Hava Durumu

ALLAH ZAYIF ÜLKELERİ BM GÜVENLİK KONSEYİ KADRİNDEN KORUSUN!...

Yazının Giriş Tarihi: 03.03.2022 16:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.03.2022 16:34

Günümüz uluslararası sisteminin en kapsayıcı devletlerarası organizasyonu Birleşmiş Milletler (BM)...

Her ne kadar bu, diğer örgütler ile kıyaslanamaz bir temsil gücüne sahip olsa da; kurulduğu günden bu yana uluslararası konjonktürde önemli ölçüdeki gelişmelerin beraberinde getirdiği değişimlere etkili çözümler üretememekte.

BM’nin yürütme, yaşamsal kararların onay ve icra mekanizması olarak işlev gören Güvenlik Konseyi, üzerine düşeni yerine getirememekte.

Bu nedenle de sorunlara çözüm üretemeyen bu kurumların varlığı da çok bir anlam taşımamakta.

Bu yüzden, BM’ye, güvenlik konseyine ve tabii ki diğer kurumlara, sorunlara çözüm üretme noktasında ciddi bir güvensizlik var.

Yani başta BM olmak üzere birçok uluslararası kurumda reform gereksinimi yüksek sesle seslendiriliyor artık.

Evet, ‘Dünya 5’ten büyüktür’...

* * *

Kurulduğu dönemdeki koşulların değişmesi ve bu değişime göre yetersiz kalması nedeniyle, BM artık kronikleşen ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlara çare olamıyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto hakkına sahip beş ülke var.

Bu ülkeler; ABD, Fransa, Rusya, Çin ve İngiltere.

5 ülke, tüm dünya ülkelerini bağlayan kararlar alıyor...

Bunun neden böyle olduğunun yanıtı verilemiyor artık...

Ne demek bu ‘daimi üye?’

Veto hakkının bu şekilde sürdürülemez olduğu artık çok açık.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının kabul edilemez olduğu gerçeği karşısında oylamanın sonucunun yine Rusya tarafından ‘Veto’ edilebilmesinin mantığını bu gün artık kimse anlamıyor.

Veto hakkına sahip bu ülkelerin nüfus göstergeleri de, antidemokratik bir temsiliyeti işaret ediyor.

Çünkü BM Güvenlik Konseyi tüm dünyayı temsil etmiyor.

BM Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üyelerin içerisinde, dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanları temsil eden herhangi bir İslam ülkesi yok örneğin.

Ayrıca, 5 daimi üyenin aldığı kararların birçoğunun Müslüman ülkelerin aleyhine çıkması dolayısıyla, BM bu ülkelerin itirazıyla karşılaşıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, bu haksızlığı sürekli olarak dile getiriyor.

BM, aldığı kararları alt kurumlar aracılığıyla yürütürken, ağır bürokrasi ve yapılan yardımların çok az kısmının hedeflenen kitleye ulaşması, bu kurumların etkinliği hakkında da soru işaretlerine yol açıyor.

* * *

Azgelişmiş ülkelere yardım götüren, bu sorunları önemseyen, etkin bir BM’lere gereksinim olduğu açık.

Siyasi krizlerde adalete göre değil, ülke adlarına göre pozisyon alan BM sürdürülebilir değil artık.

İsrail gibi ülkeleri koruyan, Filistin’de yaşanan zulme sessiz kalan BM sürdürülemez artık...

Suriye konusunda adım atmakta geç kalmış, uzun süre sessizliğini korumuş BM ne işe yarar bundan böyle?

Kuruluş amacına ve açıkladığı hedeflere göre Suriyelilerin yanında durması gereken BM’nin, mülteciler konusunda yapması gereken sorumlulukları Türkiye’nin tek başına yapması karşısında hangi Birleşmiş Milletler’den söz edilebilir artık?

Halen daha, birçok yoksul ülkede insanlar açlıktan ölüyorsa, temiz suya erişimde büyük sıkıntı yaşıyorsa, savaşlarda çocuklar ve kadınlar önemsenmeden katlediliyorsa, dünya geliri adaletsiz dağılıyorsa, refahın bölüşümünde büyük uçurumlar varsa, tüm bu sorunlarda en başta sorumluluk alması gereken BM’den bir çare beklenmiyorsa, hangi BM’den söz edilebilir?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.