Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 63.sü gerçekleşecek olan, Türkiye’nin en uzun soluklu kültürel etkinliği olma özelliği taşıyan ‘Uluslararası Bursa Festivali’ 5 Temmuz’da, 37. Halk Dansları Yarışması da 7 Temmuz günü başlayacak.

Etkinlikler 31 Temmuz akşamına kadar sürecek...

Farklı uygarlıklara beşiklik eden ve farklı kültürlerin harmanlandığı bir kent olarak öne çıkan Bursa’nın iç ve dış turizm tanıtımının da artmasına vesile olan ve Türkiye’nin en uzun soluklu kültür ve sanat organizasyonlarının başında gelen Uluslararası Bursa Festivali’nin ilk yıllarını anımsıyorum.

Rahmetli babamla Koza Hana koza satmak için geldiğimizi, ardından da Kültürkpark’taki etkinlikleri izlediğimiz halen hafızamda...

Her yıl etkinlikleri artarak süren Uluslararası Bursa Festivali kuşkusuz Türkiye’nin en saygın festivali olarak görmek gerek...

* * *

İlk yılları Turizm Tanıtma Derneği, sonra Bursa Belediyesi ve 1988’li yıllarda Bursa Kültür ve Sanat Vakfı organizasyonu ile içeriğini de geliştirerek süren festival bu günlere geldi...

Program katılımcıları ve kadrolarla uluslararası boyutu ile Bursa’nın turizm potansiyelinin tanıtımına büyük katkı koyan Bursa Festivali’nin dikkat çekici yönleri incelendiği zaman çok ilginç tablolar ortaya çıkmakta...

İlki ve en önemlisi, festivalin salgın nedeniyle bir yıl ara vermesi dışında her yıl aralıksız sürmesi...

Onun dışında 64 yılda Türkiye’deki ekonomik krizler, sonra ihtilaller, Kıbrıs harekâtı, siyasi yönetim değişiklikleri, siyasete müdahaleler olmasına karşın festivale hiç ara verilmedi.

Oysa Türkiye’de yapılan diğer festivalleri incelediğimizde büyük kısmının aralıklarla sürdüğünü görmekteyiz.

Festivalin ikinci önemli özelliği, 1962 yılında halk dansları festivali olarak başlayan etkinlik 1987 yılında Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması disiplininde düzenlenmesiydi.

Bu düzenleme festivale katılacak ekiplerin oyun kalitesini de yükseltti ve ülkeler festivale katılabilmek için sıraya girdiler.

Bursa Festivali’nin üçüncü önemli özelliği kendini sürekli yenileyerek sürdürmesi...

* * *

Festivale Senfoni Orkestrası, Opera, Bale, Tiyatro, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği, Caz, Türk Pop Müziği, Yabancı Pop Müziği gibi sanat etkinlikleri renk katmakta...

Bursalı da birkaç sanatçı var kadroda...

Keşke yerel ve tanınmış sanatçılarımıza da yer verilse...

Kuşkusuz festivaller salt konserler dizisi değildir...

Konserlerin Açık Havada Tiyatrosu’nda gerçekleşecek olanları biletli-ücretli...

Festivalin destekleyicileri arasında Uludağ Premium, Özdilekpark, Kaplanlar, Sütaş, Diniz Holding, Durmazlar, Hastavuk, Duraner Group, Onur Marketler, Yeşim Holding, Beyçelik Gestamp, Nilsiad, Panula, Eurofiber, BTSO, Referans Yapı, Pakkens, Eker ve Neskar bulunuyor.
Destekleyici firmalar da salt bu ücretli konserlere ayrı-ayrı destek vermeyi vaat etmişler anlaşılan..!

Festival programını hazırlayan Vakıf yönetiminin açıklamasına göre tüm festivalin bütçesinin yüzde 65’ini Büyükşehir, kalan yüzde 35’ini de destekleyici firmalar üstlenmiş..!

Sağ olsunlar, seyircinin ödediği eksik kalan kısmı karşılayacaklar demek ki..!

Oysa Bursa büyük bir Sanayi Kenti...

Aynı zamanda bir Turizm Kenti...

Sayısız büyük firma var...

İş insanlarının daha çok sayıda ve çok daha destekleyici olmaları gerekmez miydi?

Vakıf yöneticileri festivale destek verecek firmaları belirlerken Başkan Bozbey’in hiç devreye girmediğini söylüyorlar...

Keşke kendilerine danışılsaymış ve devreye girseymiş de daha çok katkı sağlansaymış..!

Çünkü kamunun parasıyla salt konser organizasyonu yapmak olmamalı Vakfın amacı..!