Her yıl Haziran ayının ilk haftası Türkiye Çevre Haftası olarak kutlanıyor.
Bu yıl da hem Çevre Bakanlığı İl Müdürlükleri, hem yerel yönetimler ve hem de okullarda çeşitli etkinlikler düzenlenecek...
Sürdürülebilir yaşam çevrelerinin oluşturulması, iklim değişikliği ile mücadele konularında çevre bilinci vurgulanacak.
5 Haziran Dünya Çevre Günü'nün tüm insanlık adına bir farkındalık oluşturulması sağlanacak.
Çevre, bize geçmişten kalan bir miras değil; korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere en güzel şekilde devredilmesi gereken bir emanettir...
İklim değişikliği gibi bir önemli çevresel sorun, dünya genelinde hava koşullarını, sıcaklıkları ve ekosistemleri dönüştürmekte, karasal ve denizel habitatları etkilemektedir.
* * *
İklim değişikliği ve bunun ortaya koyduğu sorunlara çözüm aramak, duyarlılık geliştirmek yeryüzünde yaşayan her insanın görevi...
İklim değişikliğikömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların kullanılmasıyla tetiklenmektedir.
Bu yakıtlar havaya karbondioksit (CO₂) ve diğer sera gazlarını salarak, gezegenimiz etrafında ısıyı hapseden bir katman oluşturmakta ve bu da ısınmaya neden olmaktadır.
Yükselen deniz sıcaklıkları, deniz ekosistemlerini ve bu ekosistemdeki türlerin yaşam döngülerini değiştirerek denizleri ısıtmaktadır.
Bu sıcaklık artışı, denizlerdeki çeşitli yaşam formlarını destekleyen ve biyoçeşitlilik kaynağı olan canlı organizmaların oluşturduğu yapıların yok olmasına neden olmaktadır.
Isı artışı nedeniyle genişleyen deniz suyu ve buzulların erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesine yol açacak, bu da sel olaylarını tetikleyecektir.
* * *
İslâmî düşüncedeçevre ve doğayı koruma yükümlülüğün başında emanet bilinci gelir.
Bu kavramı çevreyi de içine alacak şekilde düşünmek gerekir.
Çünkü göklerin, yerin ve bu ikisinde bulunan her şeyin mülkiyetiAllah'a aittir.
Öte yandan çevre bilincine sahip olmak, temel insan haklarının eşitlik ve adalet ilkelerini içine alan çağdaş insan davranışıdır.
İnsanın kendi içinde duyduğu bireysel sorumluluk duygusunu çevresindeki insanların da duyması için çaba göstermesi gerektirmektedir
Çevre kirliliği konusunda toplumun en küçük birimi olan aileden, eğitimcilere, yerel yönetimlerden vatandaşlara kadar toplumun her kesiminden ve her yaştan insana çok büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir.
Bu durumda; şimdi ve gelecek kuşakların temiz hava soluyabilmeleri, sağlıklı ve temiz su içebilmeleri, kırlarda çocuklarımızın rahatça oynayabilmeleri, topraklardan bol ve bereketli ürün alınabilmesi için bireylerin, tek-tek ve örgütlü bir şekilde sorumluluklarını bilmeleri ve ona göre davranmaları gerekmektedir.
* * *
Ne hava, ne su, ne de toprak kendi kendine kirlenmez.
İnsanoğlu kimi zaman bilerek fakat önemsemeyerek, kimi zaman da farkında olmadan çevreyi oluşturan unsurları kirleterek dünyanın ve dünya üzerindeki canlı yaşamının geleceğini tehlikeye atmaktadır.
İnsanlığın geleceğini yakından ilgilendiren ve evrensel bir tehlike oluşturan, çarpık kentleşme, sağlıksız sanayileşme, beslenme ve enerji konusunda yaşanan sorunlar, azalan ve tükenen canlı türleri, artan kirlilik ve iklim değişikliklerinin neden olduğu çevre kirliliği, çağımızın önde gelen sorunlarındandır.
Bu nedenle merkezi yönetim ile birlikte yerel yönetimlere önemli görevler düşmektedir.
Bursa’da Yıldırım Belediyesi çevre duyarlılığı adına anlamlı etkinliklere imza atmaktadır.
Başkan Oktay Yılmaz'ın özellikle plastikatık konusunda önemli projeleri uygulamaya koyduğu görülmektedir.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Çevre bilinci için farkındalık oluşturmak...
