Hava Durumu

DENİZLER ULAŞIMDA NEDEN YETERİNCE KULLANILMAZ?

Yazının Giriş Tarihi: 29.09.2022 15:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.09.2022 15:28

Bursa ülkenin ürettiği artı değer açısından 2. sırada bir sanayi Anakenti.

Öte yandan bünyesinde barındırdığı, tarihi, kültürel birikim ve coğrafi açılardan da bir Turizm kenti.

Ama var olan potansiyeli yeterince değerlendiremiyoruz.

Haritaya her baktığımda Karadeniz’in neden turizmde, taşımacılıkta yeterince kullanılmadığını merak ederim.

Gerçi son 6 aydır Ukrayna/Rusya savaşı nedeniyle durağan bir süreç yaşanmakta.

Öteden beri Türkiye’nin değil, Karadeniz’e kıyısı olan diğer çevre ülkelerin de bu denizi balıkçılık dışında pek kullanmadığını söylemek olanaklı.

Saatler süren karayolu yolculuğu ile 2014 yılına kadar birkaç kez gitme şansı bulduğum Kırım’ın güney ucundaki turizm cenneti Yalta ile kuzey en uç sınırımız Sinop arasının salt 485 km olduğunu öğrenince Bursa’dan karayoluyla Kırklareli Dereköy sınır kapısından çıkarak Bulgaristan, Romanya ve Moldova’yı geçerek saatler süren yolculuğun ne kadar uzun olduğunun daha da bir farkına varmıştım.

Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhakına kadar Yalta-Sinop arasında modern Katamaran tipi gemilerle (deniz otobüsü) seferler yapıldığını duymuştum.

Sinop-Yalta arasını 6 saatte alan bu deniz otobüsü seferlerinin ilhaktan sonra durduğunu ama Rusya ile gelişen ilişkiler kapsamında bunun yeniden düşünüleceğini öngörüyorum.

Gelişen ticari ilişkilerin de bunu zorlayacağını aynı zamanda…

* * *

Salt Karadeniz mi, kuşkusuz değil, Gemlik körfezini de turizm, balıkçılık, taşımacılık açısından yeterince kullandığımız söylenebilir mi?

Aslında deniz turizminin tarihi çok eski yıllara uzanmaktadır.

Boğaz’da, Haliç ve Göksu’da kürekli teknelerle geziler yapıldığı,

Cumhuriyet Dönemi’nde de birkaç adet yat ile Şehir hatları vapurlarıyla Kruvaziyer gemilerle Akdeniz’de bir deniz turizmi yapıldığı bilinir.

Gemlik Körfezi’nde Güzelyalı-Kumla arasına neden feribot seferleri konmadığına şaşmaktayım!

* * *

1980’li yıllarda Turizm Teşvik Yasası’nın içerdiği “Yatçılık ve Marinacılık Bölümleri”, “Gulet” teknelerin ve marinaların yapımını hızlandırmıştı.

Aynı zamanda günübirlik geziler, dalış ve su sporları, yatılı yat gezileri gelişmeye başlamıştı.

90’lı yıllarda zamanın Turizm Bakanı Bülent Akarcalı’nın turizmi geliştirmek adına uygulayacakları projelerle o zamanlarda toplam 1 milyon olan yabancı turist sayısının 5 milyona çıkarılacağının öngörülmesini muhalefetin kafası almıyordu!

Oysa sonraları Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısının 40 milyonları aştığını gördük.

Bunun 100 milyon olmaması için de hiç bir neden yok aslında…

* * *

Geçen yıl Bulgaristan hükümeti, bir AB projesi ile Karadeniz'e kıyı Burgaz ile ile Kırklareli'nin İğneada beldesi arasında deniz seferi düzenlemeyi planladıklarını belirtmişti.

Projenin amacı Burgaz ve Türkiye arasında deniz ulaşım bağlantısı kurmaktı…

Coğrafya olarak çok yakın olmasına karşın Burgaz'ın güneyindeki limanlardan İğneada' ya salt 20 dakikalık bir tekne yolculuğu ile ulaşılırken, günümüzde karayoluyla üç saatlik bir yolculuk gerekiyor.  

Bu, hem yolu kısaltacak hem de gümrük kapılarında yığılmalardan dolayı beklemeleri ortadan kaldıracak bir projeydi aynı zamanda.

Dünya döviz fiyatlarındaki yükselişten kaynaklı Bulgar parası Leva’nın Türk lirası karşısındaki aşırı yüksekliğinin getirdiği alım gücü Bulgar komşularımızı bu günlerde guruplar halinde Edirne ve İstanbul’a alış-veriş için yığmakta.

Gerçekleşecek İğneada-Burgaz arası deniz seferleri her iki ülkenin de ticaret hacminin artmasına yarayacak ama bu proje ne oldu, o da Ukrayna-Rusya savaşı engeline mi takıldı bilmiyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.