Hava Durumu

GİDECEĞİMİZ LİMANI BİLMEMİZ GEREK...

Yazının Giriş Tarihi: 23.10.2022 20:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.10.2022 20:22

4 Temmuz 1952 günü 34 yaşında bir kadın, Pasifik Okyanusu’na dalarak, Catalina adasindan, 21 mil batısında kalan Kaliforniya’ya doğru yüzmeye başladı.

Eğer basarili olursa, bunu yapan ilk kadın olacaktı.

Adi Florence Chadwick olan bu yüzücü, Manş Denizi’ni her iki yönde gecen ilk kadındı.

O sabah su, vücudu uyuşturacak kadar soğuktu ve sis o kadar yoğundu ki, beraberindeki tekneleri güçlükle seçebiliyordu. Milyonlarca insan televizyonlarından onu izliyordu.

Köpekbalıkları ve dondurucu soğuğun etkisini hiçe sayarak 15 saat boyunca yüzdü.

Yakındaki bir teknede bulunan annesi ve antrenörü, kıyıya çok yaklaştığını ve devam etmesini söyledilerse de o, kendisini sudan çıkarmalarını istedi.

Azimli yüzücü, Kaliforniya kıyısına yarim mil kala sudan çıkarıldı.

Ve nedenini de şöyle açıkladı;

Karayı görebilseydim, başarabilirdim.”

Vazgeçmesinin nedeni ne yorgunluk, ne de soğuktu…

Tek neden, sis yüzünden karayı görememekti.

Bu, yaşamın bir gerçeğiydi;

Bir şeyi başarabilmek için, ortada gözle görülür bir hedef olmalıydı!

 

 Kıssadan Hisse:

Günümüzde pek çok insan yaşamda oradan oraya sürüklediğini düşünür.

Böyle hissetmenin temel nedeni kendilerine ciddi bir hedef belirlememiş olmalarıdır.

Beynimiz sürekli olarak güdülenmeyi bekler ve sağlıklı çalışabilmesi için de bir hedefe gereksinime vardır.

Başarının ilk koşulu bir hedefin olmasıdır.

Çoğu insan gücü olmadığı için değil hedefi olmadığı için yol alamaz.

Hayatta büyük hedefleri olmayan insanlar, ona ulaşmak için büyük özveride yapamazlar, o iş için kendilerini adayamazlar ve sahip oldukları tüm olanakları başarıya ulaşmak için seferber edemezler. Ortada ulaşılacak bir hedef olmayınca, en küçük zorluk karşısında yılgınlık göstermek, pes etmek ve başarısız olmak kaçınılmaz bir sonuçtur.

Hedefin doğru bir biçimde belirlenmesi de önemlidir.

Varılmak istenilen yere varabilmek için daha yolun başında nereye gidileceğine karar verilmeli, açık, net, ölçülebilir ve gerçekçi hedefler ortaya konulmalıdır.

Bir insanın hem kendine hem topluma katkıda bulunması ancak büyük hedefler belirlemesi ve onlara ulaşmasıyla olasıdır.

Kuşkusuz bir hedefin sonuca ulaşması için salt onu belirlemek de yeterli değildir.

Belirlemiş bir hedefin gerçekleştirmesi çaba ve kakarlılık da gereklidir.

Hedef inanç, istek ve amaçlarımızdan kaynaklanan varmak istediğimiz noktadır.

Hedefi olmayan kişi ne yapacağını bilmediği için sorumluluklarının da farkında olamayacaktır.
Hedefi belirlediğimizde gideceğimiz yolu belirlediğimiz için o yolda ilerlemek daha kolay olacaktır.

İnsan yaşamı, tamamıyla hedef koyma ve bu hedefe ulaşma faaliyeti üzerine kurgulanmıştır.

Bu anlamda hedef, varoluşumuzu şekillendirir.

Kendisine hiçbir hedef belirlemediğini söyleyerek yaşamlarını sürdüren kimi insanlar bile, bu şekilde huzur bulduklarını öne sürerler.

Oysa huzur da bir hedeftir...

Beynimiz, tüm organlarımızı hayatta kalabileceğimiz biçimde çalıştırmak üzere koordine eder.

Beynin temel hedefi yaşamı sürdürmektir.

Yani salt soluk almak bile, büyük bir hedefe hizmet eder ve kendisi de başlı başına büyük bir hedeftir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.