Her yıl Haziran ayının ilk haftası Türkiye Çevre Haftası olarak kutlanıyor.
Bu yıl da hem Çevre Bakanlığı İl Müdürlükleri, hem yerel yönetimler ve hem de okullarda çeşitli etkinlikler düzenlenecek...
Sürdürülebilir yaşam çevrelerinin oluşturulması, iklim değişikliği ile mücadele konularında çevre bilinci vurgulanacak.
5 Haziran Dünya Çevre Günü'nün tüm insanlık adına bir farkındalık oluşturulması sağlanacak.
Çevre, bize geçmişten kalan bir miras değil; korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere en güzel şekilde devredilmesi gereken bir emanettir...
İklim değişikliği gibi bir önemli çevresel sorun, dünya genelinde hava koşullarını, sıcaklıkları ve ekosistemleri dönüştürmekte, karasal ve denizel habitatları etkilemektedir.
* * *
İklim değişikliği ve bunun ortaya koyduğu sorunlara çözüm aramak, duyarlılık geliştirmek yeryüzünde yaşayan her insanın görevi...
İklim değişikliği kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların kullanılmasıyla tetiklenmektedir.
Bu yakıtlar havaya karbondioksit (CO₂) ve diğer sera gazlarını salarak, gezegenimiz etrafında ısıyı hapseden bir katman oluşturmakta ve bu da ısınmaya neden olmaktadır.
Yükselen deniz sıcaklıkları, deniz ekosistemlerini ve bu ekosistemdeki türlerin yaşam döngülerini değiştirerek denizleri ısıtmaktadır.
Bu sıcaklık artışı, denizlerdeki çeşitli yaşam formlarını destekleyen ve biyoçeşitlilik kaynağı olan canlı organizmaların oluşturduğu yapıların yok olmasına neden olmaktadır.
Isı artışı nedeniyle genişleyen deniz suyu ve buzulların erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesine yol açacak, bu da sel olaylarını tetikleyecektir.
* * *
İslâmî düşüncede çevre ve doğayı koruma yükümlülüğün başında emanet bilinci gelir.
Bu kavramı çevreyi de içine alacak şekilde düşünmek gerekir.
Çünkü göklerin, yerin ve bu ikisinde bulunan her şeyin mülkiyeti Allah'a aittir.
Öte yandan çevre bilincine sahip olmak, temel insan haklarının eşitlik ve adalet ilkelerini içine alan çağdaş insan davranışıdır.
İnsanın kendi içinde duyduğu bireysel sorumluluk duygusunu çevresindeki insanların da duyması için çaba göstermesi gerektirmektedir
Çevre kirliliği konusunda toplumun en küçük birimi olan aileden, eğitimcilere, yerel yönetimlerden vatandaşlara kadar toplumun her kesiminden ve her yaştan insana çok büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir.
Bu durumda; şimdi ve gelecek kuşakların temiz hava soluyabilmeleri, sağlıklı ve temiz su içebilmeleri, kırlarda çocuklarımızın rahatça oynayabilmeleri, topraklardan bol ve bereketli ürün alınabilmesi için bireylerin, tek-tek ve örgütlü bir şekilde sorumluluklarını bilmeleri ve ona göre davranmaları gerekmektedir.
* * *
Ne hava, ne su, ne de toprak kendi kendine kirlenmez.
İnsanoğlu kimi zaman bilerek fakat önemsemeyerek, kimi zaman da farkında olmadan çevreyi oluşturan unsurları kirleterek dünyanın ve dünya üzerindeki canlı yaşamının geleceğini tehlikeye atmaktadır.
İnsanlığın geleceğini yakından ilgilendiren ve evrensel bir tehlike oluşturan, çarpık kentleşme, sağlıksız sanayileşme, beslenme ve enerji konusunda yaşanan sorunlar, azalan ve tükenen canlı türleri, artan kirlilik ve iklim değişikliklerinin neden olduğu çevre kirliliği, çağımızın önde gelen sorunlarındandır.
Bu nedenle merkezi yönetim ile birlikte yerel yönetimlere önemli görevler düşmektedir.
Bursa’da Yıldırım Belediyesi çevre duyarlılığı adına anlamlı etkinliklere imza atmaktadır.
Başkan Oktay Yılmaz'ın özellikle plastik atık konusunda önemli projeleri uygulamaya koyduğu görülmektedir.