Hava Durumu

Devir, israf değil, tasarruf devri...

Yazının Giriş Tarihi: 05.04.2023 13:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.04.2023 13:31

İsraf, değersiz bir amaç uğruna fazla mal harcamak, harcamada sınırı aşmak, meşru bir konuda harcaması gerekli olan ölçüden fazlasını harcamak, olarak tanımlanabilir...

2021 Birleşmiş Milletler Raporuna göre, Türkiye’de her yıl 7,7 milyon ton yiyeceğin çöpe atıldığı haberleştirilmiş.

Haberde kişi başına en çok gıdanın israf edildiği 10 ülkenin grafiği de paylaşılmış.

Türkiye bu listede Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Meksika’nın ardından 3. Sırada...

Bizden sonra da Etopya gelmekte...

Bu bizim gibi Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülke için gerçekten üzücü bir tablo!..

İsrafın bereketi bitirdiği, yoksulluğa neden olduğu bilinip de yine gerekenin yapılmaması gerçekten kötü bir şey.

Araf suresinde Allah, “Ey Adem oğulları! Her namaz kıldığınızda güzelce giyinin, yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” der.

Yine İsra suresinde, Yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma! Çünkü savurganlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan da rabbine karşı çok nankördür.” der Yüce Yaratan.

Hele, yetimin, mazlumun da malı olan devlet malındaki israf; hesabı en çetin verilecek bir davranışlar olarak belirtilir.

* * *

Türkiye'de günde 6 milyon ekmek çöpe gittiği belirtiliyor.

Yapılan araştırmalar Türkiye'nin enerjide, suda, gıdada, meyve-sebzede yaptığı israfın inanılmaz boyutlarda olduğunu gösteriyor.

Durumun vahim boyutlara ulaştığını görmek zor değil...

Ve en büyük israfın da devlette olduğu gözleniyor.

Toplum da devleti yönetenlere bakarak israf konusunda gerekli duyarlılığı göstermiyor.

Salgın, savaşlar, sel, deprem gibi afetlerle ekonomik sıkıntı içinde bulunduğumuz bu süreçte bu konuyu ciddi olarak ele almamız gerekliliği açık.

Türkiye milli gelirinin yaklaşık yüzde 15'ini israf etmekte olduğu belirtiliyor.

Yani Türkiye, 2021'de 1 trilyon 81 milyar TL'lik kaynağını israf etmiş durumda.

Bu kadar israf karşılığı ile Türkiye’de çok önemli işler yapılabilir, toplumun alt gelir guruplarına kaynak aktarılabilinirdi.

Yoksulların gelir getirici bir faaliyette bulunması çerçevesinde, her bir dar gelirliye yıllık 50 bin lira vatandaşlık geliri verilmesi durumunda, Türkiye'de 21 milyon 627 bin kişiye ulaşılarak gelir dağılımındaki adaletsizliğin azaltılmasına katkı sağlanırdı.

* * *

Yani devir israf devri değil, tasarruf devri...

Tasarruf konusunda Müslümanlara en büyük örnek Hazreti Muhammed (SAV) olduğunu biliyoruz.

Bu günlerde özelikle dünyayı kasıp kavuran ekonomik sıkıntılar, ülkemizi daha da darboğaza sokmaması için çok dikkatli olmalıyız.

Önce devlet ve toplum olarak tasarrufa yönelmeliyiz.

Yiyip içme, giyim kuşam kısacası her alanda elimizden geldiği kadar tutumlu olmamız gerektiğini iliklerimize kadar içselleştirmeliyiz.

Peygamberimiz (SAV) bir hadislerinde, 'Nehrin kenarında bile olsanız, abdest alırken israf etmeyiniz.' buyuruyor.

Dünyada da, ülkemizde de su problemlerinin olduğunu görüyoruz, yaşıyoruz.

Barajlarımız yağmur, kar yağmadığında dolmuyor, yer altı sularını kullanıyoruz.

Bir gün bunların da biteceğini görmemiz gerek.

Devlet de artık kamu harcamalarında daha tutumlu olmalı...

Bakanlıklar, bağlı ilgili kuruluşlar, KİT'ler ve belediyeler ivedi olarak sahip oldukları ve kiraladıkları araçlarda kısıtlamalara gitmeli.

Güvenlik ve sağlık duşunda bütün lojmanlar özelleştirilmeli...

Türkiye resmi araç sayısıyla dünyanın en zengin ve gelişmiş ülkelerinden Almanya ve Japonya’yı 20’ye katlıyor.

Türkiye'nin tamamında kamu kurumlarında tüm il müdürlerine, şube müdürlerine, rektörlere, dekanlara makam aracı ve şoför tahsis edilmiş durumda.

Bu, sürdürülebilir bir durum olmasa gerektir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.