Herkes, Birisi, Herhangi Biri ve Hiç Kimse..! 

Yazının Giriş Tarihi: 20.04.2025 19:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.04.2025 19:33

Yapılması gereken önemli bir iş vardı...
Herkes, Birisi’nin bu işi yapacağından emindi.​

​Gerçi işi, Herhangi Biri de yapabilirdi.
Ama Hiç Kimse yapmadı...
Birisi buna çok kızdı.

Çünkü iş Herkes’in işiydi.
Herkes, Herhangi Biri’nin bu işi yapabileceğini düşünüyordu.
Ama Hiç Kimse, Herkes’in yapamayacağının farkında değildi.
Sonunda;
​Herhangi Biri’nin yapabileceği bir işi, Hiç Kimse yapmadığı için, Herkes, Birisi’ni suçladı..!

(İslam-tr.org) alıntı...

Çıkarım:

Genelde insanların sorumluluktan kaçma, yetki devretmekte isteksizlik, otoriteye aşırı bağlılık gibi olumsuz davranışlar içinde olduğu görülür...

Öte yandan yine genelde insanların çoğu şeyden şikâyetçi olduğunu da görürüz.

Bu tip insanlar hiç durmadan şikâyet ederler.

Yani bunlar her zaman şikâyet edecek bir konu bulurlar...

Dışarı çıktıkları zaman havadan, kalabalıktan, çocuklarından, komşusundan, kazancından, geçmişinden yahut da geleceklerinden durmadan şikâyet ederler...

Bu insanlar neden sürekli şikâyet ederler?

Neden sürekli her şeyden yakınırlar?

Çünkü eleştirmek çok kolaydır ve risksiz bir davranıştır.

Kişinin derin düşünmesine yahut bilgi birikimine sahip olmasını gerektirmez.

Biraz dinleyip ardından duruma aykırı bir iki çift kelam etmek yeterlidir onlar için.

Her şeyin en iyisini hak ettiklerini düşünür ve diğerlerini suçlama eğiliminde olurlar...

Her zaman en iyisini kendinin bildiğini düşündüğü için çevresindeki insanlardan sürekli yakınır...

Sürekli yakınma davranışının altında yatan birincil neden aslında kişinin sorumluluktan kaçmasıdır.

Yani sorumluluk almak istememesidir...

Kişi, şikâyet etme ve yakınma davranışıyla bir yanlışı ya da eksikliği göz önüne sunar.

Bu durumu desteklemediğini ve katılmadığını belirtmiş olur.

Bizim müzmin muhalif partilerimizin yaptığı gibi..!

Ne ki, salt şikâyet etmek ve yakınmak başlı başına yeterli değildir.

Bir sorun varsa buna çözüm yolu üreterek çaba göstermek gerekir. Salt şikâyet ederek köşeye çekilmek, birileri tarafından kurtarılmayı bekleyerek, onların çözüm yolu üretmesini beklemektir.

Bir diğer neden ise; sürekli yakınmak kabul etmeyi bilmemektir.

Yaşamda her şey mükemmel yahut dört dörtlük değildir.

Kimi kez hatalar, yanlışlar, haksızlıklar da olabilir...

Hayatın içindeki dengeyi yakalayabilmek önemlidir.

Her zaman yaşamın olumsuz tarafına odaklanarak şikâyet etmek pasifliğe yol açar.

Oysa yaşamın içindeki eksiklikleri ve yanlışları kabul ederek, var olan olanaklar doğrultusunda neler yapabilirim, nasıl çözüm yolu üretebilirim, diyebilmek ve çözüme odaklanmak gerekir...

* * *

Konuyu bir başka küçük bir öyküyle bağlayalım...

Bir belediye başkanı, yoğun bir işlek caddeye büyük bir engel yerleştirir.

Ağır, kaldırılması zor bir demir bloktur bu.

İnsanların engeli nasıl aşacağını görmek için gizlice izlemeye başlar.

Günün ilerleyen saatlerinde, şehrin önemli insanlarının geçtiğini görür.

Kimi engelin çevresinden dolaşır, kimi ise başka bir yol seçip oradan uzaklaşır.

Kimileri de yakınmalarını sosyal medyada paylaşır ve belediyede işlerin düzgün yapılmadığını belirtir.

Ama kimse, bu engeli ortadan kaldırmak için bir şey yapmaz...

Bir zaman sonra genç bir kurye elektrikli bisikletiyle engelin olduğu yere gelince durur ve birkaç dakika uğraşıp, ağır demir bloğu yoldan çekmeyi başarır ama o da ne, yerde bir zarf bulur...

Zarfı açtığında içinden bir miktar para ve belediye başkanından bir not çıkar.

Bu parayı hak ettin..!’

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.