Hava Durumu

KAMBUR ADAM!..

Yazının Giriş Tarihi: 20.02.2022 11:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.02.2022 11:33

İngiltere’de büyük bir holdingin önünde bir kambur adam köşeye kurulmuş bir büfede bir şeyler satmaktadır.

Holding in sahibi de her sabah ve akşam gelip geçer iken kambura; “günaydın kambur, iyi akşamlar kambur, nasılsın kambur, işler nasıl kambur ?” diye seslenirmiş.

Seneler sonra bir sabah; “günaydın kambur” der, kambur da; döner bıçağını çekip İş adamını öldürür...

Hiç bir avukat Kambur’un savunmasını yapmak istemez ve kabul etmez.

Kambur’unda ağzını bıçak açmaz hapiste idam kararını bekler. Fransa’da olayı duyan bir Avukat İngiltere’ye gelerek Kamburun savunmasını üstlenir.

Mahkeme heyeti toplanır herkes ayağa kalkar söz savunmadadır.

Fransız avukat Yargıca dönerek ve sözcükleri tek-tek seçerek;

Saygı değer Yüksek İngiliz mahkemelerinin yargıçları size Yüksek Fransız saygı değer mahkemelerinin yüksek yargıçlarının sevgi ve saygılarını getirdim.

Sonra Savcıya döner;

Yüksek İngiliz mahkemelerinin saygı değer Savcıları size yüksek Fransız mahkemelerinin sevgi ve saygılarını getirdim.”  

Ardından jüriye döner; “ Yüksek İngiliz mahkemelerinin saygı değer...” derken;

Yargıç sert bir şekilde masaya vurarak;

Yeter be Adam! Savunmana geç” der, hiddetlice.

Avukat da; “Aman efendim ben size ne dedim? Hakaret etmedim, küfür etmedim, siz neden hiddetlendiniz? Beni susturup bağırarak, iki saniye daha dayanıp beklemediniz, sevgi ve saygı getirdiğim halde rencide ettiniz beni” der...

Ve Avukat sürdür;   

Bakın müvekkilim senelerdir taşıdığı kamburu, iş adamı tarafından günün düzenli ve belirli saatlerinde hatırlatılarak ona daha da ağır bir yük haline getirilmiştir. ‘Günaydın kambur, nasılsın kambur, iyi günler kambur...’  müvekkilim senelerdir buna katlanmıştır. Siz şurada iki dakika sevgi selama katlanamadınız” der ve Kamburu beraat ettirir...

(Fizikçi Şehriye’den alıntıdır)

 

Kıssadan Hisse:

Olgun insan, başkalarının kusurunu araştırmaz, kendi hatalarını görür, onların giderilmesine çalışır.

Bazı kimseler kendi kusurlarını hiç görmez hep başkalarını eleştirirler. Bardağın hep boş tarafına görürler ama daima boş olan kendi bardaklarına hiç bakmazlar.

Başkasının ayıplarını, kusurlarını anlatmak istediğinizde, hemen kendi kusurlarınızı aklınıza getirmelisiniz.

İnsan, görmek istemediği kendi kusurlarına, insaf ve vicdan gözlüğü ile baksa, eleştirdiği insanların kusurlarından daha fazla olduğunu görecektir.

İnsan hep kendi büyük hatalarını örter ama başkalarının küçük hatalarını dağ gibi göstermeye çalışır.

Başkalarını eleştirmemiz, onların hatalarını ortaya koymamız bizi yüceltmez, kusurlarımızı gidermez.

Kişileri hatalarıyla sevmek, düşmanımız bile olsa güzel yanlarını görüp takdir etmek inançlı insanların yoludur.  

Kusurları yüze vurmak doğru değildir. Dürüstlük adına her şey söylenmez.

Her dediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu söylemek doğru değildir.

Yazımızı Gandhi’nin şu sözlerini bir kez daha yineleyerek bitirelim;

Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür… Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür… Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür… Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür… Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür… Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür… Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür...”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.