Hava Durumu

Cami ve Kilise..!

Yazının Giriş Tarihi: 02.06.2024 16:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.06.2024 16:24

Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u fethettikten sonra, Avrupa’da fetihleri sürdürür...

Bir seferinde Sırbistan sınırına kadar gelir ve Sırbistan’ın fetih artık an meselesidir.

Sırp Kralı Brankoviç bir yanda Macaristan bir yanda da Türkler olduğu için arada zor durumda kalmıştır.

Her iki büyük devletten birine sığınmak, ondan yardım istemek düşüncesiyle, her iki tarafa da elçiler gönderir.

-Sırbistan elinize geçer ve burayı fethederseniz nasıl muamele edeceksiniz?” diye fikirlerini öğrenmek ister.

Sırplılar ortodoks mezhebine mensup olduklarından, katolik Macar Kralı Hünyad tarafından şu yanıtı alır;

-Eğer Sırbistan bizim elimize geçer ve biz oraları istilâ edersek, bütün Sırplıları katolik edinceye kadar mücadele ederiz ve bütün kiliseleri yıkar, yerlerine katolik kilisesi inşa ederiz

Fatih Sultan Mehmet Han’a giden elçi ise şu yanıtla dönmüştür;

-Biz Sırbistan’ı alırsak, İslâmiyetin Allah indinde tek din olduğunu ilân ederiz. Ve bu arada hiç kimseyi, kendi dininden dönmeye zorlamayız. İsteyen eski dininin icabı olan kiliseye gider, isteyen Allah indinde tek din olan İslâmiyeti seçer, dünya ve ahiret selâmetine kavuşur.

(Alıntı)

Kıssadan Hisse:

İnsanlık dini olan İslâm'da zorlama yoktur...

Hoş görüye son derece önem veren bu yüce dinin prensibi, insanın özgürce iman etmesidir.

Osmanlı’nın da başından itibaren ilkesi bu olmuştur...

Egemenlik kurduğu alanlarda insanlara zorla din dayatmamış, onları serbest bırakarak gönül rızasıyla İslam’ı seçmeleri yoluna gidilmiştir.

Gönülden olmayan ve istenmeyen herhangi bir kişinin inanması için baskı yapılması Müslümanlıkta söz konusu değildir.

Kur'an-ı Kerim, 11/28. ‘Dinde zorlama yoktur. Doğruluk sapıklıktan tamamen ayrılmıştır. Kim cin ve Şeytanı inkâr edip Allah'a iman ederse en sağlam kulpa yapışmış olur. Onun kopması söz konusu değildir.’ der...

Dinde zorlama yoktur...

Allah onu zorla kimseye vermez...

Dini, kişinin kendi tercihi ile dilemesi gerekir...

Zorlama dinde yasaklanmıştır...

Kısaca kaldırılan yahut yasaklanan zorlama, yalnız dinde zorlama değil; neyle ilgili olursa olsun, zorlama türünün hepsini kapsar...

Dinin özelliği, zorlamak değil, tersine zorlamadan korumaktır.

Bundan dolayı İslâm dininin gerçekten egemen olduğu yerde zorlama bulunmaz veya bulunmamalıdır.

Zorbalıkla ve zorlamayla olursa doğru olmaz...

Zorlama ile yapılan amelde dinin vaat ettiği sevap bulunmaz, rıza ve iyi niyet bulunmayınca hiçbir amel ibadet olmaz. 

"Ameller, ancak niyetlere göredir." 

Dinin isteklerinin hepsi, zorlamasız, iyi niyet ve rıza ile yapılmalıdır. Yani zorlama ile iman olası değildir... 

Zorlama ile gösterilen iman, gerçek iman değil, zorlama ile kılınan namaz, namaz değildir.

Oruç da öyle, hac da öyle, cihat da öyledir...

Dinin ruhunda ve özünde zorlama yoktur.

Çünkü zorlama dinin ruhuna zıttır...                                                                      

Hz. Muhammed (SAV) yirmi üç yıllık peygamberlik döneminde kimseye inanç dayatmadığı gibi dinî uygulamalar konusunda da zorlayıcı olmamıştır.

O, hem Mekke hem de Medine döneminde insanları öğütle, delille ve ikna yoluyla dine davet etmiş, hiçbir zaman zor kullanma yoluna gitmemiştir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.