Hava Durumu

Hani gelmeyecektin?

Yazının Giriş Tarihi: 15.12.2024 18:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.12.2024 18:41

Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu...
-Gel seni camiye götüreyim, dedim. ‘Bugün cuma biliyorsun.’
-Sende benim camiye gitmediğimi biliyorsun. dedi.
-Biliyorum ama nedenini gerçekten merak ediyorum, dedim.
-Ne bileyim, olmuyor işte. Hem pantolonumun ütüsü bozulup, dizleri çıkar diye endişe ediyorum. dedi.
İsteksizce gülmeye başladım...
-Herhalde şaka yapıyorsun. Bunun için cami terk edilir mi, namaz kılınmaz mı? diye üsteledim.
-Ciddi söylüyorum. Giyimime ve özellikle yeşile düşkün olduğumu bilirsin, dedi.
Gerçekten de öyleydi...

Giydiği birbirinden güzel elbiseleri; mutlaka yeşilin bir başka tonundan seçer ve her zaman ütülü tutardı...
-Peki, dedim. ‘Yaşamında hiç camiye gitmedin mi?’
-Çocukken dedemle birkaç kere gitmiştim. Hem o yaşlarda dizlerimin aşınacak diye herhalde endişe etmiyordum. Fakat artık camiye gidebileceğimi sanmıyorum. dedi...
Söyledikleri beni son derece şaşırtmış, üzmüş ve bu konuyu açtığıma pişman etmişti...

Daha sonra tokalaşıp ayrıldık...

Onunla konuşmamızdan yaklaşık iki ay sonra; kendisinin camide olduğunu söylediler..!

Hemen vardım Camiye, bahçedeki namaz saflarının en önünde duruyordu ve yine yeşiller vardı üzerinde..!
Yavaşça yanına yaklaştım ve kısık bir seslendim;
Hani camiye gelmeyecektin...?’
Hiç sesini çıkartmadı...

Çünkü musalla taşının üzerinde, yeşil örtülü bir tabut içinde yatıyordu..!
(Eğtimhane.com’dan alıntı)

Sözün Özü:

İnsan, yalnız yemek, içmek, gezmek tozmak için yaratılsaydı insanın herhangi bir hayvandan farkı olur muydu?

O, boş yere yaratılmamış ve başıboş bırakılmamıştır.

O, akıl, ilim ve iradeyle beden ve ruhtan ibaret olan bir varlık olduğu için bu yaratılışın bir amacı olması gerekir.
Yaratılış amacı sınavdır...
Yaratılışın en yüce ereği, Allah'a iman ve onu tanımaktır.

Bütün noksan sıfatlardan yüce ve en üstün sıfatlarla donanmış olan Allah'ı, tanımak ve ona kulluk borcunu yerine getirmek, gönül huzurunun kaynağıdır.

Buyruklarını yerine getirmenin ilk yolu ona ibadet ve şükürse, diğer yollarından bir diğer önemlisi de kuşkusuz iyi birer insan olmaktır.

İbadetin anlamı doğrudan doğruya insan varlığının amacının karşılığını kavramaktır.

‘Yaşam bir yarıştır’, diyerek bu sınıra ilgi göstermeden koşmak, elbette ki insanı kurtulması zor bir çukura düşürebilir..!

Bir düşünürün de dediği gibi, ‘Yaşamdan yakınanlar, ondan olmayacak şeyler isteyenlerdir.

İnsan ömrü kısa olduğu için değerlidir...

Sonunda varılacak yollardan biri Cennet, diğeri Cehennemdir.

Seçme hakkı insanın hür iradesine bırakılmıştır...

Varoluş amacına uygun bir yaşamı inşa etmekle görevli olan insan, kendisine verilen Kur'an emanetine her zaman sadık kalamamıştır, kalamamaktadır ne yazık ki...!

İnşa sorumluluğunu yerine getirme konusundaki her savsaklama ve başarısızlığı, insanoğluna pahalıya mal olmuştur hep.

Tüm peygamberlerin son amacı, insana unuttuğu ya da kasıtlı olarak terk ettiği bu inşa sorumluluğunu anımsatmak olmuştur.

Emanete ihanet anlamına gelen her sorumsuzluk toplumda her alanda ahlâki yozlaştırmayı derinleştirmekte ve büyük bir kargaşa meydana getirmektedir.

Her canlı ölümü tadacaktır Allah yar ve yardımcımız olsun, doğru yoldan ayırmasın...

++++++++++++++++++

+++++++++++++++++++++++++++++++

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.