki kötü deneyimleri unutmaya destek olan, kişiye güç veren bir durumdur.