İsrail’in Filistin halkını Gazze başta olmak üzere bir aydır bombalıyor.

Hareket eden-etmeyen her şeyi vuruyor İsrail

çıldırmış gibi..!

ABD ve Batı da buna her türlü desteği veriyor.

10 bini aşan genç-yaşlı, kadın, çocuk katledildi ve bu hala da şiddetlenerek sürüyor.

İslam ülkelerinden anlamlı, etkili bir tavır yok Türkiye dışında neredeyse.

Batı kendi çıkarlarının peşinde, soykırım sürüyor...

Türkiye, İsrail ile Hamas arasında süren ve giderek şiddetlenen çatışmanın, iki devletli çözüm kapsamında egemen ve bağımsız bir Filistin devleti kurulamamış olmasından kaynaklandığını düşünüyor ve Orta Doğu’da kalıcı barışı sağlamanın öncelikleri arasında olduğunu vurguluyor başından beri.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçen hafta yaptığı açıklamalarda, bu unsurun altını çizerken son 30 yılda yürütülen müzakerelerin sonuç vermediğini, dolayısıyla başta garantörlük mekanizması olmak üzere yeni araçların devreye sokulması gerektiğini açıkladı ve bunda ısrarını sürdürüyor...

* * *

Ateşkes yapılıp kalıcı bir barışın inşası için Türkiye hariç İslam ülkeleri keskin bir tavır ortaya seremiyor...

İsrail ise rehineler serbest bırakılana kadar saldırıların süreceğini açıklıyor,

Ve bu arada Gazze haritadan siliniyor ve masum insanlar katlediliyor...

Peki, ne yapmak gerek?

Krizi çözmek için yoğun çaba sarf eden Erdoğan, mesaisinin önemli bir bölümünü diğer dünya liderleriyle temas kurmaya ayırdı.

Bu çabalar sürerken hiç kuşkusuz halk olarak da başka şeyleri de devreye sokmamız gerekiyor.

Bir şey yapmak gerekiyor yani, İsrail ve destekçi ülkelerin ürünlerine boykot gibi...

Boykot neyi değiştirir denebilinir mi, etkisi ne olur?

* * *

İsrail'in Gazze’ye yönelik saldırıları sürerken İslam dünyasının daha önce birçok kez uyguladığı boykot çağrıları yeniden gündemde bu günlerde.

2006 yılında Hz. Muhammed'e yönelik karikatürler nedeniyle Danimarka ürünlerine karşı başlatılan boykot ile birçok şirket ağır maddi zarara uğramıştı.

Hem geniş coğrafyası hem de nüfusuyla önemli bir pazar olan Ortadoğu'nun boykot gücü bu noktada önem kuşkusuz.

Ne ki bu gün Arap sosyalistleri, gözlemcileri ve analistleri, Gazze savaşında İsrail'i destekleyen ülkelere ait ürünleri ve malları boykot etmenin uygulanabilirliği konusunda bölünmüş durumda.

Boykotu tamamen destekleyen ve onu "etkili bir silah" olarak görenlerle, ‘Yararsız’ ve "eski moda" olduğunu düşünenler ve ‘Ancak Araplar fikir birliğine varılırsa yararlı’ olduğunu düşünen üçüncü bir eğilim bulunuyor.

Kimileri Batılı ürünler yerine yerli alternatiflere yönelmenin önemini hafife alırken, diğer bir grup bunu ‘Hem İsrail’i sıkıştırmak ve hem de Ulusal endüstrileri desteklemek ve geliştirmek için fırsat" olarak görüyor.

Türkiye olarak bu yaklaşıma yakın olduğumuz ise açık...

* * *

Türkiye'de boykota destek veren birçok kişi, İsrail menşeli markaları boykot etmeyi düşünmektedir.

İsrail, dünya genelinde birçok ülkeye ürün dış satımı yapan ve çeşitli kategorilerde üretim yapan bir ülkedir.

Türkiye de İsrail'in ticaret yaptığı ülkelerden biridir.

Dünyanın birçok yerinde İsrail menşeli markalara karşı başlatılan boykot hareketine Türkiye daha etkin olarak katılabilir.

İsrail markaları tanıyarak boykot eylemine önemli ve anlamlı bir katkı sağlayabiliriz.