CHP’nintartışmalı 38.Olağan Kurultayı geri kaldı. Genel Başkan değişiminin yaşandığı kurultayda, Kılıçdaroğlu 13 yıllık genel başkanlık koltuğunu Özgür Özel'e devretti.
Özgür Özel’in kazanmasında önemli bir gelişme yaşandı CHP’de.
Kılıçdaroğlu başlangıçta genel başkan seçimi yapılacak kongreye gitmeye pek niyetli değildi.
Ne zaman ki, Ekrem İmamoğlu başkanlığa aday olma yerine, ara dönem için yeniden İBB adaylığı için ‘tavşan aday’ formülüne sıcak baktı, ondan sonra süreç değişti.
Sonuçta kurultayda Kemal gitti, Özgür geldi.
Peki, ne değişen bir şey oldu mu koltuk dışında?
Bence değişen bir şey yok!
* * *
Özgür Özel, kurultayda verdiği sözleri 1 hafta bile geçmeden unuttu.
Kurultaydaki konuşmasında 'ön seçimin teminatı bir genel başkan olacağım' demişti.
Oysa namusu ve şerefi üzerine 'ön seçim' yapacağının sözünü vermişti.
Ancak, şimdi 'vakit yok' gerekçesi ile 'ön seçimin' yapılmayacağını duyurdu.
Gerekçe ararsan bulunur kuşkusuz, neden ‘vakit yokmuş’ ki?
4 aydan fazla zaman var yerel seçimlere, böylesi teknolojinin gelişkin olduğu bir süreçte parti içi ön seçim yapacak zaman neden olmasın?
Amaç başka tabii ki.
Ön seçimde çıkan adaylarla seçimlerin alınamayacağı, İYİ parti ve HDP ile de ittifak konusunun da yapılmasındaki zorluk ön seçimlerden vazgeçilmesi...
Ayrıca Özel'in 'ön seçim' kararından vazgeçmesinin altında ekibinin yerel seçim için herhangi bir hazırlığının bulunmaması...
* * *
Oysa kurultayda; ‘Genel başkan olursam 3 hafta sonra buradasınız tüzüğü değiştiriyorum söz veriyorum. Başta sayın genel başkanımın müjdelediği her şey, sizlere gönderdiğim yüzyılın değişimi diye özetlediğimiz tutum belgesinin 51-52-53. sayfalarında var. Burada ne öneriyorsak tüzüğümüze yazacağız. Hepinize ekranlar önünde namus ve şeref sözü. Bundan sonra karar, güç, yetki örgütündür. Ön seçimin teminatı bir genel başkan olacağım.’ demişti.
Kurultayın üzerinden saatler geçmesinin ardından Özgür Özel, ön seçimin yapılmayacağını açıkladı.
Eee, tabii ki zor oyunu bozar!
* * *
CHP'de yerel seçim sürecinin planlamasına göre, aday belirleme sürecinde anketlerden, örgütten ve milletvekillerinin saha çalışmalarından yararlanılacakmış.
Şu anki belediye başkanları için de Ankara, İstanbul ve Aydın hariç anketlere bakılacak, başkanların seçim öncesi aldıkları oyu artırmalarının da yeniden aday olmaları için bir ölçüt olacakmış!
Belediye meclisi adaylıklarında her 3 üyeden birinin kadın, her 4 üyeden birinin genç olması sağlanacakmış..!
Neye göre sıralama yapılacak?
* * *
CHP’de herkes ‘Köklü değişim’ diyordu.
Yüzde 25 bandında sıkışan CHP’nin hem tabanına hem de sokaktaki insana umut olması için yenilenmesi konusunda her kes hemfikirdi ama beklentiler ve içerik konusunda farklılıklar vardı.
Kimileri koltukların yani kişilerin değişiminin yeterli olacağını kimileri de anlayışın, siyasi söylem biçiminin, sistemin, programın, tüzüğün değişmesini anlıyordu.
Sonuç olarak CHP aynı CHP, değişen bir şey yok!
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
CHP’de değişen ne?
CHP’nin tartışmalı 38.Olağan Kurultayı geri kaldı. Genel Başkan değişiminin yaşandığı kurultayda, Kılıçdaroğlu 13 yıllık genel başkanlık koltuğunu Özgür Özel'e devretti.
Doğrusu CHP'deki seçimde, Özgür Özel’in kurultayda seçimi kazanacağını sanmıyordum.
Hatta bunun için bahse bile girmiştim...
Özgür Özel’in kazanmasında önemli bir gelişme yaşandı CHP’de.
Kılıçdaroğlu başlangıçta genel başkan seçimi yapılacak kongreye gitmeye pek niyetli değildi.
Ne zaman ki, Ekrem İmamoğlu başkanlığa aday olma yerine, ara dönem için yeniden İBB adaylığı için ‘tavşan aday’ formülüne sıcak baktı, ondan sonra süreç değişti.
Sonuçta kurultayda Kemal gitti, Özgür geldi.
Peki, ne değişen bir şey oldu mu koltuk dışında?
Bence değişen bir şey yok!
* * *
Özgür Özel, kurultayda verdiği sözleri 1 hafta bile geçmeden unuttu.
Kurultaydaki konuşmasında 'ön seçimin teminatı bir genel başkan olacağım' demişti.
Oysa namusu ve şerefi üzerine 'ön seçim' yapacağının sözünü vermişti.
Ancak, şimdi 'vakit yok' gerekçesi ile 'ön seçimin' yapılmayacağını duyurdu.
Gerekçe ararsan bulunur kuşkusuz, neden ‘vakit yokmuş’ ki?
4 aydan fazla zaman var yerel seçimlere, böylesi teknolojinin gelişkin olduğu bir süreçte parti içi ön seçim yapacak zaman neden olmasın?
Amaç başka tabii ki.
Ön seçimde çıkan adaylarla seçimlerin alınamayacağı, İYİ parti ve HDP ile de ittifak konusunun da yapılmasındaki zorluk ön seçimlerden vazgeçilmesi...
Ayrıca Özel'in 'ön seçim' kararından vazgeçmesinin altında ekibinin yerel seçim için herhangi bir hazırlığının bulunmaması...
* * *
Oysa kurultayda; ‘Genel başkan olursam 3 hafta sonra buradasınız tüzüğü değiştiriyorum söz veriyorum. Başta sayın genel başkanımın müjdelediği her şey, sizlere gönderdiğim yüzyılın değişimi diye özetlediğimiz tutum belgesinin 51-52-53. sayfalarında var. Burada ne öneriyorsak tüzüğümüze yazacağız. Hepinize ekranlar önünde namus ve şeref sözü. Bundan sonra karar, güç, yetki örgütündür. Ön seçimin teminatı bir genel başkan olacağım.’ demişti.
Kurultayın üzerinden saatler geçmesinin ardından Özgür Özel, ön seçimin yapılmayacağını açıkladı.
Eee, tabii ki zor oyunu bozar!
* * *
CHP'de yerel seçim sürecinin planlamasına göre, aday belirleme sürecinde anketlerden, örgütten ve milletvekillerinin saha çalışmalarından yararlanılacakmış.
Şu anki belediye başkanları için de Ankara, İstanbul ve Aydın hariç anketlere bakılacak, başkanların seçim öncesi aldıkları oyu artırmalarının da yeniden aday olmaları için bir ölçüt olacakmış!
Belediye meclisi adaylıklarında her 3 üyeden birinin kadın, her 4 üyeden birinin genç olması sağlanacakmış..!
Neye göre sıralama yapılacak?
* * *
CHP’de herkes ‘Köklü değişim’ diyordu.
Yüzde 25 bandında sıkışan CHP’nin hem tabanına hem de sokaktaki insana umut olması için yenilenmesi konusunda her kes hemfikirdi ama beklentiler ve içerik konusunda farklılıklar vardı.
Kimileri koltukların yani kişilerin değişiminin yeterli olacağını kimileri de anlayışın, siyasi söylem biçiminin, sistemin, programın, tüzüğün değişmesini anlıyordu.
Sonuç olarak CHP aynı CHP, değişen bir şey yok